|
|
|
|
|
|
Tepkinin kaynağı deklarasyon
Türkiye'nin Gümrük Birliği Ek Protokolü'nü imzalamasına karşın AB'den gelen Kıbrıs baskısı dinmiyor. Avusturya ve Almanya'nın ardından Fransa Başbakanı Dominique de Villepin'in sert tepkisi, Ankara'da karşılığını buldu. Diplomatik kaynaklar, 17 Aralık'ta alınan kararlara uyulması gerektiğini belirterek, "Türkiye iç politika malzemesi yapılamaz. Rum kesiminin tanınması gibi bir şart söz konusu değildir" dedi. Kaynaklar, AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn'in "3 Ekim önünde engel kalmadı" açıklamalarını da hatırlattılar. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül de, "Ahde vefa bekliyoruz" dedi ve Fransa'nın desteğinin süreceğini umduğunu belirtti.
İMZA İPTAL EDİLEBİLİR Villepin'in açıklamalarını SABAH'a değerlendiren Fransız yetkililer ise, Ankara'nın Ek Protokol'ü imzalarken yayınladığı deklarasyonun "beklenenden çok daha sert" bulunduğuna dikkat çektiler. Ankara'nın deklarasyonunun özellikle üçüncü ve dördüncü maddelerinin titizlikle incelenmesi gerektiğini vurgulayan Fransız kaynak, AB dışişleri bakanlarının eylül ayında İngiltere'de yapacakları Gymnich toplantısında deklarasyon ile protokolün çelişip çelişmediğini masaya yatıracaklarını söyledi. Fransız kaynak, deklarasyonun hukuki ve siyasi boyutlarını dikkate alarak, şu saptamalarda bulundu:
* Deklarasyonun öncelikle hukuki sonuçlarına bakılacak. Eğer protokolün özüyle, uygulama kapsamıyla çeliştiğine karar verilirse Ek Protokol'e atılan imzalar geçerliliğini yitirebilir. Ve bu durumda hem AB, hem de Türkiye ciddi bir sorunla karşı karşıya kalır.
* Türkiye'nin AB'nin üyesi olan Kıbrıs'ı tanımadığını ve çözüm olana kadar bu tutumunu sürdüreceğini güçlü bir şekilde kayda geçirmesi AB içinde çok tartışılıyor. Türkiye bunun yerine 17 Aralık'ta liderlerin verdiği garantilere atıfta bulunsaydı sorun çıkmazdı.
TARTIŞILAN MADDELER AB'nin tartıştığı, Ankara deklarasyonundaki 3'üncü ve 4'üncü madde şöyle:
* Türkiye, Rum makamlarının, halihazırda olduğu gibi, sadece ara bölgenin güneyinde otorite, denetim ve yetki icra ettiği ve Kıbrıs Türk halkını temsil etmediği yönündeki tutumunu sürdürecek ve anılan makamların tasarruflarını buna göre muameleye tabi tutacaktır.
* Türkiye bu protokolün imzalanması, onaylanması ve uygulanmasının, Protokol'de atıfta bulunulan Kıbrıs Cumhuriyeti'nin herhangi bir biçimde tanınması anlamına gelmediğini ve Türkiye'nin 1960 Garanti, İttifak ve Kuruluş Anlaşmalarından kaynaklanan hak ve mükellefiyetlerini haleldar etmediğini beyan eder.
EVREN MESCİ ANKARA
|
|
|
|
|
|
|
|
|