|
|
|
|
|
Dergilerimize kavuştuk
|
|
Haftalık dergicilik, ülkemizde neredeyse ölmüştü. Aman yanlış anlaşılmasın: Özel alanlarda birbirinden güzel ve doyurucu dergiler var. Ama adına haber dergisi dediğimiz şey, hemen hemen yok olmuştu. Özel ve gerçekten ilginç haberler yoktu, magazin ağır basmıştı, kitleyi ilgilendiren şeylerden çok iş özel muhabbetlere dönüşmüştü. Arada Haftalık bir hamle yapar gibi oldu ve neredeyse ön plana çıktı. Ama şimdi, o müthiş "fiyat kırma" olayından sonra, her şey değişti. Aktüel bir zamanlar başarısını yaratan haberciliğe döndü, Tempo hemen onun peşinden gidiyor. Haftalık için işler o kadar kolay değil, ama oradaki son derece yetenekli ekip de iyi işler yapıyor. Ve inanılmaz tiraj artışları, hatta patlamaları yaşanıyor. Fiyat elbette önemli: Ben bile şimdi, özellikle kıyaslamak için üç dergiyi birden alıyorum. Eskiden seçerdim. Çok kişi de benim gibi yapıyor. Ve ortaya güzel ve kaliteli bir yarış çıkıyor. Özellikle Aktüel'in son sayılarını çok beğendiğimi söylemeliyim. Ama sinema aktüalitesine hemen tümüyle sırt çevirmelerini bir sinema yazarı olarak hoş göremem. Bu arada, Alper Görmüş'ün tam o değişim günlerinde yazdığı ve haber dergiciliğinde bugüne kadar işlenmiş hataları, yapılagelmiş yanlışları açık yüreklilikle sergileyen yazısının, basın tarihimize geçecek önemde olduğunu düşünüyorum. Ve bunu -biraz geç de olsa- belirtmek istedim.
|
|
|
|
|
|
|
|
|