|
|
Çiçek'ten Belçika'ya eleştiri
Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'nun (SHÇEK) yeniden yapılandırılması ve hizmet üretimiyle ilgili başlatılan çalışmaya bayramdan sonra son şeklinin verileceğini, TBMM'de yasal bir düzenleme yapılacağını bildirdi.
Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısına ilişkin açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Cemil Çiçek, bir soru üzerine, toplantıda, Devlet Bakanı Nimet Çubukçu'nun Malatya Çocuk Yuvası'ndaki olayla ilgili bilgi verdiğini söyledi. İlgili Bakan ve TBMM'den
ilgililerin bölgeye gittiklerini anımsatan Çiçek, esas itibariyle konunun meçhul bir yanının kalmadığını belirtti.
SHÇEK'in yeniden yapılandırılması ve hizmet üretimiyle ilgili bir çalışma başlatıldığını anımsatan Çiçek, bayramdan sonra da bu çalışmaya Başbakanlığın son şeklini vereceğini, TBMM'de yasal bir düzenleme yapılacağını bildirdi.
İdari ve adli yönden soruşturmaların başlatıldığını anımsatan Bakan Çiçek, konuyla ilgililerin soruşturmanın selameti açısından görevlerinden uzaklaştırıldığını, adli yönden ise soruşturmanın devam ettiğini kaydetti.
Bundan sonra dikkat edilmesi gereken hususun, işin yargılama sürecini hesaba katarak, bir anlamda yargıyı da etkileyecek yayınların dengesinin iyi tutturulması olduğunu söyleyen Çiçek, ''Çünkü hemencecik bir peşin hüküm, bir karar verilecekse o zaman yargılamaya gerek yok...'' dedi.
BELÇİKA'NIN TERÖRİST FEHRİYE ERDAL KARARI
Belçika'nın Gent Mahkemesi'nin, terörist Fehriye Erdal'ın Türkiye'de işlediği suçlardan dolayı Belçika'da yargılanamayacağı yönünde görüş bildirdiğinin anımsatılması üzerine Çiçek, konuyu yeni öğrendiğini, büyükelçilik kanalıyla bu kararı görmeleri gerektiğini söyledi. Çiçek, uluslararası sözleşmeler açısından yapabilecekleri bir husus varsa, şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da bunu takip edeceklerini belirterek, terörle mücadele konusunda çok laf üretildiğini ancak iş yapılmadığını kaydetti. Bunun da terörle mücadeleyi zorlaştıran en önemli unsurların başında geldiğini vurgulayan Çiçek, bu konunun her fırsatta dile getirildiğini anlattı.
EN TİPİK ÖRNEĞİ...
Çiçek, şunları kaydetti: ''Evet, yeteri kadar sözleşme var, hatta üzücü olaylardan sonra taziye, başsağlığı mesajları geliyor. Ama bu anlamda yeteri kadar işbirliği yok. Bunun tipik örneği Fehriye Erdal meselesidir. Biz bu konuyla ilgili Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve hükümetleri olarak, sadece bizim hükümetimiz değil, bizden önceki hükümetler de bu kişinin Türkiye'ye iadesi konusunda taleplerde bulunmuştur. O tarih itibariyle Türk yasalarındaki idam hükmü gerekçe gösterilerek Erdal'ın iade edilemeyeceği ifade edilmiştir. Hem Anayasa'dan hem yasalardan idam hükmü kaldırılmıştır. Bu defa tekrar müracaat etmiştir, bu defa 'biz yargılayacağız' demişlerdir. Buyurun yargılayın... Şimdi geldiğimiz noktada, Türkiye'de ölen insanlardan dolayı bir yargılama değil, Belçika'da işlediği suçlardan dolayı bir yargılama söz konusu olabileceği gibi bir izlenim var. Tabii ki gerekçeli kararı görmemiz, uluslararası hukuk açısından bunu incelememiz gerekiyor. Yapacağımız başvuru varsa sonuna kadar bu işin takipçisi oluruz.''
''TERÖRLE MÜCADELEDE ZAAFLAR VAR''
Terörle mücadelede uluslararası işbirliğinde çok büyük zaaflar, delikler, gedikler olduğunu söyleyen Çiçek, şöyle devam etti: ''Onun için eninde sonunda terörle mücadele, yine kendi halkımızın basiretine, dayanışmasına, birliğine ve güvenlik güçlerimizin bu noktadaki üstün fedakarlığına, feragatına, sadakatine kalmıştır. Bunun en tipik örneği Türkiye'dir. Türkiye terörle mücadeledeki başarısını dış yardımdan, dış işbirliğinden çok, demin söylediğim sebeplerden dolayı elde etmiştir. Fehriye Erdal meselesi de bu çerçevede değerlendirilmesi gereken bir konudur.''
Şanlıurfa'da bir kız yurdunda yaşanan taciz olayının toplantıda ele alınıp alınmadığının sorulması üzerine Çiçek, toplantıda konunun tek tek değil, genel olarak görüşüldüğünü belirtti.
Yasal düzenlemenin bir an önce yapılması için bir çaba içinde olduklarını anlatan Çiçek, ''Bu yurtların bulunduğu yerler büyük ölçüde il merkezleridir. Buralarda bu işleri yapsın diye görevlendirilen sosyal hizmet il müdürleri var. Bu işleri denetleyen valilerimiz, vali yardımcılarımız var. Onun için meseleye sadece idari yönden bakmak yerine, bu kurumlara yaklaşımımızın daha pozitif olması lazım'' diye konuştu.
SHÇEK'in, korunmaya muhtaç çocuklar bakımından bir sosyal yardım, hizmet kurumu olduğunu ifade eden Çiçek, ''Onun için konuyla ilgili yaklaşımımız daha olumlu olmalı. Kurumlarda görev yapanların tamamını ya da orada barınanları zan altına sokacak, ileride kendilerinde büyük yaralar açacak tarzda bir değerlendirmeden kaçınmalıyız'' dedi.
''İŞİ BU NOKTADA BIRAKALIM''
Bakanlar Kurulu'nda, Başbakan Erdoğan'ın, yurtlarda kız ve erkek öğrencilerin ayrı, bakıcı ve yardımcıların hemcinsleri olması önerisinin gündeme gelip gelmediğinin sorulması üzerine Çiçek, şunları kaydetti: ''Kanun TBMM'ye sevkedildiğinde neyin ne olduğunu görürsünüz. Meseleyi anladığım kadarıyla kendi bağlamında tutmak yerine biraz sağa sola çekme istidadı gösteriyor. Onun için işi bu noktada bırakalım.
Mühim olan o yurtlarda kalanların gerçekten eğitimlerinin, gözetimlerinin, barınmalarının en iyi şekilde sağlanmasıdır ve bu müesseselerden azami istifadeyi sağlamaları gerekir. Ama öbür taraftan korunmaya muhtaç çocuklar meselesiyle ilgili de yeni bir anlayışın geliştirilmesi gerekir. Ben bu tür kurumlara belli bir dönem baktığım için ifade etmek istiyorum; bugün bütün dünyada da kurumda bakım yerine aile yanında bakım, koruyucu aile daha çok öne çıkıyor. Bana göre de doğru olanı budur.''
Merkez Bankası'nın faiz indirimi konusunda talep olup olmadığı yönündeki soruya da Çiçek, iş dünyasında genel bir beklenti olduğunu kaydetti. Çiçek, şunları söyledi: ''Olay ekonomik bir olaydır. Sadece beklentiyle ilgili değildir.
Tabiatıyla enflasyon düşerken, faizlerin de buna paralel olarak düşmüş olması, maliyetler açısından da önem arz ettiği için, iş dünyası her defasında bu konuyu bize de dile getiriyor. Kendi kuruluşları aracılığıyla da dile getiriyor. Bugünkü toplantıda da bu anlamda bir değerlendirme zaten var. Bununla ilgili olarak da benim bir şey söylememe gerek yok, zaten Merkez Bankası Başkanı'nın sunumu 10 gün evvel TBMM Plan Bütçe Komisyonu'na sunulduğu için orada da benzer sorular var. Sorular, beklenti aynı olunca verilen cevaplar da aynıdır.''
|