|
|
Doktora danışmadan tedaviye karar vermeyin
Kolesterol tedavisinde, hangi ilacın kullanılacağı, ne zaman kan testi yapılacağı büyük önem taşıyor. Uzmanlar, tedavinin bir doktor kontrolünde yapılması gerektiğini ifade ediyor
Columbia Üniversitesi New York Presbyterian Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Özgen Doğan, kolesterolle ilgili soruları yanıtlamaya devam ediyor: * İnsanlar kolesterol tedavilerini evde kendi kendilerine yapabilirler mi? Kolesterol ve tansiyon tedavileri doktor kontrolünde olmalı. Hastanın hangi ilacı alacağının, neler yapacağının, ne zaman tekrar kan testi yaptıracağının doktor kontrolünde olması gerekir. Bir de hastayı bilinçlendirmek çok önemli. Hangi ilacı neden alıyor, yan etkileri nelerdir, ne kadar zamanda bir doktorla görüşmesi gerekli, ne kadar zamanda bir kan testi yapılması gerekli... Hasta bunları bilirse, önemlerini fark ediyor ve tedaviyi benimsiyor. Dolayısıyla, doktorların işi kolaylaşıyor. Yan etkilerini söylediğinizde, bunu söylediğiniz için hasta hayal kırıklığına uğramıyor. Onun için hastaların eğitimi önemli. Hangi tedaviyi seçeceği anlatılmalı; iyileşme dönemi, komplikasyonlar nelerdir, hasta bunlardan haberdar edilmeli. Yapılacak bir operasyonun yan etkileri nelerdir, bilmeli. Örneğin bir skan yapıyorsunuz, boya maddesi veriyorsunuz ya da anjiyo yapıyorsunuz. Bu, böbreğe zararlı olabilir. Ya da hasta anjiyo olurken boya maddesi verildiğini bilmeli. Bütün bunlar sadece basit bir test diye geçiştirilmeden, hastaya ayrıntısıyla anlatılmalı. Hatta genel olarak bizim uyguladığımız bu tür işlemlerden önce her prosedür için klasik izin verme formu vardır. Mesela anjiyo için, stres testi yani eforlu test için izin verme formu vardır. Hasta yapılan her tetkik için izin vermelidir. Bu formda risklerin hepsi yer alır. Örneğin, eforlu testte, çok çok düşük olmakla birlikte, ölüm riski vardır. Bu şu açıdan önemli: Bir problem çıktığında, hasta "Bana anlatılmamıştı" diyemez. Böylece doktorların hakları korunur. İkincisi de, bu form olduğu için hasta neler olabileceği konusunda fikir sahibi oluyor. Ayrıca hastanın rahat hissetmesi gerekli. Bazı insanlar bazı doktorlarla kendini daha rahat hissedebilir. Doktordan beklentisini, problemlerini iyi anlatmalı. Diğer taraftan, doktorun da alternatifleri iyi sunması, ne yapılacağını ve neden yapılacağını açıkça ortaya koyması gerekir.
RİSKLERİ BİLMELİ * Hastaların hepsinin, kolesterolle ilgili teknik bilgileri anlayarak, tedavi yöntemini kendi seçmesi mümkün mü? Hastaya tedavi şeklini iyi ve basit bir şekilde anlatmak gerekir. Bu sayede, ne seçeceklerine, hangi yoldan gideceklerine karar verirler. "Şunu yaparsan önümüzdeki 5 sene yaşama şansınız yüzde 10 artıyor, belki de yüzde 1 artıyor" demelisiniz. Belki yüzde bir artış için hasta o şeyleri yapmak istemeyecektir. * Hastalığı hastaya mı yoksa ona yardımcı olacak yakınlarına mı anlatmak en uygunudur? Benim inandığım yol, hastaya teşhisini söylemek. Yalnızca yakınlarına değil, hastaya da söylemek gerekli. Kişi, hastalığını öğrendikten sonra belki kararlar alacak; bazı yapmadığı ya da yapmak istediği şeyleri yapacak. Bu hakkı ona vermek gerekir. Hastanın risklerin ne olduğunu tam olarak bilmesi önemli. Ayrıca hasta istemedikçe hastanın özel bilgilerini yakınlarıyla paylaşmamak ya da sosyal ortamlarda söylememek önemlidir. Buna eşi de dahildir, çocukları da. Hastanın hakları açısından bu çok önemlidir.
|