| |
|
|
Bayrak bu kadar mı aşağılanır!
Bugünü de gördük.. Televizyonlar sayesinde "taşımadığı" bir "sanal" şöhrete ulaşan genç bir çocuk "uyuşturucu" kullandığı için bir otel odasında ölü bulundu. Bana ulaşan bilgilere göre, ölen gencin kanında bulunan uyuşturucular sadece ecstasy ile sınırlı değil. Çok daha beterleri de mevcut. Genç bir çocuğun ölümü elbette "kötü" ama kendi seçtiği yolda gitti ve ölümünden sonra meydana gelenler tam bir "rezalet." Önce bu çocuğun annesi çıkıp demeç verdi: "Oğlum şehittir." Neyin, kimin şehidi? Otel odasında uyuşturucudan ölmüş birisi nasıl şehit sayılır diyen çıkmadı. Cephelerde, dağlarda kaybettiğimiz binlerce, yüz binlerce şehidimizin kemikleri sızladı, kimse sesini çıkarmadı. Yetmedi. Bir de tabutunu "Türk bayrağına" sardılar. Yuh olsun. Yuh kere yuh olsun. Bir bayrak bu kadar mı aşağılanır. Susurluk sonrasında Abdullah Çatlı'nın tabutu bayrağa sarıldığında tepki göstermiştim.. Şimdi bir de bu çıktı başımıza. Uyuşturucudan ölmüş birinin tabutu bayrağa sarılıyor.. Önüne gelen tabutunu bayrağa sarıp gömecekse, o bayrağı gerçekten hakkettiği için sarılıp gidenlere ayıp değil mi!
|