|
|
|
|
'Kimse Ayasofya'ya duyarsız kalamaz'
Amerikalı sanatçı Peter Hristoff, ibadet eden figürlerden oluşan desenlerini on parça el dokuması halı üzerinde hayata geçirdi, şimdi ise Ayasofya'da sergiliyor. Üç kuşaktan İstanbullu olan Hristoff'un hayat hikayesi de eserleri gibi ilgi çekici.
Peter Hristoff (47) İstanbul doğumlu, Amerikalı bir sanatçı. Sanatseverler Hristoff'u geçtiğimiz yıl Yapı Kredi Kültür Merkezi'nde açtığı "Üç İstanbullu" sergisinden tanıyor. New York Görsel Sanatlar Okulu'nda öğretim görevlisi olan Hristoff, geçtiğimiz günlerde Ayasofya ve Galeri C.A.M'da "Dua" başlıklı bir sergi açtı. Sanatçının kendi desenlerinden yola çıkarak oluşturduğu 10 parça el dokuması halı, Ayasofya'da sergilenirken, aynı temadan yola çıkarak tual ve kağıt üzerine gerçekleştirdiği diğer eserleri Galeri C.A.M'da sanatseverlerle buluşuyor. Peter Hristoff'un, eserleri kadar hayat hikayesi de çok ilgi çekici. Üç göbekten İstanbullu, Hristoff... Dedesi Peter Hristoff 1923 yılında siyasi nedenlerle Bulgaristan'dan İstanbul'a göç eden bir sanatçı. Eşi ile İstanbul'a yerleşen Peter Hristoff'un en yakın arkadaşlarından biri ise Ayasofya Müzesi'nin ilk müdürlerinden Ali Sami Boyar. Onunla birlikte cumhuriyetin ilk pul ve para desenleri üzerinde birlikte çalışmışlar. 1960 yılına kadar resim hayatını İstanbul'da sürdüren Peter Hristoff daha sonra Paris'e yerleşmiş. Üçüncü kuşaktan İstanbullu olan Peter Hristoff'un babası Dimiter Hristoff ise Bulgaristan'da doğsa da İstanbul'da büyümüş. Dimiter Hristoff, Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Akademisi'ne devam etmiş. Bu arada yine Bulgaristanlı olan ama doğma büyüme 'Kadıköylü Victoria' ile evlenmiş. Peter Hristoff 1958 yılında doğmuş ancak beş yaşındayken yani 1963 yılında ailece Amerika'ya göç etmişler.
DUA EDEN FİGÜRLER Peter Hristoff'un annesi Victoria Hristoff, Amerika'da ilk Türkçe radyo programı yapan kişi. Evde hem Türkçe hem Bulgarca hem Fransızca konuşulduğunu belirten Hristoff, şakayla karışık "Hiçbir dili bu yüzden tam konuşamıyorum" diyor. Ancak Amerikan aksanıyla konuşsa da Türkçesi tek kelimeyle mükemmel. Beş yaşında gittiği Amerika'dan Türkiye'ye ilk kez 16 yaşında geri dönmüş. Ondan sonra da hemen hemen her yaz akrabalarını ziyarete gelmiş. New York'ta resim eğitimi aldıktan sonra İstanbul'a sık sık gelmeye başlamış. "Senede mutlaka iki kez geliyorum. Bazen altı ay kaldığım oluyor" diyor. Peter Hristoff'un Ayasofya'daki sergisinde dedesinin ve büyükbabasının da çalışmaları bulunuyor. Hem dedesi hem de babası o dönem Ayasofya ve Topkapı Sarayı'nda özel çalışmalar yapmış. Ali Sami Boyar'ın Hristoff ailesi Amerika'ya giderken hediye ettiği Ayasofya ve İstanbul çizimleri de sergiye dahil edilmiş. Yani bu sergi kısa bir Hristoff ailesi hikayesi gibi. "Ayasofya'nın Hristoff ailesi için önemli bir yeri olmalı" dediğimizde, "Evet. Büyükbabam ve babam burada önemli çalışmalara imza atmış. Bir sanatçının görüp de buraya karşı kayıtsız kalması zaten mümkün değil" diyor. Peter Hristoff daha önce Yapı Kredi Kültür Merkezi tarafından desteklenen, dedesi, babası ve kendi eserlerinden oluşan "Üç İstanbullu" sergisinden önce de 1998 yılında sadece kendi eserlerinden oluşan bir sergi açmıştı. 1997 yılından beri halı, kilim desenleriyle yakından ilgilenen Peter Hristoff'un aklında hep desenlerini dokutmak düşüncesi varmış. "Üç İstanbullu" sergisinden sonra Ayasofya Müzesi'nden yeni bir sergi teklifi gelmiş. O da bu düşüncesinin hayata geçirileceği en uygun yerin Ayasofya olacağını düşünmüş; "Burası hem Hıristiyanlar hem de Müslümanlar için önemli bir mabed. Mimarlığı müthiş. Halılar üzerindeki desenlerde dua eden insanlar var. Zaten bazıları da seccade formunda dokundu. Ben dua kelimesini fiil olarak kullanıyorum. İnsanların nelere dua ettiklerini betimliyorum. Örneğin, figürler arasında sadece 'ibadet için dua eden figürler' varken bazıları para ve başka şeyler için dua ediyor." Peter Hristoff için Ayasofya'nın başka bir anlamı daha bulunuyor. Hristoff, "Göçmenlerin hepsi kendi memleketlerine özlem duyar. Annemin babamın anlattığı hikayelerde kafamda hep bir Ayasofya ve İstanbul silüeti canlanırdı. Hep özlem duyardım buna. İstanbul dendiği zaman direkt bu silüetler gelirdi aklıma. Bu aslında bir çeşit özlem belirtisidir benim için" diyor. Üç kuşaktır sanatla uğraşan ve üç kuşaktır eserlerindeki ortak nokta Ayasofya olan 'İstanbullu' Hristoff ailesinin ve Peter Hristoff'un Ayasofya'daki eserleri 4 Ekim'e, Asmalı Mescid'deki Galeri C.A.M'daki eserleri ise 22 Ekim'e kadar görülebilir.
Aynur ERDEM
|
|
|
|
|
|
|
|
|