| |
|
|
Yüz yıllardır süren kıvırmaca...
Dansözlüğün 500 yılı aşkın geçmişi var bizim memlekette. Sadece sarayın değil halkın da epey ilgi duyduğu bir temaşa bu. Çıplak gözle namahreme bakmak günah olduğundan, kalaylı sini içinde oynayan dansözün yansımasını seyretmek böylece günahtan korunmak (!) modaymış bir zamanlar. Tepside kadın oynatmak lafı da oradan geliyor zaten.
Hitler'e dans etti O kadar geriye gitmek yerine mesela 1900'lerin başına dönelim. Emine Adalet Pee hanımın Adolf Hitler'e dans ettiğini meraklısı gayet iyi bilir. Örneğin. Nergis Mogol, Melik Cemali, Türkan Şamil, Nimet Alp, Saliha Tekneci, Necla Ateş, Özel Türkbaş, Ayşe Nana o zamanların gözdeleri.
Haksızlık bu Sonraki dönemlerde. Mesela 60'lı yıllarda İnci Birol, Aysel Tanju, Özcan Tekgül, Leyla Sayar, Birsen Ayda, Nilüfer Aydan, Sedef Türkay, Zennube, 80'li yıllarda ise Seher Şeniz, Tülay Karaca, Nesrin Topkapı ve Prenses Banu var. Şimdilerde hep Asena'nın, Tanyeli'nin adı geçiyor ama haksızlık bu.
Taş çıkartır Gidin Beyazıt Orient House'de Birgül'ü, Gülnihal'i seyredin mesela. Ya da artık her nasıl becerecekseniz Sulukule'ye (Sultan Mahalle) düşürün yolunuzu. Genç roman kızlarının dünya çapında dansçılara nasıl taş çıkaracağını gözlerinizle görün.
Özgün olmak Asla küçümsenemeyecek, aşağılanamayacak bir meslek gerçek dansözlük. Bir profesyonel sporcu azmi ve emeği gerektiriyor. Durup dinlenmeden çalışmayı, hep formda kalmayı, hep yeni figürler üretip özgün olmayı şart koşuyor mesleğin özü.
Fikir beyan edin Her dans kıyafeti giyip kalça göğüs sallayanı dansöz saymak mümkün değil. Onlar olsa olsa dansöz kılığına girmiş kadınlardır. Kimin en iyi olduğuna gelince. Önce siz fikrinizi belirtin, en son ben konuşayım. Adresim kolay: kaptanimay@tnn.net
|