|
|
|
|
|
|
İşte Türk erkeğinin cinsel profili
Türkiye Cinsellik Araştırması'na göre 40-65 yaş arasındaki erkeklerin seks hayatı yaygın 'efsane'lerde olduğu gibi tatminkar değil!.
On dört ilde 1527 erkek üzerinde yapılan kapsamlı araştırma, ülkemizdeki cinsel yaşamı ortaya koyuyor. Bir araştırma şirketinin gerçekleştirdiği çalışmaya danışmanlık yapan Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Emre Akkuş, sonuçları Aktüel Pazar'a değerlendirdi.
Akkuş'a göre erkekler cinsellikle ilgili sorunlarını açıklamaktan hala çekiniyor; "40-65 yaş arasındaki erkeklerin yarısı ereksiyon problemi yaşıyor. Ama bunun için doktora başvuranların oranı çok düşük. Oysa tedavisi mümkün. Erkek isterse 70'inde de seks yapabilir."
Ayda ortalama 7 kez Büyük bir çoğunluk için ilişki sayısı değil, yaşadığı beraberliğin tatmin edici olması önemli.
Araştırmaya katılan erkeklerin sadece yüzde 7'si doktora başvuruyor.
Planlanmamış bir cinsel ilişkiyi daha heyecan verici bulanların oranı yüzde 66.
Romantik bir gecenin tanımı onlar için "evde sessiz bir gece".
40 yaşından sonra yüzde 49'u ereksiyon sorunu yaşıyor.
Ayda ortalama 7 kez cinsel ilişkide bulunuyor.
Ereksiyon problemi olanların yarısı cinsel performansını artırıcı ilaç kullanıyor.
Erkek cinselliğini 70'inde de yaşayabilir, yeter ki istesin
Bir araştıma şirketi tarafından yapılan ankete göre Türkiye'de 40-65 yaş arası erkeklerin yarısı ereksiyon sorunu yaşıyor. Cinsel performansını artırmak için de ilaç kullanıyor. Erkekler için romantik bir gecenin tanımı ise "evde sessiz bir gece".
Türkiye'de erkeklerin cinsel sorunlarını saptamak ve bu sorunlara çözüm arayabilmek amacıyla bir araştırma yapıldı. Hedef kitle özellikle ereksiyon sorunu yaşayan ve bunu çoğu kez dile getiremeyen, 40-65 yaş arasındaki erkeklerdi. 14 ilde, 1527 erkekle birebir yapılan anket, cinselliğin hangi yaşta olursa olsun erkeklerin hayatında çok önemli bir yer teşkil ettiğini ama bir problem yaşadığında neredeyse hemen hepsinin doktora başvurmaktan çekindiklerini ortaya koydu. HTP Exclusive adlı şirketin gerçekleştirdiği araştırmaya danışmanlık yapan Üroloji uzmanı Prof. Dr. Emre Akkuş hem sonuçları değerlendirdi, hem de iyi bir cinsel yaşam için çiftlerin neler yapması gerektiğini anlattı.
* Neden sadece 40-65 yaş arası erkekler değerlendirmeye alındı bu araştırmada? Çünkü aslında konu başlığı erkeklerde ereksiyon sorunu ve bunun hayatlarına yansıması. Ereksiyon sorunu da genelde 40 yaş ve sonrasında görülmeye başlıyor.
* Erkeklerin yüzde kaçı bundan muzdarip? Yüzde 49'unun net bir şekilde sorun yaşadığını görüyoruz ama sadece yüzde 7'si bunun için doktora başvurmuş.
* Yurtdışında bu oran çok farklı mı? Örneğin Amerika'da yapılan son araştırma, bu oranın yüzde 52 olduğunu gösteriyor. Bu oran dünyanın her yerinde aşağı yukarı aynı.
* Hekime başvurmayanlar ne yapıyor? Erkekler cinsellikle ilgili sorunlarını dile getirmekten hala çekiniyor. Bu sadece Türkiye'de değil, dünyanın her yerinde böyle. Cinsel hayatında bir sorun yaşadığında kendini eksik ve güvensiz hissediyor. Çevresinden duyduğu ya da kendi arkadaşlarının kullandığı geçici süre etki eden ilaçları kullanıyor. Hiçbir yardım almazsa gazetelerin üçüncü sayfalarında gördüğümüz cinayet haberleriyle de karşılaşabiliyoruz. İnsanların cinsel sağlığı genel sağlığına, yaşam kalitesine, iş performansına ve aile ilişkilerine direkt yansıyor çünkü.
CİNSELLİK YATAKTA BAŞLAMAZ
* Erkek için seks hayatı ne ifade ediyor? Erkeklerin yüzde 94'ü için cinsellik büyük önem taşıyor. Bunun yüzde 85'i ilişkinin partneri tarafından da tatmin edici olduğunda bir anlam taşıdığını söylüyor. 40 yaş ve üzeri erkeklerin kafalarındaki en önemli soru işareti ereksiyonunu sürdürüp sürdüremeyeceği. Çünkü bir kez bile problem yaşasa erkek kendine olan güvenini yitirebiliyor. Sonra da bir kısır döngü içine giriyor.
* Bu durumu yaşayan erkeklere bir hekim olarak ne tavsiye edersiniz? Bir kere şunu bilmeliler; bu uzun süreli de olsa sertleşme sorunu kesinlikle halledilebilecek bir problem. Ayrıca cinsellik sadece yatakta başlayıp, yatakta biten bir eylem değil. Gün içerisinde telefonla partnerine küçük mesajlar vermek, duygu alışverişi, o günün yansımalarının yarattığı espriler, bunların arasına serpiştirilen küçük cinsellikler... Tüm bu ve benzeri şeyler aslında beraberlik için önemli bir hazırlık aşamasıdır. İyi bir birliktelik için kadın ve erkeğin bunları yapması gerek.
* Birlikteliğin sayısı ne kadar önemli? Yani "Haftada şu kadar seks yapılmalı" gibi bir şey söyleyebilir misiniz? Bu kişiden kişiye değişir. Tabii biri gelip "Ben altı ayda bir cinsel ilişkide bulunuyorum" derse, zaman bunun nedenini sorgulamak lazım. Ama "Ben haftada bir ilişki yaşıyorum, arkadaşım her gün ilişkide bulunuyormuş" derse bu çok önemli değil. Haftada bir yaşanan ilişki, her gün yaşanandan çok daha iyi olabilir. Birlikteliğin sayısı değil, kadın ve erkek için ne kadar tatmin edici olduğu mühim.
* Kadınların erkekler üzerinde etkisi oluyor mu, örneğin eşi sorun yaşıyorsa kadın "Doktora gitsen iyi olur" diyor mu? Bu oran yarı yarıya. Ama her zaman şunu söylüyorum "Bir yarışı at tek başına kazanmaz. Jokey de çok önemlidir." Kadının eşine katkısı, destek vermesi çok etkili. Sorunun doğal ve tedavisinin mümkün bir şey olduğunu söylemesi gerekir. Kadın en ufak bir panik belirtisi gösterdiğinde, erkek eşinin kendini küçük göreceğinden korkuyor.
* Performanslarını eşlerinin de olumsuz etkilediğini, başka bir kadınla bu sorunu yaşamayacağını söyleyenler var mı? Böyle bir soru sorulmadı kimseye ama "Cinsel ilişkiyi kim başlatıyor?" sorusuna erkekler yüzde 70 oranında, Ben" diyor. Bu noktada çoğu kadın kendini geri çekiyor. Çünkü cinselliğini ön plana çıkaran kadın toplumda yanlış anlaşılıyor. Erkek her ne kadar toplum içerisinde kadının pasif kalmasından hoşlansa da başbaşa kaldığında aktif olmasını istiyor.
* Ereksiyon sorununa neden olan temel etkenler neler? 1980 yılının sonuna kadar bunun altında hep psikolojik faktörler olduğu düşünülürdü. Ancak şimdi biliyoruz ki, asıl neden damarsal faktörler. Yani, şeker, kalp ve tansiyon rahatsızlıkları... Vücutta her şey sistemiktir çünkü. Kalp damarlarınız tıkandığında, penisi besleyen damarlarda da aynı şey olacaktır. Bunun ardından biyolojik faktörler gelir. Yani sinir uçları tahribata uğrarsa, ereksiyonu sağlayan salgı maddesi yeterince salgılanamaz. Örneğin; MS, bazı omurilik yaralanmaları, Behçet hastalığı gibi "sinir-ilet" sistemini direkt etkileyen rahatsızlıklar buna yol açar. Ve elbette ki hormonal faktörler, yani testosteron hormonunun yeterince salgılanmaması da ereksiyon problemi doğurur.
* Psikolojik faktörler hiç mi etkili değil? Onları elbette ki gözardı etmiyoruz. Ama genelde şöyle oluyor; diyelim şeker hastası olan bir erkek günün birinde bir ereksiyon problemi yaşarsa, "Eyvah bunu söylemişlerdi" diye iyice panikliyor. O zaman da "Başarısız olacağım" endişesiyle hep bir kısır döngü yaşıyorlar.
* Tedavisi çok basit dediniz, her yaşta geçerli mi bu? Elbette erkekler istediği sürece, hatta 70 yaşında bile cinselliğini yaşayabilir. Önce ilaç tedavisine gidilir, eğer bu ilaçlar yeterli yanıtı vermezse o zaman penise yapılan enjeksiyon tedavileri uygulanır. Son radikal yöntem ise penis protezi, yani halk arasında yıllardır bilinen "mutluluk çubuğu" dur. Ve bunda yaş sınırı yoktur.
SİGARA PERFORMANSI DÜŞÜRÜR
* Erkeklerde cinsel performans düşüklüğü hangi yaştan itibaren görülmeye başlanıyor? Bu kişinin yaşam şartlarına göre değişir. Ama ömür boyu aynı performansa sahip olacağını düşünmek sadece güzel bir "hülya". 40 yaşla birlikte genelde olduğu gibi cinsel anlamda da bir yaşlanma başlıyor. Ama bu iniş çok ciddi değil. Bir insanın 20 yaşında 10 dakikada yürüdüğü mesafeyi, 40 yaşında 20 dakikada yürümesi anormal mi? Bunu doğal bir süreç olarak kabul etmek en güzeli. Şair ne diyor "Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden..."
* Yaşam şartları derken nelere dikkat edilmesi gerekiyor? Kişinin stresten uzak yaşaması, fazla kilolu olmaması, spor yapması ve sigara içmemesi cinsel performansın ömrünü de artırır. Alkol için ise "Azı karar çoğu zarar" sözü en doğrusu. Ama her gün içki içip, kronik alkolizm süreci başladığında tüm vücut sisteminiz gibi hormonlarınız da etkileniyor. Aynı şekilde uyuşturucu alanlar da öyle. Hatta tam tersi ben ilk başlarda bazı kişilerin cinsel performansını artırmak için uyuşturucu aldığını bile duyuyorum. Bu tamamen yanlış.
|
|
|
|
|
|
|
|
|