|
 |
 |
 |
  |
|
"Hazmedemeyenler var"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Birliği (AB) ile müzakere sürecini Türkiye'de hazmedemeyenlerin olabileceğini belirtti.
Erdoğan, ''Müzakere sürecini ülkemizde hazmedemeyenler olabilir. Ama ben inanıyorum ki, milletimin kahir ekseriyeti bu müzakere sürecinin Türk milleti ve Türkiye için dünyadan her noktada bir açılımın en önemli adımı olduğunu fark etmiştir ve aklıselim buna evet demiştir'' dedi.
Başbakan Erdoğan, Eyüp Belediyesi'nce düzenlenen ''12. Eyüp Sultan Kitap ve Kültür Şenliği''nin açılış töreninde yaptığı konuşmada,
şenliğin açılışına katkıda bulunanlara teşekkür etti.
Şu anda AB ile 3 Ekim müzakere sürecinin hemen ertesinde bulunduklarını, bu sürecin de ülke ve millet için hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, şunları kaydetti:
''Müzakere sürecini ülkemizde hazmedemeyenler olabilir. Ama ben inanıyorum ki, milletimin kahir ekseriyeti bu müzakere sürecinin Türk milleti ve Türkiye için dünyadan her noktada bir açılımın en önemli adımı olduğunu fark etmiştir ve aklıselim buna evet demiştir. Bunu yaptırdığımız kamuoyu araştırmalarında da görüyoruz. 2 kere 2 4'tür.
Bunun 5 olması mümkün değil, 3 olması da mümkün değil. Mevsimlerin değişikliğine göre de bu rakam değişmiyor. Hep 2 kere 2 4, ama bunu 5 yapmaya, 3 yapmaya zorlayanlar var. Olabilir. Biz onlara da bütün bu matematik yanlışına rağmen saygı duyarız. Niye? Karşımızdaki insandır. İnsanın düşüncesine yanlış da olsa saygı duymak zorundayız. Fakat bu süreç, farklı bir süreç. Bu süreci görmemezlikten gelmek, Türkiye'nin 15-20 yıl önceki durumuna dönmektir. Biz demokraside, özgürlüklerde, güçlü bir ekonomiye sahip olacaksak, insanımızın yaşam standartlarını daha da yükseltebileceksek, bu müzakere sürecinin içerisinde yerimizi almamız gerekiyordu. Bunu hamdolsun başardık.''
''TERÖR KARŞITLARI MEDENİYETLER İTTİFAKINI İSTİYOR''
Başbakan Erdoğan, bunun ülke için bir kazanım olduğunu, ancak AB'nin de bu süreçte bir kazanımının olacağını vurgulayarak, ''Buraya dikkat edin, o da şudur; artık dünya medeniyetler çatışmasının arzusu içinde olanlar ile medeniyetler ittifakının gerçekleşmesi arzusu içinde olanların yarışını görüyor. Teröre evet diyenler 'medeniyetler çatışmasını', teröre hayır diyenler de 'medeniyetler ittifakını' istiyor'' dedi.
Medeniyetler ittifakının ülkenin kendi medeniyetinden vazgeçmesi anlamına gelmediğine de dikkati çeken Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Tam aksine, medeniyetimizin gücünü ve kuvvetini kullanarak farklı medeniyetlerle biraraya gelinebileceğini ortaya koymaktır. Bu medeniyetler arasında bir dayanışmadır. Siz kendinizi iyi bileceksiniz, iyi tanıyacaksınız, medeniyetinizi iyi savunacaksınız, ama diğer medeniyetle de dayanışma içinde olacaksınız. Bu bizim tarihimizde var. Ama şimdi bir kopukluk oldu. İşte bu kopukluğu da BM Genel Sekreteri'nin önderliğinde, İspanya Başbakanı ile şahsım olarak ben medeniyetler ittifakını başlattık. Buna şu ana kadar 17-18 ülke destek veriyor. Bunlar bizimle birlikteler. Bu süreç, dünyadaki medeniyetler ittifakının da adresi olarak AB'yi göstermede, Akdeniz havzasında yeni bir havanın esmesine vesile olmada bizler için çok önemli fırsattır. Şu anda bu çalışmayı başlatmış bulunuyoruz.''
YÜCE DİVAN
Başbakan Erdoğan, vatandaşları da aklıselime davet ederek, özellikle kadınlar mutfağı çok iyi bildiği için şu anki durumu 3 yıl öncesiyle karşılaştırmalarını istedi. Erdoğan'ın ''3 yıl önce asgari ücretle kaç kilo ekmek alıyordunuz, bugün kaç kilo ekmek alıyorsunuz?'' şeklindeki sorusu üzerine kalabalıktan yaşlı bir kadın, ''O zaman ne ekmek bulduk, ne yağ'' dedi.
Bunun üzerine kadına ''Allah razı olsun'' diyen Erdoğan, ''muhalefetin yaklaşım tarzı nedeniyle bunları söylediğini, çünkü Halep orada ise arşının da burada olduğunu'' kaydetti. ''Kurusıkı atmakla bu işin olmadığını'' ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:
''Anamuhalefet lideri veya diğer marjinal gruplar kendilerine göre bazı şeyler oluşturuyorlar. Artık yetişemedikleri için üzüme... Bundan sonra kendilerine göre işte 'bu yol Yüce Divan'a çıkar' diyorlar. Bir yerden kendilerini tatmin edecekler. Başka çareleri kalmadı. Biz siyasetin ne olduğunu çok iyi biliriz. Biz siyasetin dilini çok iyi bilir, anlarız. Bu yola çıkarken, biz bunun bedelinin ne olduğunu bilerek çıktık. Bunda bir endişemiz yok. Şu ana kadar hortumları kesmeseydik, benim vatandaşım 3 yıl önceki asgari ücretle aldığı ekmeği bugün yüzde 47 artıramazdı.''
Erdoğan, 3 Ekim müzakere sürecinin başlamasıyla birlikte Körfez'in en önemli holdinginin dün İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile gayrimenkul yatırım ortaklık işbirliği protokolü imzaladığını hatırlatarak, holdingin İstanbul'a ilk etapta 5 milyar dolarlık yatırım hedeflediğini bildirdi.
Holding yöneticilerinin İstanbul ile kalmayıp daha sonra bunu Türkiye geneline yaygınlaştıracağını anlatan Erdoğan, ''İşte bu, AB sürecinin getirisidir. Bu, güvendir, istikrardır. Bu güven, istikrar olmasa kimse kapınızı çalmaz'' dedi. Başbakan Erdoğan, konuşmasının ardından İstanbul Valisi Muammer Güler, Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve Eyüp Belediye Başkanı Ahmet Genç ile birlikte şenliğin açılışını yaptı. Açılışta Ahmet Genç, Erdoğan'a şenliğin tarihçesini anlatan bir kitap hediye etti.
BASIN MENSUPLARI TARTAKLANDI
Bu arada açılış öncesi Başbakan Erdoğan'ı görmek isteyen vatandaşlardan dolayı alanda izdiham meydana gelirken, Başbakanlık korumaları ve Çevik Kuvvet polisleri de Erdoğan'ın çevresinde kordon oluşturdu.
Bu sırada, görevlerini yapmaya çalışan basın mensupları ile bazı Çevik Kuvvet polisleri arasında arbede yaşandı. Söz konusu polislerin, aralarında Anadolu Ajansı foto muhabirlerinden Gürsel Eser'in de yer aldığı bazı gazetecileri darp ettikleri görüldü.
Gazeteciler, Başbakan Erdoğan'ın şenlik sırasında yaptığı konuşmayı izlemeyerek ve Erdoğan şenlik alanından ayrılırken çıkış güzergahında yere kamera ve fotoğraf makinelerini bırakarak olayı protesto ettiler.
(AA)
|
|
|
|
|
 |
|
 |
|