|
|
|
|
|
|
Futbolda teşvik de var şike de
Türk sporunda şiddet, şike, rüşvet ve haksız rekabet iddialarını araştıran TBMM Komisyonu, "Federasyonların mevcut hükümleri kararlılıkla uygulamadığı da bir gerçektir" sonucuna vardı.
SABAH, Türk sporunda olay yaratacak bir dosyayı açıyor. Özellikle futbolda her türlü iddianın ortalıkta dolaştığı şu günlerde Türkiye Büyük Millet Meclisi tüm yaşananlara nasıl bakıyor? Türk sporunda şiddet, şike, rüşvet ve haksız rekabet iddialarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırması Komisyonu'nun raporunu SABAH açıklıyor. Rapor için Komisyon Başkanı Haluk İpek'in TBMM'de 18 Ekim'deki birleşimde "Sporun tüm aktörlerinin, sporla ilgili tüm kurum ve kuruluşların, medya mensuplarının, emniyet
görevlilerinin, valilerin, bürokratların kütüphanelerinde bulunması gereken bilimsel bir kaynak" değerlendirmesi yaptığını hatırlatıyor ve raporun çarpıcı bölümlerine geçiyoruz.
BIÇAKCI DA ULAŞAMIYOR Komisyonun "Şike ve teşvik primine ilişkin" değerlendirmesinde iddialı ifadeler var. Sadece "Türkiye'de şike ve teşvik priminin varlığı şüphesizdir" cümlesi bile başlı başına bir olay. "Kayıtlı ekonominin mevcut olmaması ve kulüplerin zayıf mali yapıları" şike ve teşvik primine yol açan önemli etkenler olarak gösterilen raporda şike veya teşvik iddiaları incelenirken bile kulüplerin, oyuncuların, hakemlerin gelir-giderlerinin kontrol edilemediği vurgulanıyor ve TFF Başkanı Levent Bıçakcı'nın da bilgilere ulaşma imkanı bulunmadığından yakındığı belirtiliyor. Bilgi sahibi insanların konuşmaktan çekindikleri ise rapora şöyle yansıyor:
HÜKÜMLER UYGULANMIYOR "Komisyon tarafından bilgisine başvurulan kişilerin halen görevdeyseler sessiz kaldıkları, bazı somut olayları dile getirenlerin ise yetkili organlar karşısında tekrar sessizleştikleri, bazı kimselerin TBMM çatısı altında dahi kendini güvende hissetmeyerek maddi manevi güvence sağlanması halinde açıklamalar yapılabileceğini ileri sürmeleri..." Spor dünyasında federasyonların olayların üzerine kararlılıkla gitmediği düşüncesinin hakim olduğu vurgulanan raporda "Mevzuatta bu tür olaylar hakkında kanaate dayalı karar verilmesine cevaz veren hüküm bulunmasına ve geçmişte bu husus Tahkim Kurulu tarafından da teyit edilmesine rağmen hâlâ 'Kanaate dayalı karar verilebilir mi?' tartışmasının devam etmesi düşündürücüdür. Federasyonların, mevzuat eksikliğini ileri sürseler de, mevcut hükümleri kararlılıkla uygulamadığı da bir gerçektir" deniliyor.
HAKSIZ ŞAMPİYONLUKLAR Raporda şöyle devam ediliyor: "Türkiye profesyonel ve amatör liglerinde teşvik ve şikenin (özellikle hatır şikesi) her dönemde var olduğu anlaşılmıştır. Bunların çok az bir bölümü cezalandırılabilmiş, bu da birçok takımın hak etmediği halde küme düşmesine ya da şampiyon olmasına neden olmuştur. Federasyon'un ve Tahkim Kurulu'nun ağırlıklı olarak üst liglerde mücadele eden takımların temsilcileri tarafından seçilmiş olması nedeniyle bu liglerde cesur kararlar alınmasında zorlanıldığı bildirilmiştir. Sorunun temel kaynağı demokrasi terbiyesiyle ilgilidir. Seçenler, seçtiklerinden kişisel taleplerde bulunmamalıdır. Yönetim ve Tahkim Kurullarının belli bir kulüp veya birlik ile bağlı olan üyelerinin o kulüp veya birliğin mensuplarının taraf oldukları olaylarda görüşme ve oylamaya katılmamaları ve Tahkim Kurulu'nun sadece asil üyelerinin toplantılara katılmaları garanti altına alınmalıdır."
YÖNETİM UYANIK OLACAK Şike ve teşvik konusunda komisyona verilen ifadelere geçersek... Futbol Federasyonu eski Başkanı Şenes Erzik "Şike ve teşvik olaylarının önlenmesi için Federasyon dimdik ayakta durduğunu herkese gösterecek. Kulüplere de gösterecek, hakemlere de gösterecek, her şeyi izlediğini ortaya koyacak ve çok uyanık olacak. Zaman aşımına uğradı denilmeyecek" derken bugün federasyonun tepesinde olan Bıçakcı ve Mosturoğlu özellikle telefon kayıtları ve mali bilgiler konusunda yetkilerinin bir noktada bittiğinden yakınıyor.
Doğan ERSAVAŞ
|
|
|
|
|
|
|
|
|