|
|
|
|
Kiliseden rock kulvarına
Oldukça zor bir dönemde yazdım bu yazıyı. Hayatımın yaşayan en önemli parçası kedim Uçuk'u kaybettikten birkaç gün sonra. O yüzden açık olmam gerekirse hiçbir şeyin heyecan vermediği şu günlerde bu albümden kendi adıma bir şeyler beklemek gereksiz olur. Bu yüzden, önyargısız olmak adına Hayko Cepkin'in ilk albümünü eleştirmekten çok tanıtmak daha iyi olur diye düşündüm. Böyle düşündüm ama dinlemeye başlar başlamaz eleştirmeye de başladım tabii. İlk intiba alt yapılar tam ağzıma layık. Birçok albümde bulamayacağınız bir özen, yaratıcılık var. Hal böyle olunca tüm şarkıların altyapılarını ve vokal okumalarını kendi evinde hatta odasında yaptığını öğrenince biraz şaşırıyorsunuz. Albümün sıcaklığını fark etmeniz çok da zor değil. Ama değişik vokal tarzı ona kolay alışamamanızı sağlıyor, ben 3-4 dinleyişte alışamadım mesela. Orta 1'den sonraki dokuz sene boyunca kilise korosunda şarkı söyleyen genç şarkıcı burada öğrendiklerini başarılı bir şekilde müziğine yansıtmış. Kendi albümü için 'arabeskin yandan yemişi' diye bir açıklama yapmasını da yürekli buldum. Popçu olarak adlandırılan sevgili arkadaşların yüzde 90'ı arabesk nağmeli işler yaparken, rock kulvarında ilerlemek adına yola çıkan birinin bu açıklamayı yapması çok güzel. Müzik hayatına Timur Selçuk, Demir Demirkan gibi önemli isimlerle devam eden Hayko Cepkin tüm söz-müzik ve düzenlemeleri kendine ait olan ilk albümüyle kendine yer arıyor. Dövmeleri ve sıradışı görünümüyle dikkat çeken Cepkin'e, Marilyn Manson diyenler de var, Jay Jay Johanson da.... Bakalım ileride Hayko Cepkin denecek mi?
|
|
|
|
|
|
|
|
|