|
|
|
|
Yarım asırlık balayı
Geçtiğimiz haziran ayında 50'nci yaşını dolduran İstanbul Hilton Oteli, aynı günlerde Safiye-Lütfü Baykan çiftini de ağırladı. 50 yıl sonraki ikinci balayı, çiftin çocuklarının hediyesiydi.
Ziyaretçi akını Otelin o günlerde çok popüler olduğunu söyleyen Baykan çifti; "Herkes o kadar merak ediyordu ki balayımızı otelde misafir ağırlayarak geçirdik" diyor.
50 yıldır bitmeyen balayı
1955 yılında açılan İstanbul Hilton Oteli'nin ilk 'balayı çifti' olan Safiye ve Lütfü Baykan, 50'inci evlilik yıldönümlerinde yine el ele Hilton'a geldi. Birbirlerine olan sevgileri ise görülmeye değerdi.
10Haziran 1955'te İstanbul'un cemiyet hayatında büyük yankılar uyandıran bir gelişme oldu. Uluslararası bir oteller zinciri olan Hilton, Türkiye'nin ilk 5 yıldızlı otelini İstanbul'da açmıştı. Harbiye'de geniş bir alana yayılan otel, kısa sürede şehrin jet sosyetesinin vazgeçilmez mekanları arasına girmişti. İşte o günlerde yani 1955 yılında evlilik hazırlıkları yapan Safiye ve Lütfü Baykan da Hilton'da evlenmenin hayalini kuruyordu. Özellikle 18 yaşındaki Safiye Hanım bu en önemli gününü ille de, İstanbul'un en özel ve en popüler mekanında gerçekleşecek bir törenle taçlandırmak istiyordu. Ancak onların düğün için pek fazla bekleyecek zamanları yoktu ve evlilik kararı aldıkları 16 Haziran tarihinde Hilton'un balo salonu henüz hizmete açılmamıştı. Genç çift 16 Haziran 1955 tarihinde nikah masasına oturdu. Ardından Maçka'daki Şark Gazinosu'nda yapılan son derece eğlenceli ve gösterişli bir düğünle bu mutlulukları perçinlendi. Düğün çok güzel geçse de Safiye Hanım'ın aklı Hilton'da kalmıştı. Ancak yapılacak bir şey yoktu. İşte o sırada Lütfü Bey'in aklına balayını Hilton'da geçirebilecekleri geldi. Hemen otelin en güzel odalarından birini ayırttı. Ve böylelikle Safiye Hanım'ın en büyük dileği de gerçekleşmiş oldu. Hilton Oteli'nin açılışından 6 gün sonra evlenen Baykan çifti otelin de ilk balayı çifti olmuştu.
BAŞKA YERDE DÜĞÜN OLMAZ Safiye ve Lütfü Baykan bu yıl evliliklerinin, Hilton Oteli de açılışının 50. yılını kutladı. Ve Baykan çifti yıldönümlerinde yine Hilton'da kaldılar. Birlikte yarım asrı gerideS bırakan çift, hala el ele yürüyor, birbirlerine bakarken gözlerinin içi gülüyor, birbirlerini saygıyla dinliyorlar ve "hayatım ya canım" demeden söze başlamıyorlar. Safiye Hanım ve Lütfü Bey'in uzun soluklu birlikteliklerinin öyküsü İstanbul'da başlıyor. İstanbul'da yaşayan Safiye Hanım henüz 18'inde. 23 yaşındaki Lütfü Bey ise Kayseri'de yaşıyor. Ancak ara sıra İstanbul'a geldiğinde akrabaları olan Safiye Hanım'ın ailesini de ziyaret etmeyi ihmal etmiyor. Bu arada Safiye Hanım'ı beğenmiş olacak ki kısa bir süre sonra aileler hayırlı bir iş nedeniyle bir araya geliyor. "Aşkımızı meydana dökeceksiniz. Ama her şey de konuşulmaz ki..." diye söze başlayan Safiye Hanım, o günleri şöyle anlatıyor: "Ben İstanbul'da büyüdüm. Eşim Kayseri'deydi. Ailesi beni çok istedi. Sonra geldiler babamdan istediler. O zaman evlilikler öyleydi." İstanbul'da doğup büyüyen Safiye Hanım, Kayseri'den çıkan bu kısmete ilk başta pek de sıcak bakmamış: "Lütfü Bey benim halamın oğlu. Dolayısıyla eskiden beri karşılaşmışlığımız vardı. Arada sırada İstanbul'a gelirdi. Ancak evlilik için hiç düşünmemiştim. Böyle bir şey söz konusu olunca ilk başta şaşırdım ve kararsız kaldım. Ne de olsa İstanbul'da büyümüşüm. Uyum sağlayamayız diye düşündüm. Ama ailemi kıramadım." Hemen apar topar yapılan nişan töreninin ardından, 6 ay sonraya nikah günü alınmış. Görkemli bir düğün yapmayı planladıkları için seçilecek mekanın da çok özel olması gerekiyormuş. Safiye Hanım, "Hiç unutmuyorum babama tutturmuştum, 'Hilton'dan başka bir yerde asla istemem' diye. Yeni açılmıştı ve çok popülerdi. Kıyamet koptu İstanbul'da o zaman. Herkes Hilton'u konuşuyordu. Ancak bizim düğün için yapılacak bir şey yoktu. Çünkü otelin balo salonu tamamlanmamıştı" diyor.
YENİ EVLİLERE ÖZEL İKRAM Lüftü Baykan da Hilton'un ilk açıldığı sıralarda İstanbul'da büyük yankılar uyandırdığını söylüyor: "Ünlü oteller arasında Park Otel, Pera Palas, Tarabya Oteli falan vardı ama Hilton bambaşkaydı. Biz de düğünümüzü burada yapmak istedik ama olmadı. Ancak evliliğimizin ilk üç gününü Hilton'da geçirdik. Sonra öğrendik ki ilk balayı çifti biz olmuşuz. Hilton'un ilk gelini de eşim oldu." Hilton'daki anılarını anlatırken o günkü memnuniyetlerini sık sık dile getiren Baykan çitfi, o günlere ait otel faturasını bile saklıyorlar. "Her şey çok güzeldi. Düğün gecemizi meyve servisi ve çiçeklerle bezenmiş 316 numaralı odada geçirdik. Sonra sabah nefis bir kahvaltı ikram ettiler. Ardından üç gün boyunca vakit nasıl geçti anlamadık. Çay saatleri, havuz başı sohbetleri çok keyifliydi." Bu unutulmaz üç günün ardından Kayseri'ye gitmişler. Safiye Hanım evliliklerinin ilk yedi yılını geçirdikleri Kayseri'de çok mutlu günler geçirdiklerini ancak İstanbul özlemine dayanamadığını söylüyor: "Kayseri'de yedi yıl kaldık. 1962'de geri döndük. İstanbul'un aşkına dayanamadım." O günlerden bugüne 50 yılın nasıl geçtiğini anlamamış Safiye Hanım. Zaman içinde dört kız çocukları olmuş. Hepsini okutmuşlar, evlendirmişler. Şimdi onlardan mutlusu yok. Safiye Hanım kızlarının babalarına çok düşkün olduklarını söylerken Lütfü Bey de dört kız babası olmaktan dolayı gurur duyduğunu belirtiyor: "Kızlarımı çok seviyorum. İnanın hepsi kız oldu diye hiç düşünmedim bile. Hepsi çok güzel okudular. Bize hep gurur kaynağı oldular. Mükemmel evlatlarımız var. Bizi hiç üzmediler. " 40 yıl boyunca ticaretle uğraşmış Lüftü Baykan. Şimdi ise emekliliğin tadını çıkarıyor. Geçen zamana bakınca, eş olarak doğru kişiyi bulduğuna hiç şüphe duymamış Lütfü Bey: "Yoksa 50 yıl geçer miydi aynı kişiyle? Tabii şunu kabul etmek gerekir. Her kişinin de bir kusuru vardır. Mükemmeli ararsanız hayal kırıklığına uğrarsınız. Önemli olan en ufak bir şeyde sorun çıkarıp da işi büyütmemek. Birbirini olduğu gibi etmeli insanlar. İyi taraftan bakmak lazım. Yapıcı olmak lazım. Şimdi gençler hiç düşünmeden incir çekirdeğini doldurmayacak sebeplerle boşanıyor. Böyle olmaz." Sohbet sırasında yönelttiğimiz soruların büyük çoğunluğuna, "Safiye Hanım bilir, o ne söylediyse doğru söylemiştir" şeklinde yanıt veren Lütfü Bey, "Peki hiç kavga etmez misiniz?" sorusuna, "Elbette ederiz. Ancak kavganın en güzel tarafı da tekrar kavuşmak. Karı koca arasında kavga olur. Ancak önemli olan uzatmamak ve küs kalmamak" diyerek yanıt veriyor.
Neslihan TUNÇ
|
|
|
|
|
|
|
|
|