Türkiye ekonomisi tarihinin en sağlam noktasında mı? Cari açıkta yatırım malı değil ara malı ithalatı etkili

Cari açıkta yatırım malı değil ara malı ithalatı etkili

Devlet Bakanı Ali Babacan'ın vurguladığı bazı noktaları ise abartılı buluyoruz.
2005 yılında cari açığın rekora koşmasında yatırım malı ithalatının payı artmıyor, azalıyor. Yukarıdaki tablodan izlenebileceği gibi, geçen yılın tümünde yatırım malı ithalatı yüzde 53.6 artarken bu yılın ilk yarısında yüzde 13.5 artmış. Buna karşılık ara malları ithalatı geçen yıl yüzde 35.8 ile hem yatırım malları hem de toplam ithalat artışının altında kalmış. Ancak 2005'te yüzde 27.0 artışla hem yatırım malı hem de toplam ithalat artışının üstüne çıkmış. Yani cari açığı bu boyutlara taşıyan yatırım malı değil, ara malı ithalatı.
Çünkü döviz kurunun ilk kez arka arkaya iki yıl gerilemesi yerli üretimi pahalı hale getirirken, ithal ara malı kullanımını artırıyor. Üreticiler ve ihracatçılar bu durum karşısında rekabet güçlerini böyle koruyabiliyor.

Rahatlık abartılı
Bakan'a katılmadığımız ikinci konu ise bu kadar yüksek cari açıkla uzun süre yaşamayı içine sindirmiş olması ve bunu empoze ediyor olması. İyileşmeyi ortaya çıkaran dört ana eğilimi yukarıda özetledik. İyileşmenin devam etmesi ve cari açığın sorun çıkarmadan finanse edilebilmesi için, bu dört ana çapanın varlığını sürdürmesi beklenmeli.
* Halbuki hükümetin kendisi bile, IMF programında kararlılığını ortaya koymuyor.
* AB yolunda ise bazı risklerin ve engellemelerin varlığını biliyoruz.
* Uluslararası likiditenin durumu ve bunun Türkiye'ye yönelmesinin devamı ise Ankara'nın kontrölünde değil.
* Ama cari açığın finansmanı dış dünyanın ve yabancıların elinde.
Bu nedenle cari açığı yok kabul eden tutumu abartılı buluyoruz.

Sonuç
"Riski hiç bir zaman alt edemezsin. Piyasalar ve bu ülke risk üzerine kurulmuştur" Donald T. Reagan