  |
|
Denktaş: "Tanıma mümkün değil"
KKTC Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Serdar Denktaş, ''Rum yönetimi lideri Tasos Papadopulos'un müzakere masasına gelmesinin, ancak izolasyonların kaldırılmasıyla mümkün olabileceğini'' söyledi.
Serdar Denktaş, bir kabulü sırasında yaptığı açıklamada, ''Fransa Başbakanı Dominique De Villepin'in Kıbrıs konusunda yaptığı açıklamaya gereken yanıtın Avrupa Birliği yetkilileri tarafından verildiğini'' kaydetti.
Denktaş, ''Türkiye'nin Avrupa Birliği ile müzakerelere başlamasının öngörüldüğü 3 Ekim tarihine kadar, Fransız
Başbakanı'nkine benzer 'salvoların' çeşitli AB ülkelerinden gelebileceğini'' belirtti.
Ankara'nın Rum yönetimini ''Kıbrıs Cumhuriyeti'' olarak tanımasının mümkün olmadığını vurgulayan Bakan Denktaş, ''Türkiye'nin,garanti ettiği ve şu anda Rumun işgali altında bulunan bir yönetimi tanıması mümkün değildir'' dedi.
Denktaş, ''Avrupa Birliği'nin, Rum işgali altındaki 'Kıbrıs Cumhuriyeti'ni üye olarak kabul etmekle hata yaptığının farkında olduğunu ve bunu her geçen gün daha iyi anladığını'' ifade etti.
Serdar Denktaş, Avrupa Birliği'nin Türkiye ile müzakere sürecini başlatmama kararı alması durumunda Avrupa Birliği'nin kaybının çok büyük olacağını söyledi. ''Türkiye ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin kararlılıkla doğru adımları atmaya devam edeceğini'' vurgulayan Denktaş, şöyle devam etti:
''(Eyvah Fransa Başbakanı Villepin böyle dedi) diye ürkmek yerine, gerek Türkiye, gerekse Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti doğru adımları atmaya devam edecektir. Günün sonunda Avrupa Birliği eğer Türkiye ile müzakere sürecini başlatmama kararı alırsa, bu Avrupa Birliği'nin kaybı olur. Türkiye yine Avrupa ile ilişkilerini ilerletme yönünde yoluna devam eder, ama unutulmaması gereken bir şey var: Bu da Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne esir olmadığıdır. Türkiye-AB ilişkileri, iki tarafın karşılıklı çıkarlarını koruyan bir birliktelik olarak algılanmalıdır. Türkiye o kulübe saygın bir üye olarak katılacaktır, sığınma olarak değil. Onun için Fransa'nın veya boyuna bakmadan Papadopulos'un tehditleri, söylemleri çok fazla kaale alınmamalıdır. Ümit ediyorum Türkiye, Fransa nezdinde önümüzdeki günlerde gerekli girişimleri de yapacaktır.''
Türkiye'nin üyelik sürecinin herhangi bir sorun çıkmadan başlayacağını ümit ettiğini, ancak süreç başladıktan sonra sorunlar çıkabileceğini ifade eden Bakan Denktaş, ''Süreç başladıktan sonra sorunlar bitecek mi? Hayır, her chapter'in açılış ve kapanışında Rum tarafının bu ve benzeri girişimleri devam edecektir. Bunu da bilelim'' dedi.
''Çözüm derken, karşı tarafın ne istediğinin, çözümden kastının ne olduğunun iyi anlaşılması gerektiğinin'' altını çizen KKTC Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Denktaş, ''Sloganlarla bu iş olmuyor, sürekli iyi niyetle, beklemeyle de olmuyor. Biz sabırlı, ne yapmak istediğimizi, hangi hedefe ulaşmak istediğimizi bilen bir noktada olmalıyız.'' diye konuştu.
''KKTC olarak Türkiye'ye AB sürecinde yardımcı olacaklarını, ancak Kıbrıs Türkünün bunu, bütün haklarından vazgeçme pahasına, Kıbrıs'ı kaybetme pahasına yapmayacağını'' vurgulayan Denktaş, Türkiye'nin de kendilerinden böyle bir talebi bulunmadığını ifade etti.
''BM DE PAPADOPULOS'UN OYUNUNA GELDİ''
Kıbrıs sorununun çözüm müzakerelerin yeniden başlamasının Rum yönetiminin tavrına bağlı olduğunu belirten Bakan Denktaş, şunları kaydetti:
''Kıbrıs konusu Ankara temaslarımızda gündemimizin ana konusuydu. Ankara temaslarımız aslında, Gümrük Birliği Ek Protokolü'nün imzalanmasının ardından Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile Türkiye arasındaki ilişkilerin aynen devam edeceğinin bir teyidi olmuştur. Yeni bir görüşme sürecinin başlaması ne bizim ne de Türkiye'nin elinde değil. BM son yayımladığı raporda, taraflar arasındaki derinliğin giderek büyüdüğünü, dolayısıyla yeni bir inisiyatifin başlayamayacağını açıkladı. Biz, bu yaklaşımla BM'nin de Papadopulos'un oyununa geldiğini, Papadopulos'un politikasına destek verdiğini düşünüyoruz. Annan Planı'ndaki değişiklik talepleriyle zaten Papadopulos, ne yapmak istediğini çok açık şekilde ortaya koyuyor. Biraz irdelersek, Rumların 1964'te değiştirmek istedikleri 13 anayasa maddesinin, Papadopulos'un şu anda izlediği bu yöntemle legalize edilmeye çalışıldığını görürüz.''
''Papadopulos'un yola gelmesinin, ancak izolasyonların, söz verildiği gibi, kaldırılmasıyla mümkün olacağını'' vurgulayan Serdar Denktaş, ''İzolasyonların söz verildiği gibi kaldırılması sağlanmazsa, referandum sonuçlarından Kıbrıslı Türklerin bir şeyler elde ettiğini Papadopulos'un görmesi sağlanmazsa, Papadopulos'un masaya geleceği yoktur'' dedi.
Çözüm yönünde bir gelişme için Rumların 2008 yılına kadar vakti olduğunu kaydeden Denktaş, ''Bu arada şunu da yeniden söyleyelim: Rum tarafının 2008 Şubatı'na kadar vakti var. Bir gelişme sağlarlarsa ne ala, sağlamazlarsa müşterek çözüm yerine tek taraflı çözüm arama yöntemlerimiz de herhalde gündeme gelecektir ve gelmelidir'' diye konuştu.
(AA)
|