Altın takıda, özellikle 14 ayarda iç pazar lideri olan ve üretiminin yüzde 40'ını ihraç eden Favori Kuyumculuk'un kurucusu Selami Özel, Çin'e yapılan yatırımların dışında kalmayı bilerek seçtiklerini söyledi.
37 ülkeye altın takı ihraç eden Selami Özel, altın sektöründe markalaşma sürecinin daha yeni başladığını söylüyor
Hiçbir zaman ziraat mühendisi olmak istememişti. Ama işte o zamanlar fakülte değiştirmek kolay değildi. Bugün altın sektörünün duayenleri arasında yer alan ve Atasay Kuyumculuk daha kurulmadan önce Atasay Kamer'le birlikte Asgold'u kuran Selami Özel, fakülteyi bitirince önce Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Organizasyonu bursuyla İtalya'da araştırmalar, ardından da Ege Üniversitesi'nde ekonomi doktorası yaptı. Sonra da yabancı şirketlerde yönetici olarak çalışmaya başladı. Sonunda memleketi Denizli'nin Çivril ilçesindeki pek çok insan gibi Selami Özel de altın sektörünü kendine daha yakın görenlerden oldu Asgold ile başlayıp, bugün Favori Kuyumculuk'la devam eden altın sektöründeki hatırı sayılır yatırımlara soyundu. Okullu olmanın da verdiği avantajlar Selami Özel'in bu sektörde pek çok ilki gerçekleştirmesine de yol açtı. Örneğin sektörde tam ayar (585 saflık) garantisinin öncüsü Favori oldu. Ömür boyu ayar, TSE ve kalite garantisi vermeye başladı. Laser kaynak gibi pek çok yeni üretim teknolojisini Türkiye ile ilk kez tanıştıran da kendisi oldu. Bugün iç pazarda 14 ayar altında en büyük pazar payınasahip olan Selami Özel, kuyumcuların yararlanması için Favori Kitap dizisini de hazırlattı. Şimdi ise hem Favori'ye hem de sektöre nitelikli eleman yetiştirmek için bir akademi kurmak amaçlı kolları sıvadı.
* Altında Asgold ismini herkes hatırlar. Öğreniyorum ki markanın A'sı Atasay Kamer, S'si de siz, yani Selami Özel... Ne zaman Atasay ile ortak oldunuz ve bu ortaklık niye bitti? Atasay Kamer benim hemşerim ve dostumdur. 1987 yılıydı. O zamanlar kuyumculuk yapıyordu ama marka yoktu. Bana iş teklif etti. Anlaştık ve Asgold'u kurduk. Asgold'a hem ortak oldum hem de genel müdürlüğünü üstlendim. İsmi ben koymuştum, uluslararası telafuzu kolay olsun diye. 5 yıl çalıştık birlikte. O dönem rahmetli Özal'ın altın ithalatını serbestleştirmesi dönemine de rastlıyordu ve bu da bize daha büyük işler yapmak için fırsat oluşturuyordu. Benim yabancı şirketlerde yaptığım yöneticilikten gelen tecrübeleri de kullanınca Asgold kısa sürede gelişti ve büyüdü. 1992 yılında ben yeterli bir süre geçtiğini düşünerek kendi işimi kurmak için Asgold'taki hisselerimi ortağıma devredip ayrıldım. Çemberlitaş'ta bir bina kiralayıp, altın takı üretmeye başladık. Ama daha da önemlisi ciddi bir tasarımkadrosu oluşturduk. Araştırma-geliştirme çok önemli. Mühendislerimizden bir birim oluşturduk. El sanatlarına yatkın kişilerden de bir kadro oluşturduk ve sürekli eğitimler verdik.
* Kuyumculuğa çok uygun, hatta İtalya'da bile olmayan bir üretim binası yaptığınız söyleniyor... 1992'de 500 metrekare bir yerimiz vardı, sonra büyümeye başladık ve en son Çemberlitaş'ta 13 ayrı yerde üretim yapar hale geldik. Çok dağılmıştık aslında. Tam o sırada 2002 krizi patladı, biz de yatırım kararı aldık. İki büyük yatırım yaptık. İçinde bulunduğumuz bu bina 23 bin metrekare kapalı alanı olan, mimarisi kuyumculuğa göre yapılan ve dünyanın bu konuda en ileri ülkesi olan İtalya'da bile olmayan modernlikte bir tesis. Kapasitesi 2 bin 200 kişinin çalışmasına ve yılda 25 ton üretim yapmaya müsait. Biz şu anda 600 çalışanımızla 8 ton civarında üretim yapıyoruz ama bu binaya zaten geçen yılın mayıs ayında taşındık. İki üç yıl içinde bu kapasiteye ulaşmayı düşünüyoruz. Üretimimizin yüzde 40'ını da ihraç ediyoruz. Binamız gerçekten çok özel. Gaz ve su kaçaklarını anında algılayan güvenlik sistemleri var. Binadaki merdiven ve atölyeye giriş kapıları ile yangın merdiveni kapıları 90 dakikayangına dayanıklı. Elektronik güvenlik çemberi var. Her birime giriş, çıkış ancak kartlı geçişle mümkün oluyor.
* Türkiye'nin dört bir yanındaki kuyumcularda satılan takıların ne kadarı Favori'dir şu anda? Firma olarak bizim stratejimiz öncelikle iç pazarda büyümek. Şu anda 8'e yakın ilde ofisimiz var. Türkiye'deki 1400 kuyumcuya hizmet veriyoruz. İstatistiki veriler elimizde yok ve çok abartmayı da sevmiyoruz ama şu anda iç pazarda 14 ayar takıda en büyük satışı Favori'nin yaptığını düşünüyoruz.
* Genelde Türkiye'de aileler güvendikleri kuyumcudan alışveriş yapıyor. Sizce tüketici yavaş yavaş aldığı takının markasına bakmaya başladı mı? Markalaşma süreci yeni yeni başlıyor. Firmalar çok kurumsallaşmamış ve kuyumculuğa yönelik eğitim veren kurumlar olmamış. Oysa altında kendi tarzınızı yaratmak, modayı takip etmek çok önemli. Bunları kavrayan, iyi eğitilmiş tasarımcıların olması lazım. Bunların yerine kendi tarzı olan ustalar olmuş ama onlar da köşelerinde kalmış. Tüketici alışkanlıkları da değişmeye başladı. Eğitim ve gelir durumu yükseldikçe biraz daha hayal satın alan tüketiciler olmaya başladı. Yavaş yavaş düş toplumuna geçiliyor. Bilgi toplumu diyoruz ama bence düş toplumuna geçiyoruz. Yani bir hikayesi olan takılar çok daha fazla talep görüyor.