kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Teknoloji
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Savas Ay @ SABAH
Tel:
0212 354 40 22
Fax:
0212 274 83 81
 
Gece olunca vatandaş insanlıktan mı çıkıyor?..
KIYMIK - Kartalcılar
Bu kadar çok dizi 'over doz' olmuyor mu?..

Gece olunca vatandaş insanlıktan mı çıkıyor?..

Önceki gece İstanbul'un tüm hastanelerini dolaştım . Sabaha kadar girip çıkmadığım hastane acili kalmadı gibi. Üzülerek gördüm ki pek çok acil kapısı 'Gökkuşağı efsanesi' gibi.
Hani; " altından geçen kızlar erkek, erkekler de kız olur" derler ya,
acil kapısından geçen vatandaş da sanki insan olmaktan çıkıyor. Saniye saniye görüntülediğim bir dolu çarpık, yanlış, saçma sapan davranıştan bazılarını cımbızla çekip alayım. Ekrandan önce, köşeme yansıtayım gelin de...

Vakıf
Gureba'ymış
Sabaha karşı saat 01.30 suları. Vatan Caddesi'nin Edirnekapı Kavşağı' na yakın bölümündeki giriş kapısından
Vakıf Gureba Hastanesi'nin bahçesine süzüldüm arabamla. Gidip bir köşede park ettim, beklemeye başladım.
Kameram açık. Az sonra hızla içeri dalan bir özel otomobil gelip acil kapısında durdu. Kapıları telaşla açan 2-3 genç adam fırladı dışarıya. " Sedye sedyeee. Hastabakıcı yok mu?" diye bağırmaya başladılar.

İterek
getirdi
Kapı önünde birikmiş kalabalık arasında hastalar, hasta yakınları, sohbet koyultmuş hastane görevlileri, beyaz önlüklüler, güvenlikçiler ve neden orada olduğu belirsiz bir dolu tip vardı. Ama hastabakıcı yoktu etrafta. Telaşlı gençlerden biri içeri, servis kısmına doğru gitti, 1 dakika sonra da bir sedyeyi iterek getirdi dışarı. Otomobilin içine eğilip yaşlıca bir kadını karga tulumba alıp koydular o sedyenin üzerine . Hızla ve tekrar servis bölümüne doğru sürdüler.

Feryat
edenler
Aradan 5 dakika geçti geçmedi, bu kez yine son süratle bahçeye giren bir minibüs peydahlandı. Acil kapısında acı bir frenle durdu . Onun içinden de bir grup telaşlı insan çıktı. Aynı manzara tekrarlanıyordu. Bağırıp sedye isteyenler, "Hastabakıcı yok muuu?" diye feryat edenlerin gürültüsü yayıldı bahçeye.

Sedyeye
hücum
Orada çömelmiş, sigarasını tüttüren biri yanlarına gelip eliyle bir şeyler işaret etti. Muhtemelen; "G idin sedyenizi içeriden bulun " anlamında akıl vermişti onlara. Grubun en genci içeri koştu ve az sonra sedyeyle geldi o da . Yine bir telaş, hastayı yine karga tulumba sedyeye alış ve içeriye hücum .

Yürüdüm
içeri
Yarım saat içinde 6-7 kez aynı rezillik tekrarlandı . Bu süre içinde kapıda tek bir hastabakıcı bile görünmedi. Daha fazla dayanamadım. Çıktım ve yürüdüm oraya doğru.

Kes
şunu!
Elimdeki küçük kamerayı kayıttan çıkarmadan sordum güvenlikçilere:
- Kardeşim bir tane bile hastabakıcı yok mu? Millet hastasını, yaralısını kendi bulduğu sedyeye kendi yerleştiriyor. O panikle; yere düşürecek gibi koyuyor arabaya.
- Bulunur elbet. Yalnız siz o kamerayı kapatın!
- Bırak kamerayı da içeriye haber ver. Kapıya aklı başında hasta bakıcı koysunlar 12 tane..
- Siz işinize bakın. Hem o kamerayı hemen kapatın!
- Zaten işime bakıyorum kardeşim. Benim işim bunları çekmek.

Destek geldi
İçeriye doğru yürüdüm. Baktım güvenlikçi telsizden destek istiyor . Yanlış anlamayın; kapıya hastabakıcı desteği değil, bana karşı destek istiyor arkadaş . Az sonra etrafım üniformalı güvenlikçilerle doluyor.

Parlak
değildi
Hepsi de " çekimi kesmemi, dışarıya çıkmamı " emrediyor. Bu durumlarda nasıl davrandığımı aşağı yukarı herkes bilir. Aynısından yapıyorum yine. Yani ne dışarıya çıkıyor ne de çekime ara veriyorum. Aksine orada bulunan tüm yurttaşlarla tek tek konuşuyor yorumlarını alıyorum . Tahmin edeceğiniz gibi
pek de parlak değil söyledikleri.

İdari
sorun
Oysa hastanenin başhekimi ve diğer hekim kadrosunun ne kadar titiz çalışkan ve sağlam bir ekip olduğunu gayet iyi bilirim. Gece olunca
idari sorun işte böyle baş gösteriyor demek ki.

Acı
konuşurum bak!..
Burada ne doktorlara, ne sağlık personeline söylenecek tek kelime yok.
Dediğim gibi olay tamamen idari. Hastane müdürü bunun önlemini mutlaka alsın. Söz veriyorum ki " bir gece ansızın gelebilirim ", bu kepazelik hala sürüyorsa daha ağır yazar, daha acı konuşurum.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Seninle evlendim ey özgürlük!..   / 19-09-2005
 Dizi dizi inciyim güzellikle birinciyim   / 18-09-2005
 Deniz Baykal hangi yazarı, niçin okuyor?..   / 17-09-2005
 Banyo filminde herkes anadan doğma çırılçıplak   / 16-09-2005
 Televizyon dizilerinde dökülmeler erken başladı   / 15-09-2005
 İkinci Bahar ve Sevda Yüklü Kervanlar   / 14-09-2005
 Darüşşafaka'dan bir öğle vakti hikâyesi   / 13-09-2005
 Bizim mektepler de 12 Eylül'de açılmıştı   / 12-09-2005
 Peki Hülya Avşar gibi kadınla evlenilir mi?   / 11-09-2005
 Efkan Efekan'ın vasiyeti saydım yine yazdım   / 10-09-2005
REHA MUHTAR
Körebe..
Şimdi, herkes başlayacak günah keçisini...
EMRE AKÖZ
Korkunç kırtasiyeci
Hemen belirteyim: Bürokrasi...
MEHMET BARLAS
Alma Türkiye'nin ahını, sonra çıkar seçim...
SAVAŞ AY
Gece olunca vatandaş insanlıktan mı çıkıyor?..
Önceki...
HINCAL ULUÇ
Harika bir haftasonu..
Ne kadar güzel bir hafta sonu...
Fransız İhtilali
Fransız İhtilali
F.Bahçe'de iki yıl önce Hooijdonk, geçen sezon da Alex'in üstlendiği...
Bu ne karmaşa
Bu ne karmaşa
Beşiktaş Teknik Direktörü, "Pozisyonumuz çok" diyor ama gerçek...
Meclis'te gündem terör
CHP'nin çağrısı ile muhalefet birleşti ve TBMM terörü konuşmak için...
'Bizi kullananlara Merkel örnek olsun'
Başbakan Tayyip Erdoğan, seçimlerde beklenen destekle...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu