|
|
Eski günahların gölgesi uzun olurmuş...
Bülent Ersoy Deniz Baykal polemiği üzerine çok sayıda yorum yapıldı.Türkiye günlerdir bu olayı konuşuyor. Bizi ise işin iletişim boyutu ilgilendiriyor. Pek çok iş adamı, marka ya da ünlü kişinin başına gelebilecek bir olay olduğu için iletişim açısından konunun irdelenmesinde yarar var. Bize göre Sayın Baykal iletişim açısından şöyle bir yol izlemeliydi: 1. Dakika kaybetmeden bir araştırma şirketine 'hasar analizi' yaptırmalıydı. Ortada bir krizin olup olmadığını, varsa ne kadar büyüklükte bir hasarla üstüne gelindiğini tespit etmeliydi. Çünkü reaksiyon biçim ve şiddetine, bu araştırmayı yapmadan karar vermek vahim sonuçlar doğurabilirdi ki; bence hiç gereksiz yere doğurmuştur. 2. Aradan zaman geçtiği için rahatlıkla söylenebilir ki, bu 'abuk' gibi görünen durum, Sayın Baykal'a hasar vermiştir. Bunda Baykal'ın 'savunma ve inkstratejisini' seçmiş olmasının payı büyüktür. İşi "yüz yüze görüştüm, görüşmedim" noktasına kilitlemek; oradan da Ersoy'un yalan söylediğini kanıtlamaya çalışmak hatalı bir iletişim taktiği idi. Mağduriyeti kendi tarafına çevirmeyi başarması gerekirdi. 3. Sonrasında hiç konuşmamak, ya da "mahkemede görüşürüz" tavrı izlemek de 'müphemiyeti' (belirsizlik) ortadan kaldırmadı. Müphemiyet ise algılamada en güçlü zehirdir. Hakkınızda müphem bıraktığınız her şey aleyhinize çalışır. 4. "Eski günahların gölgesi uzun olurmuş" ilkesinden sıyrılmanın tek yolu ya 'eski bir günahın' söz konusu olmadığını kanıtlamak, ya da gölgeyi kısaltmanın yollarını aramaktan geçer. Baykal ikisini de yapmadı. 5. Kalkıp aslanlar gibi "Evet olmuşsa olmuş. O günün koşullarında bir avukat müvekkil ilişkisidir. Aynı şey bugün de olsa aynı şekilde davranırım. Ayrıca Bülent Hanım davasında son derece haklıydı. Hizmet bedelinde anlaşamamıştık. Hepsi bu!" dese ne olurdu? Bence herkes susardı... Ama bütün bunlar için bir şeyi bilmesi gerekiyordu Sayın Baykal'ın: Böyle durumlarda anında Salim Kadıbeşegil, Necla Zarakol, Cem İlhan, Cengiz Turhan gibi kriz iletişimi uzmanlarından birisini araması gerektiğini ve her şeyi bilmek zorunda olmadığını...
|