|
|
Siyasi irade Hıncal Uluç'a kulak vermeli
Spor yazarı dostlarım içinde fevkalade değerli ustalar var. Onlar spor yazarken sanat yapar ve adeta adamı keyiften öldürürler. Kibardırlar, çelebidirler, iyi bir teknik adam kadar futbolu bilir ve yorumlarlar. İşte o ustalardan biri var ki televizyonda Türk sporundaki çöküşle ilgili yorumu ile daha farklı olduğunu adeta haykırıyordu. 2-2.5 yıldır sporda yaşanan ' başarısızlık ve karabasan dönemini' vurgularken Hıncal Uluç, hislerin tercümanı oluyordu. * Futbolda dünya üçüncülüğünden kafa üstü çakılışımızı! * Dünya ikincisi Süreyya Ayhan ile atletizmdeki bitişi! * Afrika'da tatilde oyalanıp koşturulamayan Elvan'ı! * Halterdeki skandallar zincirini ve yaşadığımız utancı! * Basketbol ve voleyboldaki hayal kırıklığını! * Futboldaki bahis skandalını! * GAP'ta boğularak ölen sporcularımızın sahipsizliğini; hazin bir şekilde özetliyordu Uluç... Televizyonlarda günlük şöhretlerin ölümü haftalarca verilirken bir günde geçiştirilen sporcu ölümlerinin hepsini haykırdı usta. Sonuçta teşhisini "Sporu yönetenlerin yetersizliği" olarak koyup noktaladı yorumunu. İşte onu farklı kılan bir dava adamı hassasiyeti ile futbol hariç diğer branşlardaki tespitiydi. Onun Türk sporu adına bu haykırışları, adeta sporda 7.5 şiddetindeki bir depremin habercisi gibiydi. Umarım bu haklı eleştiri ve yerinde teşhisler kafasını kuma sokmuş arkadaşların uyanmasına vesile olur. Şimdi bizi yöneten siyasi iradeye sesleniyorum; "Hıncal'ı bir otorite olarak kabul ediyor musunuz?" Eğer cevabınız "Evet" ise Türk sporunun kurtuluşu için onun çığlıklarına cevap veriniz.
|