|
|
Koskoca toplum hırlıyoruz
Dün akşam bir grup arkadaşımla bir kulüp açılışına gitmek üzere sözleştik. Açılıştan önce de bir yerde yemek yiyelim bari derken Tünel'de çok sevdiğimiz Lokal'de buluştuk. İşte hoş beş edilip yemekleri ısmarlarken bir arkadaşıma baktım, yemeğini çok itinalı seçiyor ve içki istemiyor. Ee oğlum ne bu hal deyince "Sormayın reflü olmuşum, onun tedavisi sürüyor" dedi.
SAKİN AŞK MI? Bu reflü denen meret 2 sene önce bende de oldu. Bu tamamen stres kaynaklı bir mide hastalığı. Kapakçık ters çalışıyor ve midenin salgıladığı asit yemek borusuna geri kaçıyor ve orayı tahriş ediyor, siz de sürekli öksürüp tıksırıyorsunuz. Daha doğrusu hırlıyorsunuz. Bu hastalık şimdi çok moda, kime rastlasam reflü var neredeyse. Şöyle bir düşünün bu ortamda hırlamamak mümkün mü? Uyanın yola çıkın İstanbul'da bu mevsim daha da bir artan trafik keşmekeşine takıl ya da resmen bloke ol, saatlerce kal. Bir sürü randevuyu kaçır, gel de hırlama. Hadi iş yerine ulaştın, değişen iş anlayışları yeni iş adamı tiplemelerine gel de hırlama. Hadi varsay atlattın eve ulaştın, akşam içeri girdin yemek yiyip biraz kafa dağıtayım diye TV açtın. Bilumum seni salak yerine koyan magazin programları. Kaya'yla Hülya niye ayrıldı az sonra, Gamze olayında şok gelişme az sonra, Gülben hamile mi az sonra hırlama. Bunlar gündelik hayat akışı sizi hırlatan, bir de özel hayatınızı düşünün. Aramızda kimin hırlatmayacak sakinlikte ve dinginlikte bir aşk hayatı var? Adamlar karabatak gibi bir gün var bir gün yok, gel de hırlama. Ama bana aşık bak ne iyi derken yediğiniz bir boynuz sizi kendinize getiriyor, gel de hırlama. Hepsi bir yana bunlar işin kaç adım ötesi insanlar gerçekte maddi sıkıntı çekiyor. Geçim derdi yani. Dolayısıyla koskoca bir toplum hırlıyor. Anlaşılan o ki daha hırlayacak çok günler var önümüzde.
|