|
|
Basın "Selin"lere mi emanet?
Avrupa Yakası'nın ilk bölümünde, Selin, kendisinin yazması gereken bir yazıyı Şesu'ya yazdırır ve yakalanır. Başka bir bölümde, Volkan birçok farklı kitaptan bölümler çalarak, ismi de toplama olan "Yaz Diyeti İmparatorluğu'nda Aşk ve Gurur'un Karagöz Oyunları" adlı eseriyle sükse yapar. Yine az yazmışım! Bazen hayat komedi dizilerinden daha komik! Hangi dergi olduğunu söylemeyeyim, kaliteli cemiyet dergilerinden biri. Kim olduğunu söylemeyeyim, o dergide editörlük yapan ve köşe yazan genç bir gazeteci kızımız. Sen al benim "Soyunma Odası Psikolojisi" başlıklı, Günaydın'da iki üç ay önce yayınlanan yazımı, olduğu gibi köşene koy, altına da imzanı at! Ha, bu arada yazıdaki Gülse ismi geçen yerleri de, kendi isminle değiştir! Saatlerce, acaba nerede "Gülse Birsel'in yazısından alıntıdır" yazıyor diye iyi niyetle aradım! Yok tabii. Savunmasında şöyle diyor: - Ben çok yoğundum, vaktim yoktuu, bir arkadaşım al bu yazıyı koy dedii, ben de koyduum! - Peki, hanımefendi, yazıda geçen Gülse isminden şüphelenmediniz mi? - Yooo, ben sizin olduğunuzu anlamadıım! Düşünebiliyor musunuz? Mizah yazısı yazan elli altmış tane Gülse isminde gazeteci olduğu için, tahmin edememiş herhalde! Amirlerine sesleniyorum, hatırım için, işten çıkartmaya falan kalkmayın. Tam tersi, en ağır görevleri verin ki hanyayı, konyayı, bu mesleğin ne olduğunu anlasın! Basının yeni jenerasyonu bu mudur yani? Bu kadarını Selin bile yapmazdı yahu!
|