kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Teknoloji
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Ali Kirca @ SABAH
 

Emir subayından Barış Manço'nun son günleri..

Kitabın adı, Barış'ın dizelerinden alınma: "Hâlâ yazıp çizecek birkaç satırım kaldı.."
Yazarının adı Tamer Şahin..
Barış'ın yakın çevresinin çok iyi bildiği bir isim..
Lale Manço kitabın önsözüne şunları yazmış:
"Tamer Şahin'le bu 19 yılı beraber yaşadık. Biz ekip arkadaşıydık. O, 'emir subayı' ise ben de 'albay' falandım herhalde. Barış Manço da genelkurmay başkanı.. Şaka bir yana hepimiz Barış'ın kumandasında 'Barış Manço Müessesesi' için çalıştık. Keyifleri de zorlukları da paylaştık."


Tamer Şahin; ani ölümü Türkiye'yi sarsan ve her kesimden milyonlarca insanın ardından gözyaşı döktüğü büyük sanatçı için, sonradan yapılanlara inanamıyor, bütün sevenleri gibi.. Acımasız, insafsız iddialara.. Ama niye şaşırmalı ki.. Burası Türkiye'dir..
19 yıllık "emir subayı" da soruyor kitabın önsözünde:
"Düşünüyorum da bütün bunları hak edecek ne yapmıştı? İşte bu yüzden, birtakım şeyleri dile getirmek benim için bir vefa borcuydu. Vefalı hayranlarının ve bizim gönlümüzde yerini hâlâ koruyan Barış Ağabey için söylenecekler tükenmedi. Hâlâ yazıp çizecek birkaç satır kaldı.."


Kitap; herkesin bildiğini sandığı bir hayatın, aslında koca bir ülkenin gözleri önünde "canlı yayın" da yaşanmış bir ömrün "bilinmeyenler"ini anlatıyor, "emir subayı"nın gözünden..
Zaman zaman tebessüm ettiren, çoğu zaman şaşırtan anılarla..
Kadıköy Belediye Başkanlığı'na aday gösterilmesinden sonra "şark usûlü" siyasetin ayak oyunları ve çelmeleriyle tekleyen kalbinin hikayesini..
Ya da... O zamanlar İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olan Recep Tayyip Erdoğan'la bilinmeyen bir anısını..
Türkiye'nin ve dünyanın dört bir köşesinden damıtılmış hatıraları..
Ve.. Artık bir "Barış darb-ı meseli" haline gelen, hani o canlı yayında Fransız spikerine verdiği unutulmaz cevabı: (Türk parasının arka yüzündeki resimler üzerine)..
"Beş Akif-Bir Saat Kulesi
İki Kule-Bir Fatih
Beş Fatih Bir Mevlana
İki Mevlana-Bir Sinan"


Ama, asıl o "son" günler..
"Emir subayı"yla iki ay süren bir dargınlıktan sonra, bir yurtdışı seyahati dönüşü, yeniden buluşmanın ayrıntıları.. Ölümünden 48 saat önce:
"Çok yorgun olduğunu söyledi. Belki de ilk defa.. Bunu duymak bile benim için çok önemliydi; çünkü Barış Manço yorulmuş ve bunu dile getirebiliyordu. 'Beynim kıvılcımlanıyor Tamer' dedi.. 'İşlerim kötü gidiyor' diye dert yandı. Onu öyle görünce dayanamadım,öğlen yemeğine çıkarmaya çalıştım. Gelmemek için ısrar etti. 'Ağabey canlı canlı mezara girmişsin' dedim. Çalıştığı yer ne doğru dürüst ışık alıyor, ne de hava.. Zorla ikna ettim ve yemeğe çıktık. Ama pek bir şey yiyemedi, iştahı yoktu. Hiçbir şeyden zevk almıyor gibiydi,her hareketi çok isteksizdi... Daha önce sıkıntılarından hiç bahsetmezdi; ama sanırım artık onun da dayanma gücü kalmamıştı. Girdiği kısır döngüden bahsetmeye başladı. Ve sonunda da dayanamadı, 'Ben kandırıldım Tamer' dedi.."
Anlattıkları, şu tatil köyü hikayesiyle ilgili olmalıydı herhalde, bilmiyorum.. Ama sorun her neyse, çevresine; şarkılarıyla her "halükâr"da coşkulu duygular aktaran "adam"ın, ölümünden önceki son saatlerinde, ruh hali böyleydi işte..
"Emir subayı" bir şey daha yapmıştı "general"ini kaybettikten sonra.. 19 yıllık dostluğunun gereğini yerine getirmişti:
Barış Manço ölürken yanında olan "genç kız"ı çağırmış ve karşısına oturtup ona gerçeği sormuştu.. Gerçeği..
Bir sürü anlamsız söylentiye de noktayı koymuştu böylece..
Onca yazılıp çizilen sonra, siz de şöyle diyordunuz kapağı kapatırken:
Her zaman "Hâlâ yazıp çizecek birkaç satır" vardır işte..


Bizim derdimizse, Barış'ı bir kez daha anlamak bu köşede, şu güz mevsiminde.. Kitap vesile..
"Güz yağmurlarıyla-Bir gün göçtün gittin-İnanamadık gül pembe-Bizim iller sessiz-Bizim iller sensiz-Olamadı gül pembe.."
Olamadı!..

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Dinle Sulhi!   / 22-10-2005
 Şiirdir, şarkıdır, romandır onlar...   / 20-10-2005
 Derdim çoktur hangisine yanayım?   / 18-10-2005
 İslami Hip-hop?   / 15-10-2005
 Mahur beste   / 13-10-2005
 Unutmak!   / 11-10-2005
 Ramazan müzakereleri..   / 08-10-2005
 Özal ölüm duygusunu yaşamasaydı..   / 06-10-2005
 ........?   / 04-10-2005
 Fotoğraf!   / 01-10-2005
YILMAZ ÖZDİL
Dikkat edin... Joe Dalton kaçmasın...
İstanbul...
ALİ KIRCA
Emir subayından Barış Manço'nun son günleri..
Kitabın...
ÖMER LÜTFİ METE
Ömer Dinçer de 'Soykırım var' deseydi
Başbakan...
UMUR TALU
Çocuk öldü ve büyüdü
Bir yıl kadar önceydi... 12...
FATİH ALTAYLI
Dubaililer'in projesi var, Topbaş'ın yok
Dubaililer'in...
ERDAL ŞAFAK
Levent, Kartal'ın mahallesi mi?
İki hafta önce "Gökdelen...
Sayın bakan acı var mı acı!
Yunanistan'ın en ünlü gazetecisi, siyasilerin kirli çamaşırlarını...
Sokakta gösteri kabinede kavga
Muhalefetin gösterileri arasında Azerbaycan'da beş bakanı görevden...
Chelsea modeli
Chelsea modeli
Fenerbahçe'ye geldiğinden beri sürekli taktik eleştirisine mağruz...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu