| |
|
|
Yollarına kar mı yağdı..
Çocukluğumun kendimi ilk hatırladığım yılları Çaldıran'da geçti.. Van'ın İran sınırına yakın köylerinden biri.. Gölün öte yanında.. Çaldıran deyince aklıma gelen şey de karlar.. Bir yağdı mı, köyün çevre ile ilgisi kesilirdi.. Askeriye olmasa, yandaki komşuya dahi ulaşamazsınız.. Yol mol kalmazdı.. Askerler araçlarla gelir, bir insanın geçeceği kadar yararlardı karı.. Dehliz bulmacası gibi olurdu etraf tepeden bakıldığında.. Evden eve insan boyu bu dehlizlerden geçip giderdik.. Öyle yağardı kar.. Köye gelen giden olmazdı, kurtlardan gayri.. O kurtlar her gece köye nasıl inerlerdi bilmem.. Babam, o her Babalar gününde yazdığım tüfeği ile kaç geceler boyu sabaha kadar nöbet tutmuştu bahçeye bakan camın önünde.. Bilirlerdi sanki üzerlerine doğrulmuş tüfeği.. Babam bitkinlikten sızınca camın önünde, inerlerdi.. Ağabeyimle benim canımız kadar sevdiğimiz köpeklerimiz Karabaş ve Kocabaş boğuşurdu onlarla.. Ta ki, bir kuduz kurt tarafından ısırılana dek.. Derdim kurtları değil, karın nasıl yolları kestiğini anlatmak.. Musa Eroğlu'nun türküsü, niye içime işledi, onu çözmek.. "Geçti Dost Kervanı" adlı plağı size şiddetle tavsiye etmiştim ya.. İşte onun birinci şarkısı bu.. İlk dinleyişimde atlamışım.. Sonra dikkatimi çekti, sonra da arabanın milli marşı oldu nerdeyse.. Her bindiğimde dinliyorum, yol uzunsa birkaç kez.. Niye dokundu bana.. Niye çekti bu türkü bu kadar beni.. Çocukluğumu, o karlı ama çok mutlu günlerin nostaljisini geri getirdiğinden mi?.. Yoksa, yoksa bugünleri, hiç bitmeyen bekleyişlerimi anlattığı için mi?.. "Böyle miydi senin ilen ahımız Yollarına kar mı yağdı gelmedin Ömür geçti, tükeniyor vaktimiz Yollarına kar mı yağdı gelmedin!.." Köy yerinde, o zamanlar, gelişi engelleyen tek şeydi karın yağması.. Bir yağdı mı kalkana kadar aylar boyu beklerdin, neyi bekliyorsan artık.. Bir haber, bir mektup, bir sevdik, bir sevgili.. Onu diyor Musa Eroğlu usta.. Bekleye bekleye umudu kestiği sevgiliye sitem ediyor.. "Yollarına kar mı yağdı, gelmedin.." ..Ve beni vuran satır.. "Ömür geçti.. Tükeniyor vaktimiz.." Musa Eroğlu usta nasıl yürekten vuruyor, mızrabı saza.. Nasıl yüreğinize akıtıyor, türküsünü.. "Döküldü yaprağım güzlere düştüm Gönülden ırağım gözlere düştüm Yüreğim yanıyor közlere düştüm Yollarına kar mı yağdı, gelmedin?.." He ya!.. Yağmış olmalı.. Yoksa gelirdi!..
|