|
|
|
|
|
|
Dua Kurulu
Gazetelerde manşette Sağlık Bakanlığı'nda kanser tedavisinde dini inancı ve bitkisel yöntemleri kullanabilmek amacıyla kurulan bir danışma kurulunun varlığından bahsedildi. Hatta ilişkin alaycı bir haber cep telefonuma bile geldi. Beni rahatsız eden durum dua ile bitkisel yöntemlerin?? birlikte değerlendirilmesiydi. Burada "Dua" ile kastedilen yaklaşım bilim dilimde "plasebo" olarak adlandırılmakta ve bilimsel çalışmalar "plasebo etkinin" tedavi cevabı üzerinde en az yüzde 25-30'luk bir katkısı bulunduğunu ortaya koymaktadır. Kim yüzde 25-30'luk bir gücü arkasına almak istemez ki! Yüzde 30 oy ile siyasi partiler bile iktidar olabiliyor. "Dua" ifadesi ile konuya yöneltilen bakış açısı "sağır olan pire" örneğine benzemiyor mu? İnanmak suretiyle vücutta bazı fizyolojik, nörokimyasal değişikliklerin meydana geldiği biliniyor. Mesela bir yoğunlaşma sanatı olan "Yoga" özellikle çağın hastalığı olan strese karşı etkinliği nedeniyle son yıllarda tekrar popülarite kazandı. Plasebo etkinin bir de tersi; beklenmeyen etkiler/yan etkiler bakımından söz konusu olabiliyor (Nosebo etkisi). 1200 kişi üzerinde yapılan bir çalışmada, boş ilaç (etkili madde bulunmayan şeker tabletleri) verilen hastaların yüzde 25-30'unda başağrısı, mide bulantısı, sinirlilik, vd. şikayetler bildirilmiş. Daha sonra bu kurulun kanser tedavisinde alternatif tedavi önerilerini değerlendirmek üzere oluşturulduğunu öğrendik. Peki bu kurulda bu tip tedavileri bilimsel olarak değerlendirecek birileri var mı? Bildiğim kadarı ile yok. Bu konuya özel ilgisi olan bazı hekim arkadaşların bulunduğunu öğreniyoruz. Bu ne derecede doğru bir yaklaşım bilmiyorum! Acaba ben de "kanser tedavisinde kemoterapi ve radyoterapi yöntemleri" ile ilgili bir kitap mı yazsam!
|
|
|
|
|
|
|
|
|