Satıyoruuum, saaat...tıııım!
İhalelerin canlı yayınlanması iyi olmadı. Hiç adetim değilken, gündüz gündüz oturup televizyon seyrediyorum! Heyecanlı bir durum. Artık taktik midir nedir bilmiyorum, tam bir taraf kazanacakken, müzayadecinin kuruluşu satmasına bir hece kalmışken, 'tııım' duyulmadan üç salise önce, öteki taraf bir yükseltme daha yapıyor! Belki karşı ekibin sinir sistemini bozmak, onları "Tamam ya, vallahi değmez, bittik kardeşim, alın sizin olsun" diye ağlama noktasına getirmek için.
BİR HAYIRA VESİLE OLDUM Açık arttırma sistemi fiyatı kızıştıran bir yöntem. Bu yüzdendir ki, hayır gecelerinde de bu sistem kullanılır çoğu zaman. Geçtiğimiz yıllarda, henüz ünlü değilken, bir gazeteci olarak Cannes'da bir pırlanta partisine gitmişliğim, orada havalı bir açık arttırma seyretmişliğim vardır. Ünlü oyuncu bilmemkimle yemek, ne bileyim falanca yönetmenin filminde ufak bir rol gibi değerler, zenginler tarafından kapışılmış, AIDS'le mücadele eden AMFAR derneğine bayağı bir para kazandırılmıştı. Hatta aynı partide, Monica Seles'ten bir tenis maçı da satışa çıkarılınca, orada bulunan Hülya Avşar'ın aklına girip, kendisine binlerce dolar harcatan da bendenizdir! Bir hayıra vesile oldum, mutluyum! Son haberlere göre, Kylie Minogue'un en sevdiği sutyeni de 7000 dolarlık açılış fiyatıyla, göğüs kanseri araştırmalarına destek olmak amacıyla satışa çıkarılmış! Britney Spears ise kişisel eşyalarını Katrina felaketzedeleri yararına internet sitesinde aynı yöntemle satıyormuş. Tam bu yazıları okurken, bana da benzer bir teklif gelmesin mi?! Kızlarımızı eğitimiyle ilgili bir kampanyanın yararına, Kültür Üniversitesi tarafından, ünlülere ait eşyalar, açık arttırmayla satılacakmış. Ben ne verebilir mişim? Hem benle özdeşleşmiş, beni simgeleyen hem de maddi değeri çok düşük olmayan bir eşya, iyi olurmuş.
SİYAH ELBİSEM... YOK YOK! Kızların okumasıyla ilgili her kampanyaya canım kurban. Ancak laf ola beri gele olmasın da, gerçekten para toplansın, bir işe yarasın istiyorum! Aldı mı beni bir düşünce! Önce aklıma, benim için manevi değeri büyük olan, 80 bölüm süren 'g.a.g.' programının ilk bölümü dahil, neredeyse 50 bölümünde temizletip temizletip giydiğim siyah saten smokin takım geldi. Sonra vazgeçer gibi oldum. Benim eski smokinimi kim ne yapsındı, ayrıca bakalım ben ondan ayrılmak istiyor muydum! Televizyona ilk çıktığım kıyafetti ne de olsa. 'Hırsız Var'da giydiğim, siyah parlak gece elbisesini düşündüm. Ve aynı anda o elbisenin bende olmadığını hatırladım! Çekimler boyunca giyip, sonunda da yedi sekiz kere havuza atladığım elbiseyi, sonradan bir daha görmedim ama büyük ihtimalle, ıslana kuruya görülecek halden de çıkmıştı! Bir mücevher versem bari bol bol para kazanırlar fikri hakim oldu sonra. Ve fakat bütün mücevherlerimin aileden, eşimden, eşimin ailesinden hediye olduğu ortaya çıkınca 'manevi değer' engeline takıldım! Hayatımda kendime gidip bir kuyumcudan bir çöp almışlığım yoktur zira!
BÖBREĞİMİ Mİ VERSEM İmzalı kitaplar, imzalı Avrupa Yakası DVD'leri, hiçbiri gözümü doyurmadı. Ayakkabı desen olmaz, kullanılmışını kim ne yapsın. Resme hiç yeteneğim yok, beste yapamam, fotoğraf çekemem. Bir; yazı yazabiliyorum. Ama açık arttırmayı kazanan insan hakkında kompozisyon falan da yazamayacağıma göre, o da bir işe yaramıyor. Avrupa Yakası'nın çok dikkatli seyircileri fark etmiştir belki. Salonda duran iki adet zenci bebek biblosu var. Bacakları hareketli olduğu için oturabiliyorlar. Bizim reji ekibinin bir muzipliği olarak, bu zenciler, her sahnede, salonda, ofiste, şurada burada dolaşıp duruyorlar! Bazen tek tek, bazen masanın üzerinde, bazen Volkan'ın yanındaki sehpada, oturuyor, yatıyor, bacak bacak üstüne atıyorlar. Hatta Volkan'la Selin'in düğününe gelinlik giyip gitmişlikleri bile var! 'İki küçük zenci' kendi kendimize eğlendiğimiz, bir yerde izleyicinin dikkatini ölçtüğümüz bir detay. Setten birisi "Onları koy müzayedeye" dedi! Güzel fikir ama iki tane uyduruk bibloya kim çok para verir? Hâlâ karar vermiş değilim. Umutsuzum! Sizin parlak bir fikriniz varsa lütfen yazın! Çünkü gidiş o ki, işi fazla ciddiye alıp sonunda tek böbreğimi falan vereceğim! Hem benle özdeşleşmiş birşey, hem de piyasa fiyatı çok yüksek!
|