Şampiyonluğu Gerets belirler

Sezon başı eleştirilen G.Saray 6 puan, sürekli övülen F.Bahçe ise 2 puanda. Bu tabloyu nasıl yorumluyorsunuz?
Fenerbahçe'de geçen sezon başında yazdığım "Daum Problemi" bu yıl da sürüyor. Geçen yıl Daum'un Fenerbahçe'yi sabote edeceğini söylemiştim. Etti de. Şampiyonluk 3 kez Galatasaray'a ikram edildi, Galatasaray reddetti. Şampiyonlar Ligi macerası da hâlâ hafızalarda. Bu yıl da aynı durum sürüyor. İki maçta 4 puan kayıp. Üstelik de bu yıl kümeye oynayacak rakiplere. Bu yıl Fenerbahçe çok sıkıntı çekecek. Galatasaray geçen yılki hatalarını tekrarlamazsa, bu yıl şampiyonluğu alır. Hem de kadro farkına rağmen alır. Çünkü Daum, Fenerbahçe ile alay etmeyi sürdürecek. Diyarbakır maçından sonra beraberliğin iyi sonuç olduğunu söylemiş olması bile bunu gösteriyor. Geçen yıl da benzer sözlerle hem başkanı, hem de taraftarı deliye döndürmüştü. Fenerbahçe geçen yıl gördüğü filmi bu yıl da izler. Bence şampiyonluk sorusunun yanıtını Gerets verecek... Daum değil.

* Bülent ve Hakan Şükür yeniden Milli Takım kadrosunda. Terim'in bu tercihlerini samimi buluyor musunuz?
Fatih Terim, sporun siyasetini çok iyi biliyor. Bunu Galatasaray'dan ilk ayrılışında gördük. Avrupa şampiyonluğu kazandırmış Başkan Faruk Süren'i bile camianın aslanlarının önüne atmıştı. Terim şimdi de sportif siyaset yapıyor. Kendisine Galatasaray'da sıkıntılı günler yaşatan yönetimden "intikam" alıyor. Galatasaray yönetiminin "yakışıksız" bir biçimde davrandığı Kaptan Bülent'e sahip çıkıyor, Bülent'i onore ediyor. Yanlış mı? Doğru. Bülent buna layık bir futbolcu. Terim bir taşla iki kuş vuruyor. Hem ahde vefa mesajı veriyor, hem de G.Saray yönetimiyle "kafa buluyor." Terim'in buradaki tek açmazı, geçmişte, iki yıl kadar önce Galatasaray teknik direktörüyken Bülent'i kadro dışı bırakmış olması.

* G.Saray'da ilk kez bir transfer için Başkan da devreye girdi. Nasıl değerlendiriyorsunuz?
Hafızanız zayıf galiba. Başkan bir transfer için ilk kez devreye girmiyor. İlk yılında Mondragon'un "yeniden" transferi için devreye girmiş, Marsilya'ya gitmişti. Daha sonra Frank de Boer için devreye girmiş, hatta bu transferi tek başına bitirmişti. Geçen sene Conceiçao transferi için yaşananlar ise hâlâ hafızalarda. Başkan Madrid'e gitmiş, Sportif Direktör Butragueno ile görüşebilmek için Real Madrid'in kapısında bekletilmiş ve bu yüzden eleştirilmişti. Bu nedenle Başkan'ın bir transfer için ilk kez devreye girdiğini söylemek yanlış. Ancak Başkan devreye girince o transferin ne pahasına olursa olsun bitirildiği doğru. Benim garibime giden Kily Gonzalez'in Galatasaray'a gerekli olup olmadığının hiç tartışılmaması. Bir yıldız almış olmak için gereksiz bir yıldız almak ve kucak dolusu Avro vermek doğru mu kimse sormuyor.