|
|
Biten bir evliliğin ardından...
Şimdiye kadar Çelik'ten dinledik boşanmalarının hikayesini. Mutsuz olduğunu, huzur istediğini, son zamanlarda aradığı huzuru bulamadığını, karısının kıskançlığının onu yaraladığını, bir ilişkide güvenin önemli olduğunu, güven yoksa temelin sarsıldığını söyleyip durdu ve ekledi: "Ben evliyken bir başkasıyla birlikte olacak bir insan değilim. Seversem, birlikte yaşamak istersem, herkesin önünde yaparım. Bir evliliğin bitmesi için üçüncü bir kişiye gerek yok. İki kişi arasında yaşananlar, evliliğin yürümesine engel teşkil ediyorsa, bundan daha büyük bir neden aramaya gerek yoktur."
SAYGILI BUKET Sonunda karşı taraf Buket Saygı da sessizliğini bozdu. Öyle kapı kapı dolaşmıyor ama boşandıktan sonra çalışmaya başladığı için, ekranlarda evliyken olduğundan daha sık görünüyor. Kadınlar böyledir işte, evlenince sevdiği erkek uğruna kariyerlerini, hayallerini bir kenara iter, kocalarının istediği gibi yaşamayı seve seve kabullenirler. Ne zaman ki erkek onları terk eder, kaldıkları yerden yollarına devam ederler, eğer içerinde hayallerinden eser kalmışsa... Boşanma kararının kendisi için sürpriz olduğunu söylüyor Buket. Hiç beklemediği bir anda Çelik karşısına çıkıp, boşanmak istediğini söylemiş. Şaşırmış, bozulmuş, ağlamış, konuşmaya çalışmış ama kocasını iyi tanıdığından, onu kararından döndüremeyeceğini bildiğinden üstelememiş. Zor olmuş ama kabullenmiş ayrılığı. Tepinmeden, olay yaratmadan, 'Ben senin için ne fedakıklar yaptım, mesleğimi bıraktım, bu bana reva mı?' demeden işini kolaylaştırmış Çelik'in. Hâlâ sevdiğini söylüyor kocasını; iyi olduğunu, zamanla daha iyi olacağını da söylüyor. Bilemiyorum aldatılmayı, terk edilmeyi kabullenemeyen, intikam peşinde koşan, 'bana yar olmadın başkasına da yar etmem' diye düşünen kadınlar, Buket'in söylediklerinden gereken dersi çıkardılar mı? Her şeyin bir bedeli vardır. Bir yola çıkarken riskleri de göze alırsınız, almak zorundasınızdır. Sevdiğiniz erkek uğruna hayatınızı değiştirirken, sonuçlarına da seve seve katlanırsınız.
|