|
|
|
|
|
|
Düzenli egzersiz ve klasik müzik beyni gençleştirir
İnsan beyninin verimli çalışmasında; konsantrasyon ve dikkat kadar, damar sağlığını korumanın, klasik müzik dinlemenin ve sağlıklı beslenmenin de büyük önemi var. Beyni güçlü tutmak içinse; düzenli fiziksel egzersiz kadar, zihinsel egzersiz de gerekiyor. Kendine iyi bakanların beyni, yıllara rağmen yaşlanmıyor
ale Üniversitesi Beyin Cerrahi Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Murat Günel, beynimizi nasıl daha verimli kullanabileceğimizin yollarını anlatıyor:
İnsan beynini basit yöntemlerle daha verimli çalıştırmanın yolları var mı? İnsan beyninin çalışmasında konsantrasyon ve dikkat çok önemlidir. Örneğin gürültülü bir mekanda konuşan kişiyi dinlediğiniz zaman, etraftaki gürültüyü bir süre sonra duymayabilirsiniz. Dikkat ve konsantrasyon sayesinde, beyin gücü ve algılaması gerçekten artar. Bunun en uç örneklerinden birini, trafik kazası sırasında yaşayabilirsiniz. Zaman adeta durur ve etrafta olup biten her şey algılanabilir. Bu sırada yaşanan stres nedeniyle, beyin en üst seviyesinde çalışmaktadır. Bu durumu normal zamanlara taşımak için, dikkati ve konsantrasyonu artırmak gerekmektedir; zira bu noktayı, belirli bir disiplin sayesinde hayatın bütününe yaymak mümkün. Ancak bu alışkanlığı bir günde edinmeyi beklememek gerekli. Bu seviyeye ancak her gün çok küçük ilerlemeler elde edilerek, uzun vadeli bir çalışmayla ulaşılabilir.
Beyni bir konuya maksimum seviyede Dr. seviyede odaklamak için neler yapılabilir? Öncelikle bir hedef seçilmeli. Beyne yeterince fırsat verirseniz ve o yönde düzenli aralıklarla çalışmasını sağlarsanız, beyin onu kabul ederek sizi bile şaşırtır. Burada sabır çok önemlidir. Örneğin ben beyin kanaması ile gelen hastalara, sanki bir çocuk gibi yeniden yürümeyi, okumayı, hatta konuşmayı öğreneceklerini ve nasıl bir çocuk tüm bunları yıllar içinde öğreniyorsa,onların da aynı şekilde çalışması gerektiğini, zamana ihtiyaçları olduğunu söylüyorum.
SPORUN BİRÇOK YARARI VAR Beyni yaşlanmanın etkilerinden korumak mümkün mü? Beyni genç tutmanın en önemli sırlarından biri damar sağlığıdır. Genç yaşta bile, beyindeki kılcal damarların kapanmasına bağlı olarak; çok küçük, fark edilmeyen beyin hasarları ortaya çıkabilmektedir. Bu durum yaşlandıkça arttığı için, yaşlılık demansına (yaşa bağlı unutkanlık) neden oluyor. Özellikle yüksek tansiyonu olanlarda ve sağlıksız yaşayanlarda, bu hastalıklar daha erken ortaya çıkıp, genç yaşta bunamaya neden oluyor. Bu nedenle sağlıklı yaşamak, dengeli beslenmek ve buna egzersizi de ekleyerek hareket etmek çok önemli.
Spor yapmak beyni de etkiliyor mu? Son yıllarda yapılan çalışmalar, egzersiz sırasında beyinde morfine çok benzeyen bir maddenin salgılandığı ortaya çıkarttı. Bu maddeye de 'endo', yani vücutta doğal olarak bulunan bir morfin olan 'endorfin' adı konuldu. Özellikle egzersizden sonra salgılanan bu madde, hepimizin bildiği haz duygusuna da yol açıyor. Fakat bu haz duygusunun dışında, etkilerini henüz tam olarak çözemediğimiz faydaların da varlığından söz etmek gerekir. Egzersiz yaparken, hem kalp hem beyin sağlığı açısından, kalp atış hızını belli bir noktaya getirip o noktada tutmak gerekli. Bunun en kolay hesabıysa şöyledir: İlk olarak, 220'den yaşınızı çıkartıp, maksimum kalp hızınızı bulursunuz. İşte amaç, egzersiz sırasında bunun yüzde 50 ila 70'ine ulaşmaya çalışmak olmalıdır. Örneğin 40 yaşındakilerin maksimum kalp hızı 180 olduğu için, egzersize ilk başlandığında kalp hızını 90 civarında tutup, ilerleyen haftalarda 110' kadar çıkartmak hedeflenmelidir. Eğer hayatınızda hiç egzersiz yapmadıysanız, yürüyüşle başlayıp sonraki dönemlerde koşmaya geçebilirsiniz. Böylelikle, beyin de dahil olmak üzere tüm damar sağlığınızı korumuş olursunuz. Tabii egzersize başlamadan önce bir doktor kontrolünden geçmek gerekli.
Yeme içme düzeni beyni etkiliyor mu? Kesinlikle evet. Beyin, gıdasını sadece şekerden veya 'keton' denilen bir maddeden alabiliyor. Ancak fazla karbonhidrat depolanması sonucu oluşan yağın fazlası da damar sertleşmesine neden oluyor. İşte son yıllarda özellikle batılı ülkelerde çok ilgi gören Atkins diyeti, çok protein ve çok az şeker yiyerek, vücudun karbonhidrat kullanımından bu keton dediğimiz maddenin kullanımına geçmesini sağlıyor. Uzun dönem etkileri bilinmediği halde, kısa dönemde zayıflama sağlarken, beyin ketonla beslenmeye başlıyor. Diyet nasıl olursa olsun, her gün yeterince su içmek hem beyin hem de vücut sağlığı için çok önemli.
DİYET BAŞ AĞRISI YAPMAMALI Diyet yapılan dönemlerde insanlar çok daha stresli ve hatta unutkan oluyor. Bu durum neden kaynaklanıyor? Beyin gerçekten çok bencil bir organdır. Kendine yeterince gıda, oksijen ve kan gitmediği zamanlarda, vücudun diğer bütün organlarını zorlayarak, bu maddelere ulaşmaya çalışır. Örneğin kan basıncı düştüğünde, beyin refleks olarak vücuttaki kas tonunu azaltarak bayılmaya yol açıyor. Kişi yere düştüğünde beyin kalp ile aynı seviyeye geldiği için de, beyne kan akımı sağlanmış oluyor. Aynı şekilde, sağlıklı yapılmayan diyet sırasında beyin gıda açlığı çektiği için çeşitli maddeler salgılayarak, kişiyi daha stresli ve sinirli hale getiriyor. Diyet sırasında bunları hissediyorsanız, dikkatli olmanız ve belki de diyet listenizi yeniden gözden geçirmeniz gerekir. Baş ağrısı özellikle bu durumda önemli bir sinyaldir.
Vitaminler beyin sağlığını destekler mi? Ben vitamin konusunun biraz abartıldığını düşünüyorum. Günümüzdeki yiyecekler suni olarak güçlendirildiği için, vitamin yetersizliğine girmek düzgün yemek yiyen bir insan için gerçekten zor. Son zamanlarda 'antioksidan' denen, bir bakıma vücutta paslanmayı engelleyen maddelerin alınmasının faydaları üzerinde duruluyor. Damarlara iyi gelen pek çok yiyecek, beyin için de yararlı. Özellikle balık yağı ya da zeytinyağının önemli etkisi olduğunu düşünüyorum. Ancak her şeyden dengeli yemek gerekli. Bu konudaki en ilginç çalışmalardan biri maymunlar üzerinde yapıldı. Yemekleri kısılan, az yemek verilen maymunlar çok daha uzun yaşadılar.
|
|
|
|
|
|
|
|
|