| |
Menderes 6-7 Eylül'ü anlatıyor
İstanbul'da olaylar olmuş... Hükümet 3 ilde sıkıyönetim ilan edilmesi için Meclis'e öneri getiriyor... Kürsüde üzgün bir Başbakan... Adnan Menderes: - Mesele mahkemelere intikal etmiştir... Şerefli zevatın elindedir... Hükümet her hakikatin ortaya çıkması için kendilerinin yardımcısı olacaktır. Meclis, "alınan önlemler konusunda hükümete itimat gösteriyor." Başbakan da kürsüde yüce Meclis'e "sonsuz şükranlarını arzediyor."
50 yıl önce İstanbul'da "6-7 Eylül olayları" oldu. SABAH iki gündür "Cumhuriyet tarihinin en karanlık gecesi" diye yayın yapıyor. Gazetede "dizi" başlayınca "kitabı" açtık: "Başbakan Adnan Menderes'in Meclis Konuşmaları... 1950-1960" Yazarı Dr. Faruk Sükan. 1991'de yayınlandı... 465 sayfa.
6-7 Eylül olaylarından sonra Başbakan Menderes, TBMM kürsüsünde. Konuşmasında "inkar" yok. "Kabullenme" var. "Suçlama" yok. "Özeleştiri" var. "Olayların başladığından haberimiz vardı" diyor. "Önlemek için yeterli kuvvetin olduğunu" da söylüyor. Öyleyse neden "iş büyümüş?" Menderes: - Başlangıçta gayet nezih bir öğrenci hareketi gibiydi.......Fakat olay öyle gelişti ki milletçe bir felakete maruz kaldık, baskına uğradık......
Dün "kitabı" okurken, bir değil "birkaç Adnan Menderes olduğunu" farkettik. Bazen "duygulu... Yumuşak." Bazen "hırçın... Kavgacı." Bazen "muhalefete gül fırlatıyor." Bazen "en acımasız sözlerle" hırpalıyor. Ve kitabın "6-7 Eylül olaylarının tutanakları ile ilgili bölümlerini bıraktık." "Başka sayfalarına" dalıverdik.
Birinci Adnan Menderes... 1951'de, bütçe görüşmelerinde konuşuyor: - İtiraf edeyim ki eleştirilerden yararlanmak daima mümkündür... Ve ben de hükümetimle beraber bu eleştirilerden azami derecede yararlanmış olarak huzurlarınızdan ayrılmış olacağım.
İkinci Adnan Menderes... Artık eleştirilere kızıyor. - Dünkü diktatörün (İsmet İnönü) bugün huzurumuza çıkıp, vatandaşın hak ve özgürlüklerinin savunuculuğunu üzerine alması gülünçtür.
Menderes'in "yumuşak karnı" duygusallığı, çabuk parlaması. Muhalefet "Menderes'in ruhsal yapısını iyi çözmüş." Onu sinirlendirmeyi başarıyor. Sinirlenen Menderes de "kantarın topuzunu" kaçırıyor: - Bir baykuş olarak ötebilmek için harabe ve karanlıklar arayıp, bulmak lazımdır... Bugün memleketin manzarasında harabeyi andıran bir hal yoktur.
"Sakin Menderes" demokrasinin 3 koşulunu sayıyor: 1. Seçim. 2. Serbest seçim. 3. Basın özgürlüğü. Menderes'in bunları söylediği günlerde iktidarın yayın organı (Zafer Gazetesi), "sorumsuz bir gazetecilik yapmış." Muhalefeti "incitmiş." Menderes, Meclis kürsüsünde: - Hiç de beğenmediğim o yazıyı önceden bilseydim, önlerdim... Bu yazıdan dolayı incinenlerden özür dilerim.
Bir süre sonra "o Menderes" gidiyor. "Gazete kapatan... Gazeteciyi hapse attıran" bir Menderes geliyor.
"Kitabı" 6-7 Eylül olayları için açmıştık. Kendimizi bir anda "başka sayfalarda" bulduk.
|