| |
Siyaset renklenirken
Pazartesi saat 13.30... Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu ziyaretimize geldi... Sorduk: "Nasıl gidiyor?" Yanıtı "beklediğimden daha iyi" oldu. "Ayrıntı" istedik. Mumcu: - Yola çıkarken bir hedef belirlemiştim... Şu an itibariyle o hedefin önündeyiz... Öngördüğümüzden daha iyi noktadayız.
Bizim seçmen "muhalefeti sever." İktidardan memnun olanlar bile "güçlü muhalefetin olmasını" ister. "İşin doğrusu" da budur. Muhalefet, "sistemin sigortalarındandır."
Erkan Mumcu: - Türkiye'nin alternatife, hatta alternatif zenginliğine ihtiyacı var... Böyle düşünen kesimler nezdinde, bizim hareketimizin çok olumlu yankıları oldu.
Bunu biz de gözledik. Düne kadar Erkan Mumcu'ya soğuk bakanlardan bile şimdi "iyi oldu... Alternatif gerekli... Siyasette çok seslilik esas" gibi sözler çıkıyor.
Mumcu bazı analizler yapmış. Örneğin... "AK Parti'yi kim, neden alkışlıyor?" "Kim, neden eleştiriyor?" 2002'de AK Parti'ye oy vermeyenler "şimdi ne diyorlar?" "Verenlerin" bugün tavrı nedir?
Erkan Mumcu: - Bugün AK Parti'yi alkışlayanların çoğu, 2002'de AK Parti'ye oy vermeyenler... Hatta içlerinde, seçim öncesi "AK Parti karşıtlığını açıkça ilan eden kesimler" bile var. - Neden alkışlıyorlar? - Korktuğumuz gibi çıkmadı, diyorlar. - Ya 2002'de AK Parti'ye oy verenler? - Onlar da, umduğumuz gibi çıkmadı, eleştirisini yapıyorlar.
Mumcu'ya göre "2002'de AK Parti'ye oy verenler bugün 3'e bölünmüş durumda." Birinci kesim: Öfkeliler... Hayal kırıklığına uğrayanlar. Bunlar "azınlıkta." İkinci kesim: Umudu kırılmış olanlar. Üçüncü kesim: Biraz daha sabredelim, dur bakalım ne olacak diye bekleyenler. Mumcu'nun tespiti şu: - Üçüncü kesim çoğunlukta.
Anavatan Partisi'nin bir "sorunu" vardı. Parti "kendi geçmişiyle" çekişiyordu. "Geçmişteki yöneticilerin çoğu" partinin dışındaydı. Mumcu'yu bu konuda "dikkatli, duyarlı" bulduk. Herkesi kucaklamaya çalışıyor. Bu kolay iş değil. Ama siyasetin kendisi zaten kolay bir uğraş değil ki. Mumcu'ya dönük bir eleştirimiz var. Adımlarını sanki "AK Parti'ye bakarak atıyor" gibi. "AK Parti'de kim ne dedi, kim ne yaptı" konularıyla fazlaca meşgul. Sadece Mumcu değil "muhalefetin diğer liderleri de" biraz bu havada, bu politikada. Oysa muhalefetin yapması gereken "kendisine bir yol haritası çizmesi... Yeni siyaset üretmesi." Yönünü "halka çevirmesi."
Erkan Mumcu yanımızdan ayrıldıktan sonra bazı "iktidar mensuplarıyla" konuştuk. "Anavatan'a ve Mumcu'ya dair düşüncelerini" sorduk. Ve onları "hayli öfkeli" bulduk. Oysa, iktidarın öfkesi, muhalefetin ekmeğine yağ sürer.
Siyaset giderek canlanacağa, renkleneceğe benziyor.
|