  |
|
Her yer fındık koktu!
Rock'n Coke organizasyonunda, basın locasında Jacobs bir stand kurmuştu. Yeni aromalı, içime hazır kahvelerini tattırıyorlardı. Fındıklı, Milkalı filan vardı. Ben fındıklıya bayıldım. Tabii bilirsiniz beleş baldan tatlıdır. Zaten hava soğuk. Tepemize yağmurlar düşüyor. Hemen standa koştum: "Hanım kızım, şu fındıklıdan istiyorum!" dedim. Hanım Kız hemen hazırladı. Ben tam kahvemi elime alıyordum ki, artık ne kadar heyecanlandıysam, kahveyi "şorr" efekti eşliğinde tüm standın üzerine döktüm. Bu gerçekten çok görkemli bir kahve dökme operasyonu idi. Standın üzerinde ne kadar kahve varsa hepsi ıslandı. Kızla ben elimize alabildiğimiz kadar kahve alıp zayiatı en aza indirmeye çalıştık. Ama olan olmuştu. Bir yandan da peçetelerle silmeye çalışıyorduk. Çabucak oradan uzaklaşıp, kuytulara saklanmam gerekiyordu. Ama kahveler sil sil temizlenmiyordu. En son "Her yer en azından fındık koktu ehe..ehe" deyip kaçabildim. Ama sayın okurlar bu şanssız deneyim beni yıldırmadı, gece boyu kahve içip durdum... Yani hem sakar hem yüzsüzüm.
|