AB müzakeresine IMF modeli...
AB ile 3 Ekim'de başlaması öngörülen müzakereler yaklaştıkça Türkiye Avrupa gündeminin odağına yeniden oturtuldu. Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan dünkü sohbetimizde bu durumu şöyle özetledi: "Türkiye'yi iç siyasetlerine alet etme çabasındalar..." Babacan, 1-2 Eylül'de İngiltere'nin Newport kentinde yapılacak Dışişleri bakanları toplantısından çıkacak sonuca ilişkin kaygısı yok. 3 Ekim'de müzakerelerin başlayacağına inancı da tam. Peki, 3 Ekim'e bir aya yakın süre kalmışken, Türkiye'de müzakereleri hangi heyet yürütecek?
ABGS'ye yeni yapı Ankara'ya bu konuda iki gündür farklı haberler yayılıyor. AB ile görüşmeleri yürüten Avrupa Birliği Genel Sekreterliği'nin (ABGS) ortadan kaldırılacağı iddia ediliyor. Lağvedilip yerine yeni bir organizasyon kurulacağı ileri sürülüyor... Genel Sekreter Büyükelçi Murat Sungar'ın 30 Eylül itibarıyla emekliliğini istediği ABGS ile ilgili iddialar bununla bitmiyor. Müzakere heyetinin oluşturulmayacağı iddiaları ortaya atılıyor.
IMF modeli Babacan'a duyumlarımızı aktardığımızda bütünüyle yalanlamadı. Söze şöyle başladı: "Evet, AB ile müzakerede yeni bir yapılanma, organizasyon düşünüyoruz..." Ali Babacan, uygulama açısından bakanlıkların çok önemli olduğunu kayda geçirip devam etti: "Yapısal reformlar, bakanlıkların eliyle yürütüldüğünde, uygulama olumlu yönde fark ediyor..." Buna örnek olarak, Hazine'den sorumlu Devlet Bakanı olarak müzakerelerini yürüttüğü IMF'i örnek gösterdi. Babacan, geçmiş ve kendi döneminde IMF ile yapılan müzakereleri karşılaştırıp ekledi: "IMF ile müzakereler geçmiş dönemlerde sadece Hazine içinde yürütülürdü. İcracı bakanlıklar işin içine dahil edilmezdi. Bu görüşmeler çerçevesinde kanunlar çıkarılır, diğer bakanlıklar işin içinde olmadığı için uygulamada hep sorun çıkardı..." Kendi dönemlerinde uygulamaya son verip IMF ile müzakerelere icracı bakanlıkların da dahil ettiklerini vurgulayıp şöyle dedi: "Yapısal reformlara icracı bakanlıklar da dahil edildiğinde, onların da yoğun çalışması sonucu uygulamada da çok iyi netice alındı..." Babacan, AB ile müzakerelerde de IMF yöntemi uygulayacaklarını belirterek şunları söyledi: "AB ile müzakereleri de 35 kişiyle değil, daha geniş kapsamlı bir heyetle götüreceğiz. Her bakanlık devrede olacak. ABGS, Dışişleri, DPT'deki arkadaşlarımız da zaten heyetteler, sıfırdan işi başlamıyoruz ki. Sivil toplum da dahil olacak."
İletişim trafiği Babacan, ABGS'nin ortadan kaldırılacağına ilişkin iddiaları da şöyle yanıtladı: "Tamamen kapatma, ortadan kaldırma yok. Ancak yapısı farklı olacak, yeniden organizasyon gerekiyor. O yapılacak..." Sorularımızla sözlerini biraz daha açtı. Aktardığına göre, müzakere başlıkları önceden görev tayini yapılmış ekiple yürütülmeyecek. Tüm birimler işin içinde olacak, ilgili herkes elini taşın altına sokacak. Diyelim ki, çevre ile ilgili başlık mı açıldı; bu konudaki çalışmalar doğrudan Çevre ve Orman Bakanlığı da işin içine katılarak, onlar aracılığıyla götürülecek. Özetlersek, atanmış "konu kahyaları" olmayacak. Peki, bu durumda ABGS'nin rolü ne olacak? Babacan'ın yanıtı şöyle oldu: "İletişim trafiğini yönetecek..." Başmüzakereci Ali Babacan'ın konuya yaklaşımı böyle. Ancak, kısa bir süre önce Ankara'yı ziyaret eden AB'nin yeni üyesi ülkelerin başmüzakerecileri ısrarla şu sözü kayda geçiriyorlardı: "Eğer müzakere başlıklarının uygulaması ve denetimini, bakanlıkların bürokratlarına bırakırsanız, bilin ki işiniz zor..." Dileriz, bu zorlukla karşılaşılmaz, işler IMF müzakereleri gibi yürür...
|