|
|
|
|
|
|
Gökhan'ın hayatı bana göre değil
Yıldız futbolcu Hakan Şükür "Kardeşimle hayat tarzlarımız farklıdır. Onun başka çevresi var. Ama asla eleştirmem" diyor.
Başarılı golcü Hakan Şükür ile söyleşimize devam ediyoruz. Şükür zaman zaman kendisi de eleştirse de ailesi konusunda çok hassas. Acaba, diyorum. Kendisinden tamamen farklı bir hayat tarzına sahip kardeşi Gökhan şükür hakkında ne düşünüyor? Hayatına müdahale ediyor mu? Hayat tarzını değiştirmesi, belki de Hakan Şükür'ün 24 yaşında yeniden bulduğu inancı kuvvetlendirmesi için baskı yapıyor mu? Yıldız sporcu "Kardeşimin benim için yaptığı fedakarlıkları unutamam" diyor. "Sakaryaspor'dan Bursaspor'a transfer olduğumda belki de ilk gurbeti yaşadım. Ankesörlü telefon uzaktaydı. Her gün belli bir mesafeyi aileme telefon etmek için yürüyüp geri gelirdim. Evimi çok özlüyordum. Sık sık 'Ben artık yapamayacağım' diyordum. 4 arkadaş bir evde kalıyorduk benim odam bile yoktu salonda uyurdum. Sonra kardeşim bir gün elinde sevk kağıdıyla Bursa'ya geldi. 'Tamam' dedi 'beraber oturacağız, ben de burada okuyacağım.' Kardeşim o zaman bu fedakarlığı yapmasaydı ben Milli Takım'a yükselemezdim."
Kardeşinizin sizden çok daha farklı bir hayatı var. -Sizi şimdiye kadar aslında bu sorunun da cevabını verdim. İnancımı ve hayata bakış açımı anlattım. Bizim ailecek yaşamımız, şeklimiz, şemalimiz bellidir.
Anlattıklarınıza göre hayat tarzı sizin aslında hiç tasvip etmediğiniz bir tarz. -Ben kardeşimin içindeki duygusundan eminim. Yaşantısı hiç önemli değil, ben onu biliyorum bu bana yeter. Çok temiz, pırıl pırıl bir insandır kardeşim.
Onu eleştirir misiniz? -Birbirimizi çok severiz.
Eleştirir misiniz? -Eleştiri mutlaka olur.
Ne gibi eleştiriler bunlar? -Eleştirirsin işte. Hayat tarzlarımız biraz daha farklı. Çok ayrı kutuplardayız. Beklentileri, istekleri, söyledikleri, düşünceleri hepsi farklı. Ayrıca aileden ayrıldıktan sonra ben futbolun içerisindeyken edindiği arkadaş grubu bizden farklı. Açık söylemek gerekiyorsa zevk almıyorum bu tip şeylerden. Ama kardeşim seviyor. O ortamını o mekanlarda kurdu, böyle bir yaşamı seçti.
Sık görüşüyor musunuz? -Onun ortamlarına da girerim ben. Oturur onun arkadaşlarıyla da sohbet ederim, kaçmam yani. Ben farklı düşünüyorum, diye o ortamda olmayacağım, diye bir şey yok. Her ortamdan insan bir şeyler öğrenir. Kafama yatan bir şeyler bulmaya çalışırım ben de. Hayat tarzı açısından kardeşimi eleştirmem, hakkım yok buna. O kendini biliyor. Bazen eleştiriyi başka bir şekilde, saygı çerçevesinde söylerim.
Kardeşiniz 'Ağabey' diye mi çağırıyor sizi yoksa isminizle mi hitap ediyor? -Genellikle 'Golcü' diye çağırır.Bazen de 'Ağabey' der.
Babanızı ve sizleri yetiştirme biçiminizi anlattınız. Ya siz çocuklarınıza nasıl davranıyorsunuz? -Benim de kurallarım vardır. Örneğin müsrifliği sevmem. Örneğin evde boşu boşuna elektrik yakılmasından hoşlanmam. Çocuklara da alıştırdım, çok titizim israf konusunda.
Cimri misiniz? -Yok, değilim. Zaten bu konu benim ödeyeceğim parayla ilgili değil. Önemli olan israf duygusu. Yani ihtiyacın olduğunda bir şeyin kullanılma duygusu. Yarın başka bir şey için de geçerli olur. Çocuklarıma tabaklarında bir şey bırakmamalarını aşılarım. 'Bakın bunları bulamayan var' derim. Halihazırdaki dizileri de seyrettirmem.
Ne dizisi? -Televizyondaki birçok dizide olumsuz mesajlar olduğunu düşünüyorum. Bazı dizileri ben yetişkin olduğum için belki daha net idrak ederek seyredebilirim ama küçükler bunu anlayamazlar. Çok değişik duygular var o dizilerde... Şiddet var, dövüş, silah var. O zaman çocuklarınız farklı şeyler sormaya başlıyor ve cevap veremiyorsunuz. Çocuğum her şeyi yaşı ve zamanında öğrenmeli. Zeki bile olsa yaşından önce okula yollamam.
Ya dahiyse? Küçük yaşta üzerine eğilmesi gerekilen bir yeteneği varsa, ne bileyim besteci potansiyeli varsa falan? -Her şey zamanında olsun. Ona onu öğreten insanlar zamanında o duyguyu tatsın. Zeka sadece öğrenmekle alakalı bir şey değil. Hayatta çok başka şeyler de gerekiyor.
GERETS SERT AMA İYİ Fotoğraf çekimi sırasınde Hakan Şükür'e "Gerets'i nasıl buldunuz memnun musunuz?" diye soruyorum. "İyi" diyor. "İyi, ama disiplinli. Sert bir tarzı var." Sonra gülüyor. "Bize de o lazım zaten." Genç yaşta bu kadar başarı, transferler, Avrupa macerası... Çok para kazanmış olmalısınız. Örneğin araba merakınız var mı? Cipinin yanında poz veriyor. "İyi arabaya binerim" diyor. "Plakası eşimin isminin harflerinden. Bir de saate düşkünlüğüm vardır. Üstüme başıma çok dikkat ederim, mümkün olduğu kadar iyi giyinmeye çalışırım." Ya yatırım? Bunca parayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Gayrimenkul alıyormuş. "Baba usulü" diyor. "Arsa, ev ama ayağımı yorganıma göre uzatırım." Peki jübile? "İnşallah Galatasaray" diyor bir taraftan poz verirken. "Belki bir Arap takımına bir süreliğine giderim, para kazanmak için. Ama hoca olmayı düşünmüyorum. Takım çalıştırmayacağım yani." Ne yapacaksınız, evde mi oturacaksınız, iş mi kuracaksınız? "Gezeceğim. Özellikle eşimle gezmeyi çok seviyorum. Dünyayı gezmek istiyorum. Futbolu bıraktıktan sonra çalışmayı düşünmüyorum. Ama zaman ne getirir bilinmez tabii."
-BİTTİ-
|
|
|
|
|
|
|
|
|