|
|
Mersin'den İzmir'e
Yaklaşık 11 yıl önce, kendi geliştirdiğim bir projeyle daha önce çalıştığım gazetemde hafta bir 'Ulaşım Sayfası' yapıyordum. Şimdilerde Sabah Aktüel Pazar'da yaptığım 'Havacılık Sayfası' gibi bir şey. Ama hiçbir zaman alakasız reklam konmuyor yada rahatsız eden taciz yazıları bu sayfada yer almıyordu. Nitelikli bir iş yapmaya çalışıyorduk. Şu an Coca Cola'nın dünya genelindeki en önemli isimlerinden ve THY eski Yönetim Kurulu Başkanı Cem Kozlu ve Denizcilik eski Müsteşarı rahmetli Prof. Dr. Reşat Özkan'da bu sayfanın hem yazarı hem de danışmanı durumundaydı. Ve yıllar önceki konularımızdan birisi de özelleştirme, limanlar ve hassaten Mersin Limanı idi. İlginçtir, Kozlu demiryoluliman ilişkilerini dizi yapmıştı. Özkan da limanlarımız ve deniz ticareti ilişkisini irdeliyordu. Ben de sayfa genelinde hava, deniz, kara ve raylı sistem konularını entegre edip bir çok açıdan konuyu getirip Mersin Limanı'na bağlıyordum. Mersin Limanı İran ilişkileri (Özal döneminde liman bağlantılı ciddi bir kara taşımacılığı söz konusuydu), Uzak Doğu ve Uzak Batı ana konteyner trafiği, demiryolu bağlantıları ve konteyner parkı sıkıntısı, limanın draft (derinlik) problemi ana konulardı. Prof. Dr. Enis Öksüz Ulaştırma Bakanı olduğunda da hem bölgenin milletvekili olması hasebiyle hem de ulaşım sektöründe ülkeye değer katacak projeler için çalıştığı için Mersin Limanı'nın önemini birkaç defa anlattım. Sonuç almak nasip olmadı. Geçen hafta, Afken Holding'in portonu Hamdi Akın'ın Singapurlu ortaklarıyla, Mersin Limanı'na iyi bir rakam teklif etmeleri üzerine, paranın tartışıldığını, limanın ülke ekonomisine sağlayacağı faydanın pek fazla gündeme gelmediğini gördüm. Mersin Limanı, özel sektörün elinde Türkiye'nin değil bölgenin en önemli merkezi olmaya aday bir konumda. Öyle ki, Türkiye bu liman sayesinde bölgenin lojistik üssü olabilir. Anadolu'ya denizyoluyla taşınan ithal ve ihraç ürünlerinin bir çoğu Kıbrıs Rum Kesimi, Yunanistan, İtalya gibi ana konteyner gemilerinin sefer yaptığı limanlar üzerinden taşınıyor. Yani Türkiye'ye halen daha bir ana konteyner gemisi gelmiyor ve line (hat) oluşturmuyor. Tek sebep limanların teknik yetersizliğiyle birlikte, elleçme gibi devlet memuru marifetiyle işlerin ağır yapılıyor olması. Eğer 11 yıl önce, Mersin Limanı bu şekilde özelleştirilmiş olsaydı, bugün lojistik, ulaşım ve deniz taşımacılığında kesinlikle daha farklı bir noktada olurduk. Sıradaki diğer limanlara da özellikle İzmir'e de bu gözle bakılmasında fayda var.
|