|
|
Kalp unutmaz!
Karadenizli'si de, Doğulu'su da Batılı'sı da aynı. Türk erkeği boşadığı kadının başka bir erkekle birlikte olmasını kaldıramıyor... İstiyor ki, kendisi her türlü fındığı kırsın ama kadın uslu dursun. Evinde oturup, çocuklarına analık etsin, aşk ve seks hayatının kapısına kilit vursun! Bunun adı da 'erdem' oluyor. Bu tür kadınlar baş tacı edilip, fedakar diye nitelendiriliyor. Tersini yapanlar da 'kötü kadın' oluyor. Örnekten bol ne var; Rafet El Roman ve eşi Tuğba Altıntop. Hâlâ konuşuyor ekranlarda El Roman. Eski karısının neler yaptığını herkes biliyormuş! Mahkemeye güveniyormuş! Yani demek istiyor ki: Türk adaleti çocukları olan bir kadının başka erkeklerle birlikte olmasını onaylamayacağı için velayeti nasıl olsa ona vermez! Son ünlü örnek de "Hayatına bir erkek girerse karışamam ama artık ailem demem!" diyen Kaya Çilingiroğlu oldu. Gerçi bunda kadınların, tabii Hülya Avşar'ın da payı büyük! O da boşandıktan sonra hayatına kimseyi sokmayacağının, erkek olmadan da hayata devam edilebileceğinin, çocuğunun ve mesleğinin ona yettiğinin sinyallerini verdi. Sonra ikisi de öyle demek istemediklerini belirten açıklamalar yaptılar ama işin özü bu. Aslında bütün suç kadınlarda! Sürüden kopmamak, hep beğenilmek ve takdir edilmek için toplumun beklentilerini sorgulamadan yollarına devam ediyor, duygularını bastırıyor, 'iyi kadın' olmaya çalışıyor, bekliyor, sabrediyor ve affediyorlar. Son ünlü örnek, Derya Tuna... İbrahim Tatlıses ile yeniden barıştıklarına dair haberleri okuyunca şaşırmadım. Kimileri direndi ve kazandı yorumunu yapabilir. Öyle mi dersiniz? Bu bir zafer midir? Yaşananlar unutulur mu? Aklıma Sezen Aksu'nun 'Kalp Unutmaz' adlı şarkısı geldi ister istemez. Ne diyor aşk gurumuz, sevgili kraliçemiz şarkısında, hatırlayalım: Bi daha bi daha dener miyim hiç? Bi daha geriye döner miyim? Araya girenleri, el sürenleri Ben unutsam, kalp unutmaz İhanetle vurulmuş biri Bir daha öncesi gibi kanatlanamaz...
|