Antrenörsüz çıplak Beşiktaş

Mehmet Ekşi'nin yönetimindeki Beşiktaş sahaya 4-2-3-1 dizilişiyle çıktı. Bu sistem değişikliği takımı nasıl etkiledi?
Hani spor yazarları zaman zaman bir deyim kullanırlar... "Maçı çıplak gözle izlemek" diye... Dün gece bütün Türkiye Beşiktaş'ı teknik direktörsüz olduğu için çıplak gözle izledi. Yani antrenörsüz Beşiktaş, futbolcu kapasitesiyle, fizik gücüyle, performansıyla nedir, ne değildir çıplak biçimde ortaya çıktı.
Beşiktaş takımı, doğru düzgün kanat oyuncuları olmayan, kanat organizasyonları yapamayan bir takım...
Savunması, futbolu ezberine almamış. Çünkü bir takımın en önemli yeri olan savunmanın göbeği sürekli değişiyor. Kaptan Tayfur gibi artık futbol oynaması mümkün olmayan futbolcular hâlâ takımda oynuyorlar. Bir futbolcunun iki gün önce menajerliği konuşulurken, sahaya ilk 11'de sağ bek olarak çıkması dünyada ender görülen bir örnektir.
Beşiktaş takımı rakip yarı sahada pres yapabildiğinde her şeye rağmen iyi bir takım hüviyetine bürünüyor. Maçın ilk yarısının ilk bölümünde böyle bir Beşiktaş sahadaydı. Tümer, İbrahim Akın, Ahmed Hassan, Koray Bolton yarı sahasında müthiş bir pres uyguladılar. İşte o baskının sonunda Ailton'un mükemmel vuruşuyla Beşiktaş'ın golü geldi. Ancak Beşiktaş takımı rakip sahada bu baskıyı sürdüremedi, çünkü sürdürebilecek genç, fizik gücü yüksek futbolculardan kurulu değildi.

*Beşiktaş'ın UEFA grubunda, evinde oynadığı maçta aldığı bir puan ne ifade eder? Beşiktaş şu anda hocasız, kaptansız, yani pusulasız yoluna devam ediyor.
Böyle bir dönemde Beşiktaş'ın kendi sahasında bile olsa bir puan alması ve UEFA'da gruptan çıkma şansını devam ettirmesi bir şans. Eğer yeni teknik direktör gelirse kısa zamanda bir mucize(!) gerçekleştirirse ne âlâ...

*Sorunlarını aşamayan, iki sezondur hocasını değiştiren, sıkıntıları hep 'şanssızlık' diye niteleyen Beşiktaş, bu sezonu da kaybetmiş görünüyor. Yönetimin yeni mantalitesi ve yeni hoca tercihi nasıl olmalı?
Şu anda yönetim Beşiktaş'taki en zor günlerini geçiriyor. Çünkü taraftarın yönetime karşı artık bir güven problemi var. Maç sonundaki, stadın her tarafında başlatılan tezahürat böyle söylüyor. Onun için çok kısa zamanda çok büyük bir hoca getiremezlerse işleri çok zor.