Teşvikte hatanın kabulü...
Yatırım teşviklerinden yararlanacak il sayısının 36'dan 49'a çıkarılmasına partisinden gelen tepkileri Başbakan Erdoğan, şu sözlerle yatıştırıyordu: "Bu artık böyle oldu. Üzerinde tartışılmasını istemiyorum..." Oysa, kişi başına yıllık geliri 1500 doların altındaki illere verilen yatırım teşvikleri için getirilen eleştirilerin hepsi şu temele dayanıyordu: "İller arasında rekabeti olumsuz yönde etkileriz. Yatırımları artırmak yerine, bir diğer ili boşaltırız. Bölgesel ve sektörel teşvik verelim.." Erdoğan'ın kararlılığı karşısında herkes sustu ve Teşvik Yasası mayıs ayında Meclis'te kabul edilip yürürlüğe girdi. Üzerinden üç ay geçti. Göreve geldiği günlerde daha sıklıkla başvurulan "deneme yanılma" yöntemi Teşvik Yasası'nda da işledi. Şimdi, o dönemde yasayı eleştirenlerin getirdiği öneriye dönülüyor. AKP Genel Başkanvekili Mir Mehmet Dengir Fırat, parti olarak Teşvik Yasası'nın sonuçları ile ilgili bir araştırma yaptıklarını belirterek sohbetimize başladı. Doğu ve Güneydoğu'da işsizliği ortadan kaldırıp, yatırımları artırmak için alınacak tedbirler üzerinde çalışırken, Teşvik Yasası'nın uygulama sonuçlarına da baktıklarını bildirdi.
Adıyaman'dan öteye yok Elde ettikleri sonucu ise şöyle özetledi: "Teşvik Yasası çıktığından bu yana Adıyaman'dan öteye bir tek yatırım gitmemiş..." Fırat hükümete Teşvik Yasası ile ilgili bazı önerilerinin olduğunu da belirtti. Getirmek istedikleri sistem ise illere doğrudan teşvik vermek yerine, sektörel ve bölgesel bazda teşvik getirmek. Örneğin, Konya'da çok sayıda un fabrikası varken, hemen yanı başında bulunan Aksaray'a bu alanda teşvik vermemek. Bir ili kalkındırayım derken, hemen yanı başındaki vilayette büyük emeklerle ayakta durmuş sektörü batırmamak. Veya, Fırat'ın da örneklediği gibi: "Düzce ile Ağrı'yı, Uşak ile Hakkari'yi aynı kefeye koymamak..."
Acıyı hissetmek Teşvik Yasası'nın bugünkü şekline karşı çıkanlardan biri de Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun idi... Coşkun da yasa ile ilgili yeni bir çalışma başlattıklarını açıkladı. "Organlardan biri arızalıysa, sağlam organlar da aynı acıyı hissediyor" diye söze başladı. Teşvik Yasası ile ilgili aksaklıkların ortaya çıktığını belirtip ekledi: "Yeni uygulamada sektörel ve bölgesel bazı öne alacağız. Organize sanayi bölgelerine kademeli teşvik getireceğiz..." Bakan Coşkun, gelecek hafta konunun hükümette ele alınacağını da açıkladı. Sanayi Bakanlığı'nda yapılan çalışma ile getirilmek istenen yeni teşvik sistemi ise şöyle özetlenebilir: - Bölgesel farklılıklara göre teşvik: Hakkari'de hayvancılık teşvik edilirken, aynı teşvik geliri 1500 doların altında diye batıdaki bir il için geçerli olmayacak. - Sektörel bazda teşvik: Yakındaki bir ilde gelişmiş bulunan bir sektörü, rekabet şartını ortadan kaldırarak yok eden sisteme son verilecek. Bir ilde eğer çok sayıda çırçır fabrikası varsa, bu alandaki yeni yatırımlara teşvik verilmeyecek. - Bir yatırımın kendini finanse edeceği süreye göre kademeli teşvik sistemi getirilecek. Bir ilde kendini 20 yılda finanse edecek yatırımla başka ilde 5 yılda finanse edecek yatırım aynı kefeye konulmayacak.
Farklı asgari ücret Üzerinde durulan bir diğer konu, Ankara Sanayi Odası Başkanı Zafer Çağlayan'ın önerdiği bölgesel asgari ücret uygulaması. Çağlayan, dün kendisini ziyaret eden IMF Türkiye Temsilcisi Hugh Bredenkamp'a da konuyu açmış. "IMF de önerimize olumlu bakıyor" diyen Çağlayan, geçen hafta yaptıkları görüşmede de Başbakan Erdoğan'ın benzer yaklaşım gösterdiğini söyledi. Yeni uygulamalar Doğu ve Güneydoğu'da yatırımları teşvik edebilir. Ancak, sermayenin terörün olduğu yere gitmekte nazlı davranacağı gerçeği de unutulmamalı.
|