Mayın kahpeliktir!
Oyun değil maalesef. Haberler kenarda köşede tutulsa da, " mayın şehitleri " çoğaldı. Ve bilmukabele, " çok sayıda ölü terörist. " Yaz, tatil, transfer haberleri, konserler, dondurma, piknik, deniz, kayık, tekne, otel, motel... biraz Londra'da neler olmuş, ah Mısır!.. Lakin, nereye saklanırsanız saklanın, nasıl saklarsanız saklayın, nasıl kaçarsanız kaçın " bu ülke " sizin. Bunlar bu ülkede oluyor. " Terör-terörle mücadele "nin yeni safhası, lanet mayınlarla azıyor.
Bugün dünyada onca vahşiliğe rağmen ya da onlara inat, yaygın insani, diplomatik ve askeri anlayış, kara mayınlarının " kahpelik " olduğu yönünde. Yiğitliği, mertliği dört koldan kepaze eden yüksek teknolojili silahlanma dünyası bile, mayının " kalleşçe " olduğunda birleşti. O sebeple de, 8 yıl önce ortaya konan Ottawa " anti-mayın " sözleşmesinin imzacı devlet sayısı 152'yi buldu. Kara mayınlarını önlemek, imha etmek, stokları yok etmek, üretmemek, satmamak, şuna buna vermemek üzere. 70 kadar ülkenin mayın stoklarını imha, 57 ülkenin mayını bulunmadığını beyan ettiği, 13 ülkenin imha çalışmalarının sürdüğü şu " kahpe dünya "da... Coğrafyamız " mayın tarlası " . İmha vadesi 1 Mart 2008 olan Türkiye, yıllarca sınırlarını " eşkıya "ya karşı kara mayınlarıyla korumaya çalıştı. Kaç " terörist " mayına basmıştır, bilmiyorum ama, bir zamanlar Güneydoğu, ölmemişse bile, bacağı, kolu kopmuş " kaçakçılar "la doluydu. Bazen bir minibüs, bazen tarlalarda koşturan çocuklar mayına basıverdi. Kim koymuştu: Devlet mi, örgüt mü, karıştı. Şimdi, " terörün en büyük silahı " olarak C 4 medört patlayıcılarla yarışıyor mayın. Asker öldürüyor, vatandaş öldürüyor, umut öldürüyor... Mayınlıyor işte.
Lakin, hele hele bu coğrafyada " kahpelik " salt terör vesaire dünyasına ait değil. Kahpelik devletlere de yakışıyor! Nasıl sözde " demokratikleşme " isteyen bir örgüt mayının kalleşliğine sığınabiliyorsa, " demokrasi götüren " bir süper devlet de öyle. ABD, aynı atmosferi öldüren gazlara karşı dünyayla işbirliği yapmayı reddettiği gibi... Toprağı öldürerek ölüm tuzağı kuran kara mayınlarını yok etmeyi de kabul etmiyor. Saddam' ın özellikle Kuzey Irak'ı mayın tarlasına çeviren zihniyetinden ne tür bir farkı olabilir, bölgeye on binlerce mayın ve misket bombası yayan ABD'nin? ABD, bir ara anti-mayın kampanyada dünyayla birleşmeye meyletmesine rağmen, bundan cayan, " mayın kahpeliktir " diye düşünmeyen yahut " kahpelik "te kusur görmeyen bir devlet. Ve sözde, " masum insanlar "ı koruyacak " Claymore mayınları "nı geliştirmekle, kilometrelerce mesafeden radar sinyaliyle ve bir dizüstü bilgisayar marifetiyle uzaktan patlatmakla övünebilen bir " demokrasi, özgürlük, insanlık " taşıyıcısı.
Türkiye'de yapılması gereken belki de şu: " Mayın patladı " demekle yetinmemek. Menşeini kovalamak. Yahut en azından, " Mayın kahpeliktir " diye haykırmak, haykırmak, haykırmak.
|