Masum suçlu; Gökdeniz
İlk kez başka türlü gelir, ikinci kez düşündükçe..." Konumuz yine Gökdeniz Karadeniz. İkinci kez düşündüm... Yok hayır, Gökdeniz'in suçlu olduğu konusunda bir yanılgımız yok. Dolayısıyla bir U dönüşü içinde değilim. İkinci kez düşündüm ve diyorum ki, Gökdeniz'i darağacına asmadan... Öyle ya, onu asacağız, "İbret" diye sunacağız ve herşey bitecek! İtirazım bu noktaya. Bu ülkede "İbret" diye her alanda herşey yapıldı ve hiçbir sonuç alınamadı. Bu yaptırımın aktörleri bundan hiç "İbret" almadı! Aktörler; siyasal, sosyal hayatımızın her karesindeki yönetenler ve dolayısıyla partiler, kurumlar Örneğin spor kulüpleri. Örneğin Trabzonspor... Saçıyla yaşı bile bilinmeyen, Avrupa'da iki yıl barınamayan, Afrika'nın yoksul bir ülkesinin Allah vergisi yetenekleriyle donanmış bir oyuncusuna sahipsiniz. Adamın profesyonelce yaşaması bana göre çok yanlış! Çünkü profesyonel olsaydı Trabzon'da ne işi vardı ki! Avrupa böyle oyuncularla uğraşmıyor. Şimdi elinizde Yattara var. Onu kovmak, onu almak kadar ihanettir. Aslolan onu en az onun kadar profesyonel olmayan Türk oyuncularla birlikte eğitmek ve kazanmaktır. Dolayısıyla sistem ve ortam önemli. Bir kulüp eğer Ben çağdaş bir kulüp olmak istiyorum diyorsa bunun ilksel gerekliliği oyuncularını eğitmektir. Denilir ki, Gökdeniz Trabzonspor gibi büyük bir kulübe ihanet etmiştir. Doğru ama eksik. Gökdeniz eğer Trabzonspor'un bir oyuncusuysa bu suçu işlememeliydi. Eğer işlemişse kimse kusura bakmasın, Trabzonspor büyük kulüp değildir. Büyük kulüp, çağdaş olma savında olan, trilyonlar verdiği oyuncularını da eğitmek zorunda olan kulüptür. Uçakta deplasmana giderken hiç kitap okumayan trilyonluk oyuncularından rahatsızlık duymayan zihniyet, bir trilyon ücret ödediği oyuncunun yarım trilyonluk arabaya binmesine sessiz kalan zihniyet, bugün aslında ektiğini biçmektedir. Altyapıdan yetişen ama bir türlü A takıma yükselemeyen oyuncuların temel sorunlarını, onların yeteneksizliklerinde değil, eğitimsizliklerinde görüyorum. Çok örneklerini yaşadım, canlı tanığı oldum. Çağdaş kulüp, yöneticisi, hocası yönetimi ile değil içinde başta futbolcuları olması koşuluyla onu çevreleyen tüm sahiplikle oluşur. Bu oluşumun en ileri noktası kaptan Fatih ile seyirci Fatih'i aynı noktada bütünleştirebilmektir. İlkinin aldığı parayla ikincinin verdiği parayı aynı potada eritebilmektedir! Dolayısıyla bu "duygudaşlığı" sağlayabilmektir. Geldik Gökdeniz'e... Gökdeniz trajedisi başta Trabzonspor'un olmak üzere Türk futbolunun bir ayıbı. Daha ileri alanlara dilim varmıyor. Burada Gökdeniz'in ibret olması değil, Türk futbolunu yönetenlerin Gökdeniz olayından "İbret" alması gerektiği düşüncesindeyim.
|