| |
|
|
Gırgır olmazsa kazanmak neye yarar?
Sporun en keyifli yönlerinden biri, rakibin başarısızlıklarından sonra dalga geçmektir. Bugünlerde benim için pek de hoş olmayan bu durum spordaki rekabetin bir parçasıdır. Zaten bu olmasa takım tutmanın da bir anlamı kalmaz. Dün Sabah gazetesinde beni gören herkesin yüzünde beliren "beşuş" ifadenin bende yarattığı tahribatı gideren tek unsur, geçmiş yıllarda benzer ifadeleri benim Fenerbahçelilere karşı takınmış olmam. Her şey sırayla. Bu arada Fenerbahçeli bir okurumdan gelen mesajı da sizinle paylaşmak istedim. "Sevgili Altaylı, size çok kızmama rağmen sizi zevkle okuyorum. Sizin fikirlerinizin çoğuna katılıyorum. Kızmamın nedeni ise benim Fenerbahçeli olmam. Siz Fenerbahçe konusunda ne düşünüyorsanız ben de Galatasaray konusunda aynen sizin Fenerbahçe'ye karşı olan düşüncelerinizi taşıyorum. Siz nasıl Milan karşısında mücadele eden Fener'e karşı Milan'ı desteklediyseniz ben de hiç ümidimiz olmamasına rağmen Tromsö'yü destekledim. Ümidimiz yoktu ama Galatasaraylı kardeşlerimiz gene bizim yüzümüzü güldürdü. Demek ki, bu sene Fenerbahçe'nin yüzünün güleceği bir sene. Hep bizi sevindirmeniz dileğiyle, size (yanlış anlamayın Galatasaray'a değil Fatih Altaylı'ya) başarılar dilerim. Sizi severek ve kızarak her zaman okumaya devam edeceğim." İşte yıllardır anlatmaya çalıştığım rekabetin özü bu. Yazan okurumun eline sağlık.
|