Cevahir ne işmiş, yürü yürü ayaklar şişmiş
Şişli'nin Cevahir'i var özel mi özel. Saati de var güzel mi güzel. Ama maalesef ruhu yok, onun için hiç mi hiç şansı yok! Yürü babam yürü, ayaklarıma kara sular indi. Başım ağrıyor, sinirliyim, ben alışveriş robotu muyum kardeşim, bu ne halim? En'ler merkezi, Şişli'deki Cevahir Alışveriş Merkezi'ne geçen cumartesi teşrif ettim de... Alışveriş masterını Salı Pazarı'nda, doktorasını da Eminönü'nde tamamlamış kankam Ayben "Aman öğlen on ikiden önce gidelim, yoksa cumartesi izdihamına yakalanırız" buyurdu.
HARİTASIZ OLMAZ Saat on bir buçukta Cevahir'e ayak bastık. X-Ray cihazından çantaları geçireceğiz, Avrupa'nın en büyük alışveriş merkezi ve dünyanın en büyük saati ne işmiş göreceğiz de, ne mümkün. Önümüzdeki anne, baba, çocukları dörtlüsü bir türlü çantalarını cihaza koyamıyorlar. Kız çocuk korkuyor ve bağrıyor "Anneee, ya çantan çıkmazsa..." Off şu teknolojinin gözü kör olsun. Yabancı kaldı mı, canına okur insanın. Çok şükür X-Ray krizini atlattık. Ayben koptu danışmaya gidiyor, harita alacakmış. Niye? "Aaa haritasız nasıl gezeceğiz Ayşe?". "Ne bileyim ben. Akmerkez'de harita vardı da biz mi kullanmadık?". Haritaya bak bak bitmiyor. Gri kat, kırmızı kat, birinci kat, ikinci kat, üçüncü kat.... Kat kat kat çokonat! Aşağıdan başlayalım. Cevahir'de seksen altı tane yürüyen merdiven varmış, birinden inelim gari. Aaa bir kat daha aşağıda var, sonra bir kat daha, daha altında inşaat devam ediyor galiba. Bunlar bizi yerin yedi kat dibine mi indirecekler ne?
ÇOCUĞA TASMA... Koçtaş'ı ve Tepe Mobilya'yı karşılıklı gören Ayben heyecana geldi. "Kızım çok büyük, Avrupa'nın en büyük alışveriş merkezi çok mu lazımdı yanii? Ben alışveriş merkezinin sıcak olanını, sevgilini saldın mı beş dakikada bir karşılaşılanını severim" diyorum dinletemiyorum. Neymiş her aradığı buradaymış, tak tak tak alışverişini yapar çıkarmış. Koçtaş'ı turlarken ayıptır söylemesi tuvalet ihtiyacı belirdi. Hah! Gitti yarım saat. On dakikada tuvalete gidip, Koçtaş'a dönebilene benden tencere tava seti hediye! Sadece giriş katının sol kolunu şöyle bir gezmemiz, bir saatimizi aldı. Bu arada Cevahir dolmaya, iğne atsan yere düşmemeye başladı. Yemek katı dolu, millet beş şerit kıvamındaki koridorları arşınlıyor da cidden alışveriş yapan var mı? Bu arada sakal altından kızları kesen, eller cepte gezinen abileri kınıyoruz. Aaa şu kadına bak çocuğuna tasma takmış köpek gibi çekiştiriyor. Meğer pek popülermiş çocuğa tasma takmak. Yok ya! Çocuklara tasma taka taka bu hale getirdiniz zaten. Ortalık anasının koynundan kopamayan, hayatta tutunamayan, gel köpeğim git köpeğim gençlerden geçilmiyor da. Cevahir'e dönersek. Migros hipermarket 4 bin 300 metrekare, Zara Home kayda değer, kızlar çok sever. Food court'u Akmerkez ve Profilo'ya göre çok zayıf. Zara kıvamında Paul&Bear, Bershka iyi, iç çamaşır ve pijamada Oysho ucuz ve mallar çok şeker.
SOĞUK VE RUHSUZ Velhasıl, benim Cevahir turum burada biter. Dörtte birini gezdim gezmedim ama bir adım daha atacak halim kalmadı. Kimse kusura bakmasın, burası çok ruhsuz ve soğuk. Alışveriş merkezi değil de dükkanların dizildiği outletler gibi... Allah Cevahir Outlet Merkezi'ni sevenlerine bağışlasın. Cevahir'de kaybolmadan, yürümekten perişan olmadan keyifle alışveriş yapabilen vatandaşları şimdiden tebrik ederim. Ben almayayım, alana engel olmayalım.
|