|
|
Cahide Sonku'yu meyhanede tanıdım
Cahide Sonku bir efsaneydi... 1963'te 'Ayşecik Sokak Kızı' filminin çekimine başladım. Bu arada da Cahide Hanım'ın alkol düşkünlükleri kulağıma geliyordu. Çekimler sırasında bir pavyonda çalışıyoruz. Filmin prodüksiyonu da benim. Feridun Çölgeçen, yanıma geldi 'Cahide Sonku seni arıyor, içeriye alayım mı,' dedi. İnanamadım, 'tabii' dedim. Cahide Hanım geldi.. Saçlar arkada toplanmış, gri pardesünün üstüne boynuna dolanmış eski bir eşarp... Yine bir estetiği var. 'Buyrun, emredin' dedim. 'Ben sizi sinemadan çok duydum, bir ricam var. Kızım yurtdışından gelecek, onu güzel bir evde karşılamak isterim. Bir daire tuttum, birkaç aylık kirayı peşin istediler, bana ancak sizin yardımcı olabileceğinizi söylediler,' dedi. Hayallerimin en büyüğüydü... 'Tabii hanımefendi, emredersiniz,' dedim. 'Ben, sizden bunu karşılıksız istemiyorum, bana bir rol verin,' dedi. Tesadüf o filmde de Gül Ana, diye bir rol vardı. Hiç çocuğu olmamış, kendini sokak çocuklarına adamış yaşlı bir kadın... O döneme göre bayağı iyi bir para verildi. Sonra kulağıma geldi, ne kat tutulmuş, ne başka bir şey. Son olarak 1975'te Müjdat Gezen'in 'Mıstık' filminde karşılaştık. Onunla çalışmak büyük cesaretti benim için... Çok alkole kaptırmıştı kendini... Dünya tarihinde ilk defa bir sinema yönetmeni, her sabah akıl hastanesine gidip, başhekimden izin almıştır sanırım. Her gün Cahide Hanım'ı başhekimden teslim alıyordum, akşam 5'te de teslim ediyordum. Sonra 1979'da bir gün bir meyhanede gördüm. 'Sizinle röportaj yapmak istiyorum,' dedim... 'Karşılığında ne alacağım,' dedi. Ertesi akşam aynı meyhanede içki ısmarlayacağımı söyledim. 'Kimdir Cahide Sonku,' dedim. 'Benim için her zaman sinema önde geldi' dedi. 'Son arzunuz nedir' dedim. 'Yaşarken bütün sanatçıları alkışlarlar, son arzum beni öldükten sonra alkışlamaları' dedi. 1981'de de öldü.
|