| |
|
|
Burçin kızın eroinden ölümü
Tarih 6 Ocak 2004. Sabaha karşı saat 03.50 civarı. Çalıştığı su istasyonuna kestirmeden gitmek isteyen tanker şoförü Hayrettin Bürücük, Zeytinburnu Kozlu Mezarlığı'nın ara yollarında seyrederken bir karaltı görüyor yerde.
Cesedi gördü Farların cılızlığı yerdeki cisme yaklaştıkça daha aydınlatıcı oluyor ve dehşet içinde yerde yatanın bir genç kadın cesedi olduğunu fark ediyor şoför.
Fark edemediler Başı belaya girmesin diye bilahare polise haber vermeyi düşünerek uzaklaşıyor oradan. Ancak tam köşeyi dönecekken bir aracın cesedin yanına yaklaştığını fark ediyor. Bereket ki karanlıklara gömülmüş su tankerini fark edemiyor o araçtakiler.
Yere fırlattılar Hayrettin tankerini bırakıp uzaktan izlemeye başlıyor olup biteni. Hayal meyal görüyor ki kadın cesedini arabanın içine bindirip her nedense az ileride yeniden fırlatıyorlar yere.
Dehşet verici Az sonra cep telefonundan 155'e ihbar yapıyor Hayrettin Bürücük. Gelen polis ekipleri kısa bir aramadan sonra cesedi buluyorlar. Gördükleri manzara dehşet verici. 20 yaşlarında, 1.70 boyunda, 50 kilo ağırlığında bir genç kızın ölüsü bu.
İlk bakışta Ağzından burnundan köpükler gelmesi, kollarında ve boynunda morluklar, iğne izleri uyuşturucudan ölmüş olabileceği izlenimi veriyor ilk bakışta.
Metal yüzük Boynunda beyaz zincir ve beyaz renkli metal üzeri taşlı haç kolye var. Sağ elinin serçe parmağında lila renkli taşlı metal yüzük.. El parmak tırnakları siyah ojeli, tırnakları yenmiş, sol kol omuz üzerinde "koç" başlı, insan vücutlu dövme var. Bel kısmında tam kalçasının üzerini örgü şeklinde kaplayan bir dövme daha var.
Süper model Ertesi gün tüm çalışmalar tamamlanmış ve genç kızın kimliği anlaşılmıştır. O Türkiye Mankenler Kraliçesi Burçin Bircan'dan başkası değildir.
Bataklık bu Bu örneği içinizi daraltmak için değil ibret olarak verdim. Genç, güzel başarılı bir genç kızın bile böyle bir tuzaklar kumkumasına kapılması. En yakın arkadaşları ve sevgililerinin dahi onu uyuşturucu illetinden uzaklaştırmaya değil, batağa daha fazla batmasına neden olduğu anlaşıldı çünkü.
Ufak tefek Kaldığı izbe otelde ele geçen günlüğü yıllardır yaşadığı acıların, başına örülen çorapların hepsini bir bir anlatıyordu. O da gençlik yıllarının başında ufak tefek içki seanslarıyla başlamıştı.
Ne yazık ki! Yani 'sulu'yla başlamıştı. Giderek kesmedi onu alkollü içkiler. İçindeki fırtınaları, yaşadığı ihanetleri unutabilmek için esrara hap ardından da ne yazık ki eroine döndü.
Yol yakınken Gamlı baykuş gibi konuşmak istemem. Amacım sizlere durup dururken huzursuzluk verecek, canınızı sıkacak satırlar yazmak değil. Sadece dostça uyarıyorum. Özellikle de evinde yetişme çağında çocuklar bulunan ebeveynlere sesleniyorum. 'Benim çocuğum yapmaz demeyin' sakın. Tuzaklar herkesin hepimizin çocuklarına ulaşıp bulaşacak kadar çeşitli ve şeytan işi unutmayın...
|