'Eski karısını elleriyle evlendirdi...'
"Yuuh... Eski karısını yeni eşine elleriyle teslim etti... Bu kadar da olmaz dedirten olay!.." manşetini atıyor, Medya Faresi isimli internet sitesi... Hangi olay için?.. 42 yaşındaki aktrist Demi Moore'un, yönetmen Aston Kutscher ile evlilik törenine eski kocası Bruce Willis de gelmiş onun için... Aylar önce "Demi'yi kendi ellerimle yeni kocasına teslim edeceğim" dediğini hatırlatıyor site ve başlığı atıyor: "Yuuh... Eski karısını yeni eşine elleriyle teslim etti... Bu kadar da olmaz ki dedirten olay..." Medya Faresi sitesi habercilikte çok başarılı bir site... Çarpıcı haberlere imza atıyorlar... Ancak eski kocanın, eski karısının evlilik törenine gitmesine neden böyle bir tepki verdiler anlayamadım...
Aslında evlenip de boşanmış erkekler, sanılanının aksine, eski karılarının biran önce yeniden evlenip, başkasının namusu ve aideyeti haline gelmesini isterler... Ayrıldığı kadının, hayatı, tavır ve davranışları ile aidiyetinden dolaylı sorumlu olma hali, eski kocanın beyin hücrelerine, müthiş bir ağırlık veren sancılı bir yüktür... Aslında biran önce bu yükten kurtulmak ister... Ama bunu kimselere itiraf edemez. Medya Faresi sitesinin attığı başlıkta olduğu gibi çevredekilerin erkekliğine "Yuh" çekmesinden korkar... Erkeğin aslında en çok korktuğu şey, eski karısının dul muamelesi görüp, mahallelinin Fahriye Abla'sı olmasıdır... Eski karısının, sakalları yeni biten mahelle tıfıllarından, çoluk çocuğa karıştığı halde gözü çöplükte kalmış, kart zamparalara kadar bilumum herifçioğlunun, ıslak rüyalarını süslemesidir Erkek, en çok bir zamanlar sahibi olduğu kadının bu durumunda yıkılır... Başkalarının gördüğü ıslak rüyalar, onun kâbusudur...
Onun için, tıpkı Bruce Willis'in yaptığı gibi, "Şu bizim kadın evlense de, hayatı bir düzene girse" diye için için dua eder... Sahibi olarak gördüğü, ama kullanmadığı bir eşya niyetine savurduğu kadının, yabancı ellerde yağmalanmak yerine, akıllı başlı ve uslu bir sahibinin olmasını temenni eder... Eski karısının evleneceğini duyan erkek, eğer hâlâ ona aşık değilse, tarifsiz kederlere değil, tarifsiz sevinçlere mazhar olur... Psikolojik bir yükten kurtulacağını varsayar... Eski karısına ise başka türlü hava atar: "Hop dedik... Dur bakalım... Bir görelim... Bakalım... Onaylayalım... Çoluğu çocuğu kurda kuşa yem etmeyelim..." Böyle diyecektir... İçinden de, "Artık kocası var . Ne yapar eder, kocası bakar. Benden bu kadar" diyerek gizli gizli, yeni yaşamının doğum günü pastasını kesecektir..
Boşanan kocanın yeni kocada olmasını arzulayacağı tek şey, kendisinden daha kişiliksiz, daha renksiz, daha cibilliyetsiz biri olmasıdır... Böylece, eski karısı kendisinin ne matah bir adam olduğunu her gün içten içe görecek, yaşayacak, "Tüh" diyecektir... "Ne akılsız kadınmışım ben... Gül gibi adamı tutamadım... Vara vara buna vardım..." Yeni koca, öyle biri olmalıdır ki, çocukları da zinhar kendisini çok sevmemelidir... Ne olur ne olmaz, ona "baba" muamelesi yapmamaladır... Karısından sonra, çocukların gözünden de düşmemelidir erkek... İşte onun için, hem bir adam gelip, eski karısına sahip çıkmalı, onun kafasını dertten kurtarmalı, hem de kendisinden daha kişiliksiz, daha renksiz ve daha cibilliyetsiz olarak, kendisini aratmalıdır...
Bruce Willis aylar önce açıkladığı gibi, "Kendi elleriyle Demi'yi yeni kocasına verdi..." Eski karısının, yeni kocasıyla evleneceği törende, çok rahat görünüyor ve etrafa gülücükler saçıyordu... Medya Faresi sitesi, "Yuuh" diyor... "Kendi elleriyle karısını evlendirdi..." Oysa ben eminim... Şimdi rahatlamıştır ünlü aktör... Hani üzerinden 40 ton yük kalkmış gibi rahatlamıştır... Artık yeni aşklara kuş gibi hafif uçmaya hazırlanıyordur Bruce Willis...
|