Bu da babalar gibi devletleştirme
Bir yandan büyük özelleştirmelere imza atıyoruz, bir taraftan da özelleştirme kapsamındaki bazı kurumları yeniden devletleştiriyoruz... Önümüzdeki günlerde Özelleştirme Yüksek Kurulu'ndan (ÖYK) çıkması beklenen önemli bir karar var. Biz, bu kararı çok önemsiyoruz. 1993 yılında özelleştirme kapsamına alınan Et ve Balık Kombinaları özelleştirme kapsamından çıkarak yeniden Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'na bağlanıyor. Peki niye? Çünkü kararı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan verdi. 2004 yılı Eylül ayında hem AB yolculuğu hem bölgesel farklılıkların giderilmesi amacıyla hazırlanan hayvancılık raporları Başbakan Erdoğan'ın karar almasında çok etkili oldu. Başbakan, "teröre karşı sosyal sorumluluk görevi üstleniyorlar" diye yola çıktı. Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Et ve Balık Kurumu 2005 yılı ocak ayında birlikte çalışmaya başladılar. Özelleştirme portföyündeki Van, Diyarbakır, Bingöl, Erzurum, Adana, Sincan, Sakarya et kombinasının yeniden Tarım Bakanlığı'nın devri için tüm prosedürler tamamlandı ve bu çalışma Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun onayına sunuldu. Özelleştirme yerine devletleştirme kararının önümüzdeki hafta içinde çıkması bekleniyor. Devletleştirmedeki amaç; AB sürecinde çiftçi örgütlenmesini sağlamak, üreticinin mağduriyetini gidermek ve yok olan kırmızı et pazarını yeniden düzenlemek. Fiyatı oluşturacak güçlü bir müdahale kuruluşunu oluşturmak. Ancak asıl hedef geçen yıl yürürlüğe giren üretici birliklerinin de güçlendirilmesi. Yani Türkiye'nin çöken hayvancılığını yeniden canlandırmak. Halen 18 ilde hayvancılık ile ilgili üretici birliklerinin kuruluş çalışmaları devam ediyor. Özelleştirme İdaresi bugüne kadar özelleştirme kapsamındaki 35 et ve balık kombinasından 28'ini özelleştirdi. Zarar ediyorlar gerekçesiyle "satışı olmazsa olmaz" diye kabul edilen et kombinalarının satış öyküleri ise ilginç. Özel sektör daha iyi işletmecilik yapar diye satılan kurumlar bir bir kapandı. Özel sektör, kombinaları, arazilerinin cazip olması nedeniyle satın aldı. Açıkçası Türkiye'nin sosyal dokusunda çok önemli rolü olan bu işletmeler rant uğruna heba edildi. Özel sektör rolünü oynayamadı, pazarı düzenleyemedi. Ve; 12 yıllık özelleştirme sürecinde beklentilerin aksine et sektörü çöktü, hayvancılık öldü. Görünen o ki kombinaların yeniden Tarım Bakanlığı'na devri ya da devletleştirme şapkayı önümüze koyup özeleştiri yapmamızı gerektiriyor. Çünkü özelleştirme "satarım, oldu bitti değil" sağlıklı bir pazar anlayışı oluşturmaktan geçiyor. Özelleştirmeden Sorumlu Bakan Unakıtan, "Babalar gibi satarım" diyor. Galiba "Babalar gibi devletleştiririm" demek yine ona kısmet olacak.
|