|
|
Basın Konseyi aşırtmalı cevap
Öncelikle, Sabah gazetesinin Basın Konseyi'nden çıktığı haberini, bu köşeye aşırtmalı cevap verenlere ve bundan sonra vermek isteyenlere buradan bir kez daha duyurmak istiyorum. Ben bu köşede, aynı koltukta yıllarca oturmuş ve koltukla özdeşleşmiş kişileri, sendika, esnaf, ve ticaret odası ağalarını eleştirirken, basın cenahında ağabeyimiz olma sıfatıyla birlikte 'basın ağası' rütbesine yükselen Oktay Ekşi'nin Basın Konseyi kanalıyla, bizden hesap sormaya kalkan 'Esnaf Ağaları'na gerekli cevabı da pekala bu köşeden verebilirim. Basın Konseyi Notu; 'Basın Konseyi kuralları, makul bir gerekçe göstermeksizin yanıt verilmemesi halinde, ilgilinin 'cevap hakkını kullanmak istemediği' noktasından hareket edilmesini gerektirmektedir.' Sabah gazetesi, bu kuruma üye olmadığına göre ben de cevabı konseye değil, önce okuyucuya ve ilgililere buradan vereceğim. Sakın ola yanlış anlaşılmasın. 27 Temmuz'da 'Alkollü ortaklıklar' başlıklı yazım sebebiyle, İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği'nin, Tekel Ürünleri Toptan Satıcıları Birliği'nin (TÜTSAB) ve Birleşik Esnaf ve Sanatkarlar AŞ'nin (BESAŞ) Başkanlığını yapan Mehmet Ali Susam avukatı Özcan Tokuş kanalıyla Basın Konseyi'nin baş vurmuş. Halbuki, köşede kendisiyle ilgili yazılanlara aynı üslupla ve aynı uzunlukta cevap verebileceğini defalarca yazdım. Elimde bir sürü mahkeme tutanağı olmasa, Mehmet Ali Susam'la ilgili neden çeşitli iddialarda bulunayım ki. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2003/8096 sayılı, 2003/48678 sayılı hazırlık dosyaları, aynı savcılığın Bilirkişi Heyet Raporu, İzmir 7. Ağır Ceza Mahkemesi 2005/301 nolu dosyası, İzmir 3.Asliye Ceza Mahkemesi 992 esas nolu davaya verdiği karar elimde. Mehmet Ali Susam önce kendi elinde olan bu belgeleri Basın Konseyi'ne göndersin. Bana da sadece kuru bir cevap yazarsa, ben memnuniyetle yayınlarım. Çünkü, Basın Konseyi öncelikle 'uzlaşma' yoluyla konuyu halletmek istiyor. İşte uzlaşma yolu. Mehmet Ali Susam bu yolu kullanabilir.
|