|
|
|
|
|
|
Hastalık değil aşk acısı yıktı
Kurşun Yarası'nda oynarken lenf kanserine yakalanan, ancak sevgilisi ve rol arkadaşı Emrah Elçiboğa'nın desteğiyle hastalığı yenen Açelya Elmas: "Hayatını geri veriyorlar ama en sevdiğin insan gidiyor. İşte bunun hiçbir anlamı yok!".
'Kurşun Yarası'nda oynarken lenf kanserine yakalanan ve bir azim örneği gösteren genç oyuncu Açelya Elmas, şimdi büyük bir hayal kırıklığının pençesinde... Bunun nedeni, dizide birlikte kamera karşısına geçtiği ve en büyük destekçisi olan sevgilisi Emrah Elçiboğa. Çünkü 2 yıl boyunca Açelya'nın kanserle mücadele etmesine destek olan Elçiboğa, Açelya'nın hastalığının yeniden nüksetmesi üzerine sevgilisiyle yollarını 'yorulduğunu söyleyerek' ayırmayı tercih etmiş. Geçtiğimiz aylarda hastalığı tamamen atlattığını söyleyen Açelya Elmas, kendisi hastanedeyken, sevgilisi Emrah Elçiboğa'nın Bir İstanbul Masalı'nın hizmetçilerinden Funda Şirinkal ile beraber olmaya başladığını anlatıyor. * Bu hastalığı ikinci kez nasıl yendiniz? Kurşun Yarası bitmek üzereydi. Ocak'ta kanser nüksetti. Hastaneye kısa süreli yattım. Nisan sonlarında tekrar yattım. Hastalığı yendiğim söylenmişti ancak tekrar nüksetti.
O BÜYÜK AŞK ARTIK YOK' * Peki bunu öğrenince ne hissettiniz? Çok zor! Şaka sandım. İlk önce tedaviye gitmeyeceğim dedim. Doktorlar ve Emrah ikna beni etmişti. Hastaneye yatmam gerekiyordu bu kez. Hastaneden çıkamam diye korktum. İlkini dizi setinde yendim. Herkes etrafımdaydı. Çok mutlu bir şekilde hastalıkla uğraşmıştım. Ama bu kez hastaneye yattım. Önce bir ay, üzerine iki ay daha. Üstelik vücudum bir şeyleri kabul etmedi, yan etkiler çıktı. Bir virus yüzünden ölmek üzereydim. Öldüğümü sandım, Emrah'ı çağırmışım. Gözümü açtığımda onu gördüm yaşadığımı anlayabildim. Onu da atlattım... * Hastalık ilk çıktığında yenmenizde aşkın büyük katkısı olduğunu söylemiştiniz, ikincisinde yetmedi mi? O büyük aşk artık yok, kırık bir aşk hikayesi oldu. İkinci tedavi dönemi çok zor geçti. İlk bir ay hastaneye beraber yattık. Sonra bir ara verdiler. Sonraki girişte annemle beraber girdik. Çünkü Emrah kaldıramazdı artık. Çalışması gerekliydi. Bir İstanbul Masalı'nda oynamaya başladı. 90 dakikalık bir film çekti. Ben hastaneden çıktığımda da 'En son Babalar Duyar' için Asos'daydı. Döndükten sonra beraber tatil yapalım, görüşelim diye Bodrum'a gittik. Orada "Açelya ben pes ediyorum sürdüremeyeceğim" dedi. Önce inanamadım. En zor zamanımda yanımda olan, bana destek olan insan iyileştiğimde ayrılmak istiyordu. O tekrar sevmemi, insanlara güvenmemi, hayatta kalmamı sağlayan insan. Bu ayrılık bana çok koydu. 'Koskoca kanseri atlattım, terk edilme acısını heralde atlatamayacağım' dedim. Bir de insanlara kanseri yenen bir ünlü olarak örnek olmalıyım diye düşünüyordum. 'Kansere yenilmedi, aşk acısına yenildi' desinler istemiyorum. * Hastalıkla mücadele ederken kendi kendinize güç verebiliyordunuz, ayrılığın etkisini atlatmak için böyle bir güç bulamıyor musunuz? Hastalık zamanında en çok güvendiğim insan yanımda elimi tutuyordu. O el beni bırakınca yaşamanın anlamı kalmadığını hissettim. Neden yendim ki hastalığı' dedim. Ben hastanedeyken hep evime gelip sevgilime sarılacağım anları düşünüyordum. O olmadan hastaneden çıkacak gücü bulamıyordum. Ama psikolojisi hastaneye gelmeye elvermedi. Galiba şimdi benim onu anlama zamanım.
BÜLENT İPEK - MAGAZİN
|
|
|
|
|
|
|
|
|