IMF ekibi gözden geçirmeleri tamamlamak üzere 12 Ekim'den beri Türkiye'deydi. Dün gözden geçirmelerin tamamlanması konusunda anlaşmaya varıldığı açıklandı. Bununla birlikte önemli başka bir olay daha gündeme geldi. Hükümet 21.3 milyar liralık veya yaklaşık 16milyardolarlıködenmeyenSSKveBağkurprimleriniyenidenyapılandırmaya, kısmen af getirmeye ve yeni bir ödeme takvimine bağlamaya karar verdi. Ödenmeyen sosyal güvenlik primleri için kısmen af getiren tasarının Meclis'e sunulması, IMF ile birinci ve ikinci gözden geçirmelerin bir kıstası haline getirildi. Ama aynı zamanda IMF bu tür aflara karşıydı ve geçmişteki niyet mektuplarında yeni aflara gidilmeyeceğini bir taahhüt olarak almıştı. Buna rağmen IMF tutumunu yumuşattı ve gözden geçirmelerin tamamlanmasının yolunu açtı.
Primaffınıngösterdiği Buradan çıkan bir başka sonuç da, sosyal güvenlik sisteminde demek ki ödenmeyen bu kadar prim borcunun var olduğudur. 23.1 milyar YTL, aynı zamanda bu yılın 485.1 milyar liralık GSMH'nınyüzde4.3'ünedenkgeliyor. Bu da aşağı yukarı soysal güvenlik kurumlarının bu yılki açıklarına denk geliyor. Bu kadar çok sosyal güvenlik prim alacağının birikmesi son derece düşündürücüdür. Türkiye'deyaprimoranlarıçokyüksektiryadaödemegücüçokdüşüktür. Primlerin yüksek olduğu da, kişilerin veya kurumların ödeme gücünün düşük olduğu da biliniyor. Yani bu olumsuz tablonun ortaya çıkmasında her iki faktör de etkili.
Sistemtıkanıklığı Mevcut sosyal güvenlik sistemi artık her yıl GSMH'nın yüzde 4.5'i kadar açık üretmekte, bu açık da bütçeden karşılanmaktadır. Sistemin kendisi GSMH'nın yüzde 7.5'i dolayında kaynak yaratmaktadır. Bu kaynak sosyal güvenlik harcamalarına yetmemekte, ek olarak GSMH'nın yüzde 4.5'ine varan bir katkıyı genel bütçeden almaktadır. Yani toplamdasosyalgüvenliksistemininGSMH'nınyüzde12.5'inevaranbirgiderivar. Genç nüfusun bu kadar fazla, yaşlı nüfusun bu kadar az olduğu bir ülkede sosyal güvenlik giderleri gerçekten çok yüksek. Refah toplumu haline gelmiş diğer ülkelerin harcama oranlarıyla yarışır halde. Burada önemli bir yapısal sorun olduğu kesin. Bu da bize sosyal güvenlik sisteminin artık sürdürülemez hale geldiğini, tıkandığını gösteriyor.
IMFeşiğiaşıldımı? İşte IMF programı ve gözden geçirmeleriyle artık ekonominin en önemli sorunu haline gelmiş olan sosyal güvenliğe neşter atma fırsatını hükümet bir kez daha bir kaç aylığına erteledi. Sosyal güvenlik reformunun muhtemelen şubat ayında Meclis gündemine gelebileceği açıklandı. Gerçi bunda Meclis gündeminin bütçe görüşmeleriyle dolmasının payı da var. IMF Türkiye Masası Şefi'nin belirttiği gibi, hükümetin bu konuda kararlılığı ve reformu yapacak olması önemlidir. Böylesine büyük değişimler için, bir kaç ay daha elbette beklenebilir. Ancak üçüncügözdengeçirmenintarihikonusundakibelirsizlikdedüşündürücüdür. Kaldı ki, gözden geçirmelerin bu haliyle IMF Yönetim Kurulu'nda Aralık ayında onaylanması garanti değildir. Bizsosyalgüvenliğiertelediğimizegöre,oradandaonayaertelemegelebilir. Ya da onay için ABD'nin olumlu desteğinin gündeme gelmesi gerekebilir.
Telekom'laaşılaneşik IMF bu konuda tolerans göstererek Türkiye ile ilişkilerin ve programın devamına olanak tanıdı. Bu durum piyasalar için bir eğişin daha şimdilik kazasız atlatılması anlamına gelebilir. Piyasaların dün atlattığı ikinci eşik ise Türk Telekom'un özelleştirilmesine karşı açılan davalarda yürütmenin durdurulması istemini Danıştay'ın reddetmesiydi. Gerçiyargısürecininaşamalarıhenüzbitmediamabuilkkararolumluyaişaretedebilir. Bu eşikler Türkiye'ye özgü eşikler. Atlatılması veya aşılması elbette önemli. Ama Türkiyefinansalpiyasalarınınyönünüartıkdahaçokdışkonjonktürvedünyapiyasalarınseyribelirliyor. İçerideki sorun bittiyse dışarıya daha fazla odaklanmanın yararı var.
Sonuç "Davuldazurnaya,hamamdakurnaya(uy)"TürkAtasözü