|
|
Konseye teşekkür adalete elveda
Açık ve net söylemeliyim ki, adalete güvenim ciddi biçimde örselendi. Beni bu noktaya getiren hususu da geçen haftalarda köşemde yazdım. En olmadık yerlerden belge toparla, kamu adına yanlışları, zaafları ortaya çıkar, mahkeme kararlarına ulaş, süzgeçten geçir, yazı yaz. Muhatap tekzip için adli makama başvursun ve ortaya enteresan manzara çıksın. Hâkim, kendi mefkuresinde, bize sormadan, bizden yazıya mesnet olan belgeleri istemeden, tekzibe karar veriyor. Avukatlarımız, yazıma kaynaklık eden belgeleri sunarak, tekzip kararına itiraz ediyor. Belgeleri gören hâkimin olaya bakışı değişiyor, ancak bize yönelik sonuçta bir değişiklik olmuyor.. Çünkü, belgelere 'eyvallah' deniyor ama 'silahların eşitliği ilkesine' uymadığımızdan, tekzibin bir cevap hakkı olarak, eldeki belgelerin hilafına yayınlamasına karar veriliyor. Bu mudur adaletin tecellisi? Adalet Bakanı Cemil Çiçek ve müsteşar Fahri Kasırga'nın, yeni yasalar sebebiyle, adalet mensuplarının almış oldukları kararların yaptığı etkilerini incelemelerinde fayda görüyorum. Çünkü, adalete güvensizlik, felaket getirir. Adli makamlardan böylesine beklenmedik üzücü haberler gelirken, mesleki sivil toplum kuruluşumuz Basın Konseyi' nden, bir yazım sebebiyle beklemediğim ilginç bir açıklama geldi. Yazım sebebiyle, beni Konsey'e şikâyet edene verilen cevaba şaşırdım. Çünkü, Basın Konseyi'ne benden istenilen cevabı vermemiştim. Ama aldıkları doğru, haklı ve de objektif karar hoşuma gitti. 27 Temmuz tarihli yazıma yapılan şikâyet başvurusu için Basın Konseyi şu kararı almış: " Basın Konseyi, Tekel Ürünleri Toptan Satıcılar Birliği (TÜTSAB) Başkanı Mehmet Ali Susam'ın maaşını eleştiren Sabah Yazarı Güntay Şimşek'e karşı şikâyeti reddetti. Konsey, yüksek maaş aldığı ve yıllardır başkanlığı devretmediği eleştirilen Susam'ın şikayet ettiği Sabah Gazetesi Yazarı Güntay Şimşek hakkında 'şikâyetin yersizliğine' karar verdi." Aynı zamanda, İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı olan Mehmet Ali Susam'ın 'esnaf ağası' deyimini kendilerini küçük düşürdüğü görüşüne de Konsey katılmamış. Deyimin, mizahi bir anlamda kullanıldığına dikkat çekilmiş.
|