|
 |
 |
 |
  |
|
Gül: "Ek Protokolün Meclis'ten geçeceğine inanıyorum"
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, gümrük birliğinin AB'nin 10 yeni üyesini kapsayacak şekilde düzenlenmesini öngören Ek Protokolün TBMM'den geçeceğine inandığını söyledi.
Gül, ''1 Mart tezkeresi gibi Protokolün de TBMM'den geçmeyeceği'' şeklindeki görüşlerin hatırlatılması üzerine, Protokolün 2004 Mayıs'ından itibaren otomatik olarak zaten devreye girdiğini hatırlattı. Gül, konuya ilişkin başka bir soru üzerine, ''Mecliste savunamayacağımız şeyi imzalamayız zaten'' diye konuştu.
Gül, liman ve havaalanlarının
Rum uçak ve gemilerine açılmamasının müzakerelerin kesilmesine neden olacağını düşünmediğini, AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn'in, bu yöndeki açıklamalarının yanlış anlaşıldığını kendisine bizzat ilettiğini kaydetti.
Gül, AB üyeleriyle Türkiye arasında malların serbest dolaşımda olduğunu belirtti ve bazı diğer noktaların ancak müzakere değil, üyelik aşamasında gündeme gelebileceğini söyledi. Gül, tüm kısıtlamaların aynı anda kaldırılması yönündeki tekliflerini de hatırlattı.
Kıbrıs konusundaki tartışmaların sona ermesi için KKTC'ye yönelik izolasyonların kaldırılması ya da soruna adil ve kapsamlı çözüm bulunması gerektiğini ifade eden Gül, Türkiye'nin Akdeniz'de işbirliğini arzu ettiğini söyledi.Gül, ''AB kendi verdiği sözlerin altında eziliyor. Kısa dönemde yeni bazı şeylerin yapılacağının beklentisi içindeyim'' diye konuştu.
''ÖNÜMÜZDEKİ YOL DÜZ DEĞİL''
AB ile ilişkilerde yakın gelecekte İlerleme Raporu'nun gündeme geleceğinin ve bu raporda bazı olumsuz ifadeler yer alacağına dair haberlerin hatırlatılması üzerine Gül, ''Önümüzde çok düz bir yol yok'' diye konuştu.
Tüm aday ülkeler için müzakere sürecinde benzer zorlukların söz konusu olduğunun altını çizen Gül, kısa vadede belli konular gündeme geldiğinde bazı kesimlerin sıkıntı yaşayabileceklerini kaydetti ve ''Herkes bu safhalardan geçmiş, bunlara hazır olmamız lazım'' dedi.Gül, süreç içinde Türkiye'nin bazı eksikliklerini gidereceğini, çıkartılan yasaların en iyi şekilde uygulanmasını takip edeceklerini kaydetti ve ''bir gecede her şeyin değişmesinin mümkün olmadığını'' belirtti. Gül, ''Türkiye, dönüşü olmayan bir demokratik ortama girmiştir, bu en büyük mutluluğumuzdur'' dedi.
Abdullah Gül, AB dönem başkanlığının Avusturya'ya geçecek olmasına ilişkin bir soru üzerine de, uluslararası ilişkilerde öncelikle olarak çıkarlara bakılması gerektiğini, 3 Ekim öncesinde Avusturya'nın ısrarcı tutumunun sonunda uzlaşmayla sonuçlandığını ve artık işbirliğine bakılması gerektiğini kaydetti.
Gül, dönem başkanı olduğu zaman, tarafsızlığını da ortaya koymak adına Avusturya'nın Türkiye konusunda çok daha gayret göstereceğine inandığını belirtti.Gül, Fransa'nın dile getirdiği çekincelerin hatırlatılması üzerine ise, bu ülkenin AB'nin lokomotif ülkelerinden biri olduğunu vurgulayarak, ''Fransa kesin hayır deseydi, doğrusu müzakereler başlamazdı'' diye konuştu.
Abdullah Gül, hükümete müzakere süreci öncesinde yeterli hazırlık yapılmadığına dair eleştiriler geldiğinin hatırlatılması üzerine de, 3 Ekim öncesinde Türkiye'nin kararlı tutumunu göstermek adına bazı şeylerin ya gizli yapıldığını ya da bilerek yapılmadığını kaydetti.
Gül, bazı çalışmaları yürüttüklerini de belirtti ve ''Tüm bu çalışmalar müzakere gücümüzü zayıflatmamak için alenen yapılmadı'' dedi.
Dışişleri Bakanlığı'nda müzakere süreci ve AB'den sorumlu bir müsteşar yardımcısı olacağını, birinci hedeflerinin tüm bakanlıkları bu sürecin içine dahil etmek olduğunu kaydeden Gül, tüm bakanlıklarda da AB'den sorumlu müsteşar yardımcılarının bulunacağını, tüm çalışmaların koordinasyonunun Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan tarafından yapılacağını söyledi.
(AA)
|
|
|
|
|
 |
|
 |
|