kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Omer Lutfi Mete @ SABAH
 

Telekom ve itiraf gibi düzeltme

Ağustos'un 15'inde 'KİT pazarına necaset mi yağıyor' başlıklı yazımda Telekom özelleştirmesine ilişkin iddiaları yansıtıp içtenlikle hakiki bir yalanlama beklediğimi belirtmiştim. İddia şuydu:
- Türk Telekom, Telekomünikasyon Kurulu'ndan CDMA teknolojisini kullanma izni istedi ama bir türlü alamadı. Fakat ihaleden bir gün önce bu yetki verildi ve böylece OGER'e büyük bir imkân sunuldu.
Konunun teknik yönlerini biraz araştıran kişi bunun Erdoğan iktidarı boyunca ortaya atılmış en korkunç kepazelik iddiası olduğunu kavrıyordu. İçtenlikle temizlikten yana herkes, -isterse Erdoğan'a ve iktidarına kökten düşmanlık beslesin- böyle bir kepazeliğin yaşanmış değil, yaşanmamış olmasını dilerdi.
Ağustos'un 18'inde ise ilgililerin yaptıkları açıklamaları özetlemiş, Ulaştırma Bakanı Yıldırım'ın kesin yalanlamasını de aktarmıştım:
- CDMA lisans tahsisi söz konusu değildir. Böyle bir hainliği yapabilir miyiz, mümkün böyle bir şey?
Bugün itibariyle durumu görmek için dünkü bazı gazetelerin ucundankıyısından verdiği haberi özetleyelim:
- Telekomünikasyon Kurulu, Türk Telekom'a bedelsiz verilen CDMA (mobil ses ve görüntü iletimi) yetkisinden çark etti. Kararın zamanlaması dikkat çekti. Çünkü Danıştay, satışın iptali için açılan davada CDMA yetkisinin verilmesini 'hukuka aykırı' unsurlar arasında saymıştı. Türk Telekom Genel Müdürü Ekinalan Telekomünikasyon Kurulu'na iptal başvurusunda bulununca, 'belde, köy ve mezralara kablosuz sabit telefon ve internet hizmeti' götürmesine imkan sağlayan bu yetki geri alındı. Danıştay Nöbetçi Dairesi'nde görülen davada, Özelleştirme İdaresi'nden savunma alınmadan yürütmenin durdurulmasını isteyen heyetin beş üyesinden biri olan Nurhan Yücel, 'Türk Telekom'a ihale öncesi CDMA frekansının bedelsiz verilmesini ve bunun Telekom'un satış değerini artırmasını' hukuka aykırı bulduğunu belirtmişti.


Şimdi sormaz mısınız?
- Hani bu hainlikti?
Alacağınız cevap da üç aşağı-beş yukarı bellidir:
- Canım CDMA lisansı devredilmiş değildi ki!
Oysa 'devredildi' diyen de yok. Lisans ihalesi açılmadan CDMA teknolojisini kullanma yetkisi veriliyordu. İşin içinde dalavere arayanların dayandığı nokta buydu. Üstelik konuyu Başbakan'a çamur atmak için fırsat sayanlar fısıltı gazetelerini çalıştırıyordu:
- Erdoğan öldürülen eski Lübnan başbakanının cenazesine katıldı ve oğlunun evine kadar giderek taziyede bulundu. Sonra bu oğulun da ortak olduğu OGER, Türk Telekom ihalesini kazandı.
Hangi makul vatandaşın kendi başbakanına böyle bir cürmü yakıştırabileceği sorusu ayrı konu. Fakat ortada 'şuyuu vukuundan beter' bir iddia vardı.
Şimdi bir düzeltme yapılmak istendiği kesin. Bununla ihalenin iptali sonucuna varılıp varılmayacağı yargıya kalmış
Konuyu 8SUTUN.COM adlı sitede görüp 'KİT pazarına necaset mi yağıyor' diye soran biri olarak biliyorum ki bu gelişmeye rağmen, yetkiyi veren ve sonra geri alanlar hbir şekilde kendi temizliklerinden emin görünebileceklerdir. Şahsen gerçekten de öyle olmalarını ve bu yetki devri ve geri alma işinin masum bir hatadan ibaret bulunmasını tercih ederim. Ancak yüzdeyüz doğru sözün kolayca yalanlanabildiği, yüzdeyüz yalanın da kolayca gerçek diye yutturulabildiği bir diyarda yaşadığımızı da unutamayız.


Cinayetle suçlanan adam mahkemede yargıcın sorusu üzerine anlatır.
- Evet efendim, ben bıçağı öldürmek kastıyla sapladım ve işini bitirdim.
Yargıç meraktadır.
- Ee oğlum madem itiraf edecektin, bu pahalı avukatı niye tuttun?
- Sayın yargıcım bir bakayım dedim, böyle acar bir avukat bu durumda beni nasıl savunacak?


Tabii maksat üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil.
Bir yanlışın önlenmesine katkıda bulunmaya çalışan kişi için 'yalancı yalanlamalar' çoğu zaman vicdanlardaki 'hakikat tanığı' değeri taşırlar.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Kandil'in ruhuna eziyet   / 02-09-2005
 'Ankara Kıbrıs numaramızı yuttu'   / 01-09-2005
 Hatay'dan Kazan'a 'boşgörü'   / 30-08-2005
 Yoksulluğun stratejik istismarı   / 29-08-2005
 Kuzey Irak ve pembe çizgi   / 26-08-2005
 Milli Güvensizlik Kavşağı'nda bölücüye 'pozitif' ayrımcılık   / 25-08-2005
 Tabanı Erdoğan'a küsüyor mu?   / 23-08-2005
 Köln'de Mini Haçlı Seferi   / 22-08-2005
 Üstsüze bakmayan Bakan mı olur?   / 19-08-2005
 Telekom ihalesine dair   / 18-08-2005
YILMAZ ÖZDİL
Tam sırası...
Türkiye'de "izlenme oranı en...
ALİ KIRCA
Süpermen'in ölümü!..
Aslında her şey "Süpermen"in...
ÖMER LÜTFİ METE
Telekom ve itiraf gibi düzeltme
Ağustos'un 15'inde...
UMUR TALU
Ne kadar utanmalı?
Sanmam ki, siz de sanmayın ki,...
FATİH ALTAYLI
Kavga istiyorlar
Başbakan aylar önce "Birileri...
ERDAL ŞAFAK
Türk halkının sınav günleri
Edirne'den Kars'a kadar bu...
Galip 'Herr Schröder'
Eğer Avrupa Birliği'nin sınırlarının belli olmasını istiyorsanız beni...
Bu uçuş bir dakika sürdü
Endonezya uçağının son seferi 1 dakika sürdü. Havalandıktan 500 metre...
2-2'yi kimse unutmadı
2-2'yi kimse unutmadı
Terim, Danimarka'nın hocası Olsen'in, Ukrayna maçı ile ilgili sözleri...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu